hesabın var mı? giriş yap

  • ölümü ölümle kıyaslamadan samimi duygularla: masum hayatını şerefsiz ellerce kaybeden dünyanın mazlum çocuklarından bir diğeri.. güzel uyusun masum çocuk..

    berkin elvan da güzel uyusun..
    mısırlı esma da güzel uyusun..
    israil'in plajda vurduğu 3 masum güzel filistin çocuğu da güzel uyusun..
    hamas'ın katlettiği 3 isralli genç de güzel uyusun..
    yasin börü de güzel uyusun..

    çocuk ölümlerinden siyasi saldırı, siyasi malzeme yapan bu zihniyet de yere batar umarım! sizin zihniyetiniz dünyaya hakim oldukça ölümler devam eder insanlığını bırakmış tuhaf yaratıklar sizi.

    "bana her berkin diyene senin adını söyleyeceğim" diyor. samimiyetine sıçayım senin.

    edit: ulan ölen her çocukta sizin zihniyetinizin benzeri zihniyetlerin payı var. insanlığınıza, vicdanınıza ayrı ayrı sokayım. paramparça olmuş çocuk bedenlerinden nemalanmaya çalışmayın. alevi ölünce susup sünni ölünce konuşmayın. noldu, zoruna mı gitti israilli, alevi, senin dininden olmayan gençleri korumam? çocuğun dini mi olur, ırkı mı olur yüreğine tükürdüklerim?

  • bu adamın ismini duyunca aklıma iki anı gelir. nedense anlatasım geldi.

    birincisi sanırım young boys maçıydı. izmir'de bir kahvehanede izliyordum. 0-1 gerideyken bu adam fırlayıp ceza sahasının içine girdi. sanıyorum fenerbahçe'nin ilk ciddi pozisyonuydu, kahvedeki herkes 'düş yere', 'atla ulan' diye bağırmaya başladı. stoch sanki bizimkileri duymuş gibi bıraktı kendini yere. ardından ikinci sarı kartını alıp oyun dışına atıldı. kahvede atla diye bağıran adamlar bu sefer ana avrat sövmeye başladı. çok ilginç bir manzaraydı.

    ikincisi gençlerbirliği maçını antalyada bir otelde izliyordum. stoch ceza sahasının dışından birkaç şut denedi ama isabetli olamadı. önceki maçta türkiye milli takımına güzel bir gol atmıştı. izleyenler 'ulan anca türkiye'ye atarsın, bize gelince böyle vurursun' minvalinde bir şeyler söylemeye başladı. birkaç dakika sonra stoch fifa puskas ödülünü alan, yılın en güzel golünü attı.

  • son zamanlarda internetten temel fizik anlatan bir video ders serisini izlemeye basladim. hatta videolardan birini az once bitirdim. oyle youtube'taki "nukleer atiklari gunes'e gonderebilir miyiz" temali videolardan ya da kanallardan degil. hareket konusundan baslayarak lise duzeyinde fizik dersi anlatiyor cesitli hocalar. uzaydaki konum nedir, hiz nedir, grafikle nasil gosterilir, denklemle nasil ifade edilir diye anlatiyorlar. position, velocity, motion derken bayagi bayagi anliyorum ve bu beni cok mutlu ediyor. tabii bunlar sizin icin cok basit olabilir ama, en son 15 yil once lise 1'deyken fizik dersi gormus bir psikoloji bolumu mezunu oldugum icin bunlari anlayabilmek, hareketsiz bir topun konum-zaman grafiginde nasil ifade edilecegini kestirebilmek benim icin oldukca onemli ve keyif verici. kendi alanimla sinirli kalmaktan hoslanmiyorum. cevremde olup bitenleri anlamayi seviyorum. icinde yasadigim dunyaya ve evrene farkli acilardan bakarak daha butuncul bir anlayis gelistirmeyi seviyorum. hep sevdim.

    ama benim demek istedigim baska. videoyu izlerken bir seyi fark ettim. bence anne babanın çocuğuna bırakacağı en güzel miraslardan biri, yaşam boyu öğrenmedir. kisinin surekli gelisim halinde olarak kendisine oldugu kadar ait oldugu topluma da katki yapabilmesi bir tarafa, bence ogrenmeyi bir yasam bicimi haline getirmek koruyucu ve kurtarici da bir etkiye de sahip. en azindan bende bu yonde islemis hep ve hala da oyle isliyor.

    zift gibi koyu bir karanligin icindeyken bile herhangi bir seyin nasil isledigini anladigimda ya da yeni bilgi ogrendigimde iyi hissedebildiysem bence bu, salt ogrenmenin verdigi mutluluga, ne kadar ciliz da olsa, siginabildigim icindi; cunku ogrenmek her yerde, her zaman ve her bicimde, hep birlikteyken ya da tek basimayken mumkundu. kosullarim ne olursa olsun yasama tutunmami ve onu sevmemi de sagladi ogrenmek.

