hesabın var mı? giriş yap

  • bizim sülalede erkek sayısı az. ben de en küçüklerden biriyim. bu nedenle ben hala bekarken kuzen çocukları birer birer evleniyor. allah var hepsi de çok güzel, akıllı kızlar. fakat sanki sosyal sorumluluk projesi yürütüyor gibi nerde çirkin, loser adam var gidip onları buluyor bizim kızlar. işte büyük kuzenlerden biriyle bunu konuştuk bir gün. sonra gençler de geldi hep beraber oturuyoruz. kuzen bizim bu saptamamızı paylaşma isteği duydu:

    - yav hepiniz de çok güzel kızlarsınız. yani sizin gibi güzel kızlar neden gidip tipsiz herifleri bulur hep, merak ediyorum.
    - gerçekten mi soruyorsun dayı?
    * yavrum gerçekten soruyorum.
    - karına sorsaydın o sana cevabı söylerdi dayı.

    adam eşek tepmişe döndü resmen. ulan dedim iyi ki gaz verip ona sordurmuşum yoksa kapağı bana takacaklardı.

  • öncelikle belirteyim; bu tespitim yaklaşık değer olmakla birlikte kesinlikle sallamasyon veya tahmini değer değil, birazdan size elimdeki kanıtlarla açıklayacağım üzere acı bir gerçektir.

    gelelim bu orana nasıl ulaştığıma.*

    efendim ben yaptığım iş dolayısıyla aylık 650.000 cirosu olan bir süpermarketin 1 yıllık tüm satış kayıtlarına ayrıntılı olarak (ürün, adet, tutar bazlı) ulaşabilen biriyim. geçen yıldan beri 4-5 defa zam dalgası gelmesine rağmen tüik'in yıllık enflasyonu sürekli yüzde 20 civarı açıklaması neticesinde (bkz: 3 nisan 2019 tüik enflasyon açıklaması) ben bu oyunu bozarım deyip kolları sıvadım.

    başlıyoruz

    ilk olarak bütün ürünlerin 1 mayıs 2018 ve 10 mayıs 2019 fiyatlarını excel'de listeledim. uzun süredir satılmadığı için fiyatı değişmeyen ürünleri ayıkladıktan sonra ürünlerin 1 yıllık fiyat değişimini ve ardından bu değişimlerin aritmetik ortalamasını hesapladım. bulduğum sonuç; %34 oldu.

    sonuç bu haliyle içime sinmedi, çünkü sizin gibi ben de farkındayım enflasyon çok daha yüksek. bu sefer aritmetik ortalama yerine ağırlıklı ortalama alma kararı aldım. bu sefer fiyatı değişmeyenleri bile listeden çıkarmadım ve bütün ürünleri satış tutarına göre (1 yılda o üründen elde edilen toplam hasılat) sıraladım ve bu hasılata göre zamların ağırlıklı ortalamasını aldığımda karşıma şöyle bir tablo çıktı;

    ----------------------aritmetik ortalama---------ağırlıklı ortalama*
    ilk 10 ürün*;-------------%61,94----------------------%64,06
    ilk 50 ürün;--------------%42,50----------------------%49,75
    ilk 100 ürün;-------------%45,98----------------------%49,82
    bütün ürünler;----------%26,89----------------------%42,25
    (*)hasılatı en çok olan ürünler sırasıyla; patates, ekmek, karpuz, domates, tavuk*, domates salkım, kıvırcık, kuru soğan, kıymalık dana eti, patlıcan. (bkz: enflasyon sepetinde asıl olması gereken ürünler)

    yeterli mi? değil :) fazla bilgi göz çıkarmaz diyelim ve bir de hasılat yerine satış miktarına (kg. veya adet olarak) göre ağırlıklı ortalama alalım.;

