hesabın var mı? giriş yap

  • büyüsün de caddede düşük bel giyinip pijlik yapsın diye konulur bazıları;

    -->maşallah ne tatlı adı ne?
    -->adı yamaç
    -->paraşütü var onun di mi?
    -->hııııııı

    çocukların üstünde çok yapay dururlar

    -->maşallah ne tatlı adı ne?
    -->adı poyraz,
    -->kardeşi? keşişleme falan mı
    -->yoook. kardeşi ada

    bazılarını anlamazsınız,

    -->maşallah ne tatlı adı ne?
    -->adı burçiğ
    -->burçin?
    -->yoook burakla çiğdem'den burçiğ,
    -->iç ses: hay mnıza koyim sizin...oooo çok yaratıcı ya

    var bir sürü; arca, adonis, suyüz, erke, doruk, çınar falan bir sürü...

    fehmi ulan fehmi!

    fehmi!

  • birkaç ibiş yüzünden bütün insanları aynı kefeye koymak kitabevinde çalışan bir insana bir defa yakışmaz. ulan şunu anlayamadınız? meslekler, renkler, bölgeler kötü olmaz; insanlar kötü olur.

  • kardeşim için sıksık kullanıyoruz bu deyimi biz..

    az önce annemi arayıp, "renkli tabaklarla beyazları aynı anda makinaya atsam bişey olur mu?" diye sormuş..
    annem de ilk otobüse bilet almış, dönüyo bu akşama.. :/

  • sivas valisi salih ayhan: "pozitif olduğu halde evinde bulunamayan ve toplum sağlığını tehdit eden kişiler, kyk yurtlarına alınarak karantina sürelerinin tamamlanması sağlanacaktır.

    yurtlarda kalma süreleri boyunca oluşacak olan konaklama, yemek vb. masraflar da kendilerinden tahsil edilecektir."

    gerçekten tüm türkiye'de uygulanması gereken örnek karardır hatta masraflarıda iki kat yazarak devletin ekonomik yükü azaltılsın ;)

    kaynak

    edit: çankırı,afyonkarahisar ve mardin valilikleri de aynı kararı almış bulunmakta

    edit: tüm türkiye geneli artık (bkz: 11 eylül 2020 içişleri bakanlığı kararı)

  • ege (8) ile telefonda...

    ege: anne ben 150 lira topladim bu bayramda...
    romica: oo super oglum, benim bile o kadar param yok
    ege: kac poundun var senin?
    romica: cebimde 50 pound kaldi.
    ege: yani kac lira?
    romica: 125 lira kadar...
    ege: simdi' ben turkum ya, gidip bir ingilize 200 lira versem bana kac pound verir?
    romica: 80 pound kadar...
    ege:oha amma da az, neden?
    romica: kur farki oglum, ekonomi mi anlatayim sana telefonda simdi?
    ege: peki bir ingiliz gelse de bana 200 pound verse ben ona kac lira veririm?
    romica: 500 lira...
    ege: niye salak miyiz biz, butun insanlar esit degil mi? ben niye daha cok veriyormusum!
    romica: ingilizle para alisverisi yapmayiver be oglum...
    ege: gunahimi vermem zaten de, mesela anne, bir iskoc bana 200 iskoc parasi verse...

  • gün itibariyle şahit olduğum tatlı bir evlilik teklifi.

    yanımdaki elemanın bir anda üzerindeki kazağı çıkararak, üstünde "x benimle evlenir misin?" yazılı tişörtü sevgilisine göstermesi, akabinde amerikan filmi havası yakalayan metro yolcularından alkışların kopması, klasik olduğu üzere elemanın diz çöküp yüzüğü kızın parmağına takması ve en güzeli de yolculardan bembeyaz saçlı yaşlı bir teyzenin "annenin-babanın haberi var mı kızım?" diye sorması.

  • yaptığım stajlarda dinlediğim binlerce asker anısından bir tanesi:

    komutan: kimlerin ehliyeti var?
    acemi askerlerden ehliyeti olanlar "komutana şoförlük yapacağım" düşüncesiyle karşılık verirler.
    komutan: ehliyeti olanlar, şuradaki el arabasıyla kumları taşısınlar.

  • hipokrat bu milletin hekimlerine davranışını görseydi, hekimlere yeterli ekipman vermeyip resmen ölüme göndererek performans sistemiyle çalıştırıldığına şahit olsaydı emin olun alayınıza başlarım sağlık hizmeti size haram derdi.