hesabın var mı? giriş yap

  • bencilliği ile kendinden nefret ettirendir.
    çocuk bu ya hu, çocuk. okulu ayrı, beslenmesi ayrı, sağlık giderleri kılık kıyafeti ayrı... bir çocuğa ortalama bir hayat sunamadıktan sonra onu doğurmanın, büyütmenin ne anlamı var? 30 yaşıma gelmek üzereyim, kızım büyüdü, başta annem olmak üzere herkes 2. bir çocuğu neden yapmadığımı soruyor. kendi hayatımı, özgürlüğümü ve bana ait olan bir geleceği bir kenarı bırakarak (ki bunu anlamazlar zaten) şöyle diyorum; "kızımın hayat standartlarını düşürmek demek 2. bir çocuk. bunu ona neden yapayım?"
    çocuk rızkıyla gelir diyenlere ayrı sövüyorum.

    edit: al işte biri dedi bile. selam kardeş. biz de senden bahsediyorduk.

    edit2: bu entry bir gazete manşetine istinaden 4 ya da 5. entry olarak yazıldı. yoksullugundan dolayı bir bebeğin hayatını riske eden ebeveynler nedeniyle bu kadar öfkeli cümleler içermis oldu. üstteki entrylere ne olduğu konusunda bir fikrim olmasa da başlık başa kalmıştır. yine de (!) ; sorumsuzca çocuk yapacak ve o çocuğun hayatını riske edecek kadar bencil ve sorumsuz insanlar çocuk yapmamalı.

  • doğusunda midtown , kuzeyinde upper west side , güneyinde chelsea mahalleleri bulunan ve batısında da hudson nehri ardında union city bulunduran manhattan'ın bir mahallesi. tarihiyle ilgili pek bir bilgim olmasa da şehrin restoranlarıyla en güzel mahallelerinden biri.

    binalar manhattan ortalamasına göre daha kısa , biraz daha oksijen almaya musait bir yer gibi düşünülebilir en azından gökyüzü ile daha çok muhattap.

    36. sokak , 9 ve 10. cadde arasında çok güzel bir crossfit box'ı bulunuyor. sahibi ve baş antrenörü olan anthony en iyi crossfit eğitmenlerinden biri ve çok samimi bir ortam oluşması için de elinden geleni yapıyor , aile gibiler.(crossfit hells kitchen)

    turkish cuisine adlı bir türk restoranı var , 2 adet de kepab-esnaf lokantası var.

    la silhouette ve esca diye de "güzel" iki restoran var.

    benim için yürümesi en keyifli mahalleydi gidip 9. caddede bir tur atmanızı tavsiye edebilirm.

  • devletin yapılan yollardan ve köprülerden kullanım ücreti alması şu mantığa dayanır.

    devlet vatandaşın kullanması için yol yapar ve bu yolun yapılmasının ardından bu yolun yapım maliyetini çıkarana kadar kullanım ücreti alır.

    ancak bizim ülkemizde bu şekilde olmuyor. 30 sene önce yapılan yoldan köprüden hala para kesilmeye devam ediliyor ki benim şahsi görüşüme göre bu vatandasa atilan arsizca bir kaziktir.

  • taksimde benettonun olduğu sokakta ufak çingene bir kız çocuğu var. bir seferinde arkadaşlarla otururken yanımıza gelip para istemişti. ben de o zamanki aklımla şimdi buna para versem, gidip birisine verir diye düşünmüştüm. gel beraber bakkaldan ne istiyorsan alalım dedim. ben sigara aldım, ona da eti browni aldım birtane. teşekkür edip yanımdan ayrıldı. o günden sonra ne zaman o sokakta bir yere otursam gelir abi nasılsın der, muhabbet etmeye çalışır. bir seferinde tam sigara almaya giderken geldi gene, abi bakkala gidiyorsan ben alayım dedi. iyi dedim 5 milyon verdim bi tane sigara istedim. masadakiler tam gitti 5 milyon derken, elinde sigara ve paranın üstüyle geri geldi. ben de paranın üstünü ona bırakıp senin olsun dedim. neyse aylar geçti, doğumgünümü yanlız kutlamak için taksime 2 bira içmeye gitmiştim. masada yanlız otururken geldi yine bu. abi hayırdır yanlızsın dedi. bugün böyle dedim. sonra canımın sıkkın olduğunu farketti. ben de doğumgünüm olduğunu söyledim. öylece biraz bakıp gitti. ben de vay anasını satayım o da gitti derken bir tane eti browniyle yanıma geldi.
    - abi, doğum günün kutlu olsun!

    (bkz: hokkabaz)
    --- spoiler ---
    - vefa çok önemli birşey oğlum!
    --- spoiler ---

    o sırada dostlarım dediklerim geçti gözümün önünden. (bkz: nefreti ifade edecek kelime bulamamak)

  • kedi sahiplenmek isteyenlerden ricam ve onlara tavsiyem, önceliği engelli hayvanlara versinler.

    - öncelikle ne kadar engelli olursa olsun, kedi kedidir. kediliğini yapar. sizi kendisine aşık eder.
    - insanların aksine, kediler engellerini dert edinmezler. kendilerini eksik görmezler, kendilerini diğer kedilerle ya da sizle kıyaslamazlar. içiniz rahat olsun.
    - tek bacakları bile olsa, o bacakla hayata tutunurlar. bacakları yoksa, hayata tutunacak başka bir şey bulurlar. yeter ki yanlarında olun. bir kap mama, biraz sevgi, sıcak bir kucak onlara yeter.
    - engellerine bağlı olarak, bu kediler genelde daha ağırbaşlı ve uslu olurlar. özellikle apartmanda yaşayanlar için, geniş alan ihtiyacı görece az olan ve sokakta hayatta kalmaları çok zor, bazen imkansız olan bu kedileri sahiplenmek daha doğru bir seçim olacaktır.
    - sakat, kimsesiz, yapayalnız, korkmuş, hasta ve mutsuz bir canı evinize alıp, onun serpilip güzelleşmesini, sizinle oyunlar oynamasını, sizi gördüğünde sakat haliyle heyecanla size doğru atılmasını ve en çok da güvende ve huzurlu halini görmek gerçekten şu dünyada yaşanacak en güzel duygulardan, alınacak en büyük mükafatlardan biri olsa gerek.

  • - şimdi ismail saymaz ben şunu anlamıyorum...
    -hocam, bakın... şunu anlamıyorum...
    -ya orası tamam da, ben şunu anlamıyorum...

    anlamıyor.