    "ogretmenler bir aractir. ogretmeni sevmek zorunda degilsin. sen ogrenmenin kendisini sev. seni ogrenmek mutlu etsin. hep ogren; cok calis." dendi bana cocuklugum boyunca. ogrenmeyi oyle cok sevdim ki yasama sevincim haline geldi. kendi dunyamda karanliklara gomuldugumde bile bilginin ve bilimin yaktigi bir mum isigiyla aydinlanabiliyorsam bu, ogrenmeyi cok sevdigimdendir. anne ve babamin bana biraktigi en guzel miraslardan biridir.

    bilmedigimiz seyler hep var olacak belki ama, sorgulayacak, arayacak ve ogrenecek seyler de hep var olacak demek oluyor bu. basli basina yasama sevinci. benim icin oyle.

  • açilin bilirkisi geldi.
    seneler sonra sozlukte gundem olan bu aileyi kesfeden olarak aciklama yapmaya hakkim var. biraz uzun olacak uyandirayim.

    bir kere bu aile uzun sureden beri video yapiyor. abone ve begenme sayisina takilanlar icin once bunu belirteyim. ılk basladiklarinda "everything you are looking for" gibisinden bir hesaplari vardi. salih konusmayi yeni ogreniyordu filan. simdi goruyorum ki hepsine hesap acmislar.

    bu abimiz yine youtubedan gordugu iste slime yapalim, dev cokomel yapalim, havuz icerisine 10bin orbeez atalim...vs tadinda videolari cocuklari ile cekerek paylasiyordu.

    o zamanlar ben de asiri amator ve sacma bulmakla beraber hem adamin cocuklari ile etkinlik yapmasini takdir ediyor(hatta bu kadar bos vakti olmasina imreniyor) diger yandan etkinlik adi altinda ziyan ettikleri sakiz, un, tutkal, biskuvi....bilumum malzeme icin kufur ediyordum.

    merak etmeyin salih o zaman da sinir bozucu idi. hatta video yorumlarinda ve sosyal medyada salih capsleri gorup hem yarilmis hem yalniz olmadigimi gorup sevinmistim.

    zira salih hep mizikcilik yapan, her etkinlikte salca olan, sabirsiz ve simarik bir cocuktu.

    anladigim kadari ile abimiz gelen bu ilgiye kayitsiz kalmamis produksiyonu buyutmus. onceden sadece takipcilerine hitap eden deneysel videolar cekerken simdi muhtemelen rus videolarindan gordugu mizansenleri oynamaya baslamis.

    butun bunlari sen nereden biliyorsun derseniz, bende taze bir baba olarak cocugumun internette gecirdigi zamana ve niteligine dikkat etmeye calisiyorum. bebeklik zamanlarinda ninni/masal acip uyutmak icin video actigimizda bu ailenin videolari hep onerilenlerde oluyordu. simdilerde ise maalesef cogu anne baba gibi tel ya da tableti oncelik bizim sectigimiz bir icerik olmak uzere veriyoruz. ancak nasil bir hikmetse 1-2 video sonra ya bu ve turevleri cikiyor, biraz daha zapping yapildiginda isin kaynagi olan piskopat rus aile ve yardakcilarina ulasiyorsunuz.

    cunku bilindigi uzere bu iste guzel para var. sadece yabanci cizgi filmlere turkce seslendirme yahut altyazi yaparak ayda binlerce lira kazananlar biliyorum. cunku hedef kesim savunmasiz, bilincsiz, caresiz ve hic tukenmiyor. ama aglayan cocugu susturmak icin, ama yemek yedirmek icin, biz veriyoruz. ya da onlar kacak gocek aliyorlar.

    ne yazik ki icerikler gunden gunde manasizlasip sacmalasiyor.

    bu sorunu gordugumden beri cocugumun telefon ve tablet ile gecirdigi zamani azami sinirladim. verdigim zamanda surekli ne izledigini kontrol ediyorum.

    buraya kadar tahammul edip okuyanlar da umarim ki oyle yapiyorlar.