    ----------------------aritmetik ortalama---------ağırlıklı ortalama*
    ilk 10 ürün**;------------%63,37----------------------%56,99
    ilk 50 ürün;--------------%53,78-----------------------%54,83
    ilk 100 ürün;-------------%49,53----------------------%53,77
    bütün ürünler;----------%26,89----------------------%47,34
    (**)en çok satılan ürünler sırasıyla; ekmek, karpuz, patates, maydanoz, domates, kıvırcık, kuru soğan, portakal, salatalık, patlıcan.

    reyon bazlı ortalama zamlar ise karşımıza şu şekilde çıkıyor;

    ----------------------aritmetik----------tutar bazlı---------adet bazlı
    kasap;--------------%21,76--------------%27,18------------%35,57
    kuruyemiş;--------%21,93--------------%24,66------------%23,53
    manav;-------------%62,91--------------%67,46------------%65,38
    tekel;----------------%21,65--------------%19,45-----------%19,72
    temel gıda;--------%31,11--------------%23,77------------%27,48
    temizlik;------------%38,85--------------%37,09-----------%38,25

    kafanızda bir şeyler şekillenmeye başladı değil mi? hiçbir kesin sonuca varamıyorsak bile şu rakamlar karşısında enflasyonu %40'ın altında açıklamak milletin aklıyla alay etmek değil de nedir?

    bitmedi, devam ediyoruz.

    elimde bütün ürünlere ait, bütün firmaların uyguladığı ortalama zamlar var
    ancak gg gerekçesiyle burda paylaşamıyorum. onun yerine bunları firma ismi vermeden yad edelim;

    ülkemize ait en büyük 3 bisküvi-çikolata markasının yıllık ortalama zam miktarları; %26, %36, %41
    en yaygın bebek mamalarından biri; %41
    en yaygın 3 bebek bezi; %41, %42, %61
    domates salçaları*; %75, %117, %73, %123
    ayçiçek yağı*; %29, %30
    makarna; %31
    un*; %40, %44
    baharat; %37
    bütün tavuk; %49
    temizlik ürünleri markaları; %41, %33, %51, %48, %70, %61, %71, %42, %54, %39, %56, %45...
    şampuan; %28, %22, %18, %15, %47, %31
    hijyenik ped; %47, %55,
    tuvalet kağıdı-peçete; %78, %59, %31, %42, %62
    pirinç; baldo %51, osmancık %31
    yufka; %46
    bakliyat; %35, %29
    su; %40
    peynir; %41, %19, %23, %38

    bir hışımla yazabildiklerim bunlar. ürün ürün, firma firma merak eden arkadaşlar yeşillendirebilir. ayrıca bu son yazdığım oranlar aritmetik ortalama yani en düşük oranlar.

    hal-i pürmelalimiz budur...

    edit: bu orana sadece market fiyatları üzerinden ulaştık ki çoğu dolardan en az etkilenen yerli ürün. %99'u yerli olan manavda ortalama hiçbir şekilde %60'ın altına inmiyor. çoğu ithal ürünlerden oluşan diğer sektörleri eklediğimizde enflasyon benim hesapladığımdan ne kadar düşük çıkabilir? yorumu size bırakıyorum. değinen arkadaşlara teşekkürler.

    edit2: çok mesaj geldiği için kayıtsız kalamadım. bu oranların hesabında gramajı düşürülen ürünler dikkate alınmadı arkadaşlar. ne kadar etkiler bilemiyorum ancak tek başına ekmeğin gramajının düşürülmesinin hesaba katılması bile 1-2 puan oynatır bu oranları diye düşünüyorum.

  • --- spoiler ---

    düşünsenize şirketinizin logosu fenerbahçe formasında
    --- spoiler ---

    36 yıllık hasta beşiktaş'lıyım 15 yıllık kongre üyesiyim. 8 yıldır kendi şirketimiz var. keşke imkanım olsa da logom fenerbahçe forması'nda olsa. dalga geçmeye çalıştığın asırlık camia aslanım yavaş gel. aziz yıldırım forması değil lefter'in can bartu'nun forması o.

