hesabın var mı? giriş yap

  • japonya dışına çıkarılması yasaklanmış olan japonya'daki özel bir cins sığırın etidir. en önemli özelliği marbling, yani et içindeki kas yağı dokusunun etin neredeyse yuzde 90'ını kapsamasıdır.

    gerçek kobe biftekleri elde edilmesi için sığırların mutlaka soy ağaçlarına bakılarak kesimhaneye girmesine izin verilir. eti her ne kadar muteber olursa olsun, soy ağacı bulunmayan bir sığıra kobe bifteği damgası vurulmaz. bu etlerin atalarının 7 sülalesi bellidir.

    nasıl isviçre'de üretilen her saat swiss made logosu kullanamıyorsa, bu kobe biftekleri de bir dizi regulasyona tabi tutularak damgalanırlar. uçakla ülke dışına et satışı çok katı kotalara bağlıdır. bir nevi milli servet olarak görülen damızlık kobe sığırlarının çıkışı ise az önce dedim ya, kesinlikle yasaktır.

    fii tarihinde abd'ye ve bazı ülkelere bir dönem kobe sığırı ihracatı yapılmış olsa da, aman ülke elden gidiyor denilerek bir süre sonra pasaportları iptal edilmiştir.

  • düpedüz bir dayatma ve faşizmdir bu. tüm insanları aynı kalıba sokma çabasıdır. illumumatinin filan parmağı var mı bilmiyorum ama harbiden gına geldi bu saçmalıktan.

    hangi giyim mağazasına gitsen hepsinde aynı tarz. ne denesen şıp diye yabışıyor üzerine. ulan ibneler, herkes fimfit olmak zorunda mı? o giydiğin t shirt veya gömlek illa kabak gibi dötünü ortaya mı çıkartmalı? allahım nasıl bir zevksizlik bu. bu modayı kim çıkardıysa hepsinin allah belasını versin.

    hayır, ben de şişman biri değilim ama fena gıcık oluyorum buna. bi pantolon deniyorsun hepsi yapışıyor bileğine. ulan ben ayakkabının üzerine salınsın isiyorum. zaten 46 numara ayakkabı giyiyorum, çok tuhaf duruyor. zevkime göre bir pantolon bulamayacak mıyım. modelini, rengini beğendiğim tüm pantolonlar böyle. nerdeyse tüm kıyafetlerde de aynı durum. yetti artık be. tekrardan, estetik anlayışınıza sıçayım!

  • adamın hayatını didik didik ediyorlar bir şey buluruz diye. çıkan ise bu!
    zaytung durumdan rahatsız. artık olaylar gerçekten komik.

  • bu konudaki son sözü dostoyevski söylemiştir zamanında :

    "insanların birbirini tanıması icin en iyi zaman, ayrılmalarına en yakın zamandır."

    budur.

  • miami de 300.000$ parayla bir villa alınıp, peşinden düşük kilometreli bir lamborghini huracan (200.000$) alınıp, miami beach civarında dondurmacı ya da küçük bir kafe işletmesini de 200.000$ paraya devir alınıp cebinde de 600.000$ para kalarak hayat kurabilirsin.

    tercih sizin tabi tarsus da güzel yerdir.