  • vakit, sabahin körü. yer, apartmanin girisi. kahraman, karsi komsunun 5 yasindaki geveze torunu:

    - nereye gidiyosun? ise mi?
    - evet.
    - benim annem eskiden ise gitmiyodu. tövbe etmisti. ama simdi yine gidiyo. tövbeleri yamali oldu.
    - tövbeleri yamali ne demek?
    - mustafa skandal'in sarkisi.
    - mustafa skandal mi? mustafa sandal olmasin?
    - off... ben seninle konusmaktan vazgeçtim. hadi git.

  • bazılarımızın kedi videosu izlemek, bazılarımızın gezdiği yerlerin resimlerini paylaşmak, bazılarımızın ders çalışmak*, bazılarımızın oyun oynamak* için buluştuğu ortak yer internet. peki internet bu günlere nasıl geldi, cebimizdeki aletten kedilerin sakarlıklarını izleten teknolojinin nasıl bir tarihi oldu, internetin ilkleri neydi ;

    4 ekim 1957 tarihinde sovyetler birliği ilk el yapımı uydu olan sputnik'i dünyanın yörüngesine göndermişti. aslında gönderilen bu uydunun pek işlevsel olduğu söylenemez zira sadece dünyanın yörüngesinde dolaşıp bip sesleri çıkarmaktaydı ancak sovyetlerin bu teknolojiyi ellerinde bulundurmaları amerikayı endişelendirmişti. o sıralar amerikalı bilim adamları ve mühendisler daha büyük televizyonlar, daha hızlı arabalar yapmakla meşgulken sovyetlerin uzaya bir şeyler göndermesi soğuk savaşı yenecekleri anlamına geliyordu.

    sputnik'in uzaya gönderilmesi amerikalıların bilim ve teknoloji hakkında daha ciddi düşünmelerine sebep olmuştu. o tarihten önce kimya, fizik, matematik gibi dersler lise ve orta okulda verilmez, eğer bölümle ilgiliyse üniversitede verilirdi. bilim konusunda geri kaldığını düşünen amerika bu dersleri çocuklara daha erken öğretme kararı aldı. bunun yanı sıra birçok firma hükümet desteği alarak bilimsel ar-ge çalışmalarına başladı. federal hükümet ise kendi bünyesinde şirketler kurdu. bu şirketlerden birisi nasa, diğeri ise interneti icat edecek olan arpa'ydı.

    amerikan vatandaşlarının korkusu, sovyetlerin olası bir saldırı durumunda telefon hatlarına zarar verirlerse ne olacağıydı. sadece tek bir füzeyle bütün kablo ağlarını yok ederek uzun mesafeli iletişimi kesmek mümkündü. buradan ortaya yeni bir fikir atıldı ve bilgisayarların birbirleriyle konuşabileceği bir sistem düşünüldü. bu sayede eğer telefon hatları zarar görse bile hükümet yetkilileri bilgisayarlar aracılığıyla iletişime geçebilecekti.

    1965 yılında paket anahtarlama ismi verilen yeni bir teknoloji geliştirildi. paket anahtarlamada veriler öncelikle paketlere ayrılıyor daha sonra gideceği yere kendisi gidiyordu. paket anahtarlama olmadan verinin gideceği yer bir insan tarafından belirlenmeliydi ki bu sistem tıpkı telefon hatları gibi kolaylıkla zarar verilebilecek bir sistemdi. burada bir parantez, o yıllarda telefon santralleri bulunurdu ve telefon görüşmesi yapmak için önce santral aranır, santraldeki görevli kişi telefonu açar ve hangi numarayı arayacağınızı sorardı. numarayı söyledikten sonra santral o numarayı çevirir ve bu sayede karşı tarafla görüşmeye başlanırdı. paket anahtarlama santral ihtiyacını ortadan kaldırmıştır.

    1969 yılında iki bilgisayar arasında ilk mesaj gönderildi. her ikisi de küçük bir ev boyutunda olan bilgisayarların birisi kaliforniya üniversitesinde, diğeri ise stanford'da bulunmaktaydı. ilk mesajın "login" olması gerekmekteydi ancak bir sistem hatası yüzünden sadece "lo" harfleri karşı bilgisayara gelmişti. sorun kısa sürede çözüldükten sonra mesajın tamamı sorunsuz şekilde gönderilebilmişti.

    1969 yılının sonunda arpanet'e bağlı sadece dört bilgisayar vardı. 1970'li yıllarda internet hızla büyümeye başladı. 1973 yılında ilk uluslar arası ve deniz ötesi bağlantı sağlanmıştı. birisi ingiltere'de diğeri norveç'te bulunan iki bilgisayar daha internete bağlanmıştı. ancak internetin bu kadar hızlı gelişmesi bazı sorunları beraberinde getirmekteydi çünkü bütün bilgisayarlar tek bir bağlantı üzerinden haberleşmekteydi.

    1970'lerin sonunda bu sorunu çözecek yöntem geliştirildi. adına tcp denilen bu protokol sayesinde internete bağlı her bilgisayar kendi küçük ağlarını oluşturmuştu. tcp, daha sonra tcp/ip olarak değiştirilecekti.

    ilk e-mail 1971 yılında gönderilmişti. bu mail sistemde bulunan diğer bütün kullanıcılara gitmişti.

    arpanet askeri amaçla geliştirilmişti ancak halkın kullanımına açmak fazla sürmedi 1974 yılında telenet halka interneti ulaştırmaya başlamıştı. bu sebeple telenet ilk isp'dir.

    1977 yılında ilk modem piyasaya sürüldü. bu sayede interneti evlerinde kullanan insanlar daha kolay bağlanmaya başlamıştı.

    1978 yılında ilk spam mail gönderildi. dec 2020 isimli bilgisayarın reklamıyla ilgili bir maildi ve yaklaşık 400 kişiye gönderilmişti.

    geliştirilmesine 1970'li yılların başlarında başlanan plato 1972 yılında grafiksel arayüze sahip olmuştu. plato üzerinden çalışan kişiler bu sistemi 1978 yılında oyun oynamak için kullanmaya karar verdi. bu sayede ilk multiplayer online oyun oynanmış oldu. aynı anda 32 kişinin oynamasına izin veren oyun basit bir dungeons and dragons modeliydi.

    1980'li yıllarda internet sadece haberleşme aracının dışına çıkmıştı ve internet üzerinden dosya gönderimi yapılmaya başlanmıştı.

    1985 yılında ilk domain symbolics.com kayıt edildi.

    ilk arama motoru archie, google'dan 8 sene öncesinde yapılmıştı.

    1990 yılında günümüz internet sitelerinin çoğunu oluşturan html tasarlandı. ilk internet sitesi kabul edilen info.cern.ch 6 ağustos 1991 yılında internetteki yerini almaya başlamıştı.

    1991 yılında ise internet günümüzde kullandığımız şekline dönüştü ve world wide web kullanıma sunuldu.

    internete ilk resim 1992 yılında yüklendi. parodi bir müzik grubuna ait olan bu resim tim burners lee tarafından yüklenmişti.

    22 nisan 1993 tarihinde ilk görsel internet tarayıcısı olan mosaic ortaya çıktı. 1 sene sonrasında netscape piyasaya sürüldü. günümüzde kullandığımız google chrome, mozilla firefox, opera, internet explorer gibi internet tarayıcıların çoğunu mosaic'den ilham almıştır.

    1994 yılında yahoo! jerry yang ve david filo tarafından kurulmuştu.

    ilk banner reklamı 1994 yılında hotwired.com sitesinde çıkmıştı. at&t tarafından desteklenen bu reklam müzelerin reklamını yapmaktaydı.

    internet üzerinden ilk alış veriş işlemi 1994 yılında yapıldı. sting'in ten summoner's tales albümü 12.48 dolar karşılığında satılmıştı.

    aerosmith'in head first isimli şarkısı sadece internetten indirilebilmekteydi, albümlerinde bulunmamaktaydı. bu şarkı 1994 yılında geffen records tarafından internete yüklendi.

    amazon üzerinden yapılan ilk sipariş 1995 yılında bir kitap üzerinden gerçekleşti. aynı yıl e-bay'da ilk satışını gerçekleştirdi ancak bu satış bozuk bir lazer üzerinden yapılmıştı.

    ilk mmo oyun meridian 59, 1996 yılında piyasaya sürüldü. ancak mmo piyasasını popüler yapan oyun 1997 yılında çıkış yapan ultima online olmuştur. ilk kez beklenenin üzerinde başarı yakalayan oyun ise 1999 çıkışlı everquest'tir.

    1998 yılında 2 üniversite öğrencisi google'ı kurdu.

    1999 yılında livejournal'ın yaratıcısı brad fitzpatrick "this is a test" diyerek sitenin ilk içeriğini girdi.

    internet ansiklopedisi wikipedia 2001 yılında ortaya çıkmıştı.

    ilk sosyal medya sayılan friendster 2002 yılında çıktı ancak pek sosyal medya işlevini göremedi zira sadece 2000 civarında üyesi vardı.

    2003 yılında ilk skype görüşmesi gerçekleşti. geliştirici ekipte bulunan kişinin söylediği "tere, kas sa kuuled mind ?" sözleri ise ilk skype üzerinden söylenen ilk sözler oldu. estoynaca olan bu sözlerin anlamı "merhaba, beni duyabiliyor musunuz ?"'dur.

    facebook'un kurucu ekibinden olmayan ilk kişi arie hasit 2004 yılında profilini açmıştı. şu an kendisi israil'de dini eğitim almakta. 2006 yılında ise facebook üyelik kaydını herkese açtı.

    dünya üzerinde birçok kişiyi gece gündüz bilgisayar başına bağlayan world of warcraft 2004 yılının sonlarında piyasaya sürüldü.

    internetin ön sayfası denilen reddit, 22 yaşında iki arkadaş tarafından 2005 yılında kurulmuştu.

    2005 yılında youtube'un ilk videosu "me at the zoo" yüklendi. videoda youtube'un kurucu ekibinden birisi hayvanat bahçesinde filin önünde bulunmaktadır.

    twitter'ın kurucu ekibinden jack dorsey 2006 yılında "just setting up my twttr" diyerek ilk tweet'i atmıştır.

    2010 yılında instagram'ın kurucu ekibinden kevin systrom çektiği bir köpek resmini yükleyerek ilk instagram gönderisini gerçekleştirmiştir.

    başarılı bir soru cevap sitesi olan quora 2010 yılında erişimini herkese açtı.

    google'ın pek başarılı olmayan sosyal medyası google+ 2011 yılında çıkışını yaptı.

  • - sayın başbakanım rica ederim yabancı devlet başkanlarıyla olan toplantılarınızda masaya cüzdan, araba anahtarı ve sigara paketi koymaktan vazgeçin ve şu beyaz çizgili yeşil adidas eşofman altını giymeyin artık...

    - şimdi kardeşine bunlar yakışmıyor mu diyorsun baboli?

    - yakışmadığından değil başbakanım, çok yakışıyor aslında.... (içses: valla sıçtık, işimiz var...)

  • canon ef 24-105 f/4 is

    2 yıl önce : 3.500
    şimdi : 5.289

    paralara bak hey yavrum hey.

    walmart fiyatına baktım hem de en yeni serisine : 1.199.95 dolar.

    bizdeki fiyatlar inanılır gibi değil. çok basit teknolojik ürünler maaşımızın iki katı, üç katı olma yolunda ilerliyor.

  • hepsi fetöyle kucak kucağayken üstümüze saldırttığı polislerine 'fettullahın p*çleri, yıldıramaz bizleri' diye bağırmak..

  • hangi mesleği yaparak mutlu oluyorsa o meslek. eve geldiğinde yaka silkiyor olmasın, mutsuz gelmesin. gerisi de halledilir.