hesabın var mı? giriş yap

  • biz de eşimle, doğacak çocuğumuza uygun fiyatlı beşik arayıp durmaktayız. ama yine de benim çocuğum onun çocuğundan bin kat daha şanslı. dürüst ve şerefli bir babası var.

  • tusaş tarafından geliştirilen milli muharip uçak (tusaş t/f-x) için kale grubu ile rolls-royce tarafından oluşturulan ortaklığın tekrar projeye dahil olma hadisesidir.

    geçtiğimiz yıllarda, rolls-royce tarafından ilgi gösterilen mmu için motor tasarım süreci, fikri mülkiyet haklarında yaşanan anlaşmazlıklar nedeni ile rafa kaldırılmıştı.

    ancak, geçtiğimiz günlerde açıklamalarda bulunan ismail demir, tüm maddeler üzerinde uzlaşıldığını ve rolls-royce & kale ortaklığının sürece tekrar dahil olmasının yüksek bir ihtimal olduğunu belirtti.

    dün tolga özbek tarafından yayınlanan videoda da, mmu için motor tedarikinin muhtemel olarak bu ortaklık üzerinden sağlanacağı iddialarının kuvvetli olduğu açıklandı.

    bilmeyenler için, rolls-royce dünyanın sayılı ve en güçlü motor üreticilerinden birisi konumunda.

    sivil pazarda, trent serisi motorlar airbus a330, a340, a350, a380; boeing 777 ve 787 dreamliner gibi hakim konumdaki uçaklara güç sağlıyor. helikopter ve iş jeti pazarında da, en bilindik hava araçlarının motor üreticisi konumunda.

    askeri havacılık kısmında ise, özellikle f-35b modeli için geliştirilen lift-system modülü rolls-royce'un en önemli ürünlerinden biri. ayrıca firma, eurofigter'da kullanılan ej200 motorlarının ortak üreticisi.

    peki bu durum neden önemli?

    mevcut koşullar altında, milli muharip uçak için motor geliştirebilecek en iyi seçenek rolls-royce. motor geliştirilmesi amacıyla kurulan trmotor ve tei henüz özgün ve yeterli bir motor geliştirebilecek kabiliyette değil.

    bu nedenle, üretilecek ilk uçaklar için f-16'lara da güç veren ve tei tarafından da lisans altında üretilebilen, general electric f-110 motorlarının kullanılması kararlaştırılmıştı. bu motorlar fazlasıyla güçlü ve kendilerini kanıtlamış olmalarına rağmen, beşinci nesil bir uçak için uygun yeterliliklere sahip değil.

    zaten bu nedenle, mmu'nun bloklar halinde üretimin planlandığı, 2030-2040 yılları arasında üretilecek olan uçakların 4.5th generation bir uçak olacağı da daha önce açıklanmıştı.

    ancak, eğer anlaşma başarı ile devam ederse, rolls-royce ve kale grubu bu süreçte beşinci nesil yeterliliklerine sahip özgün bir motor geliştirmek mecburiyetinde. çünkü firmanın halihazırda verebileceği bir motoru bulunmuyor.

    peki rolls-royce bunu neden istiyor?

    rolls-royce'un bu kadar istekli olmasının altında yatan en önemli sebeplerden birisi de ingiltere tarafından geliştirilen tempest 6. nesil savaş uçağı projesi.

    firma bu uçağın motor tasarımından sorumlu. mmu'dan daha ileri bir tarihte üretilmesi planlanan tempest projesi için, yapılacak ar-ge faaliyetlerinin değerlendirilmesi ve bu şekilde hem bütçe konusunda önemli faydaların sağlanması, hem de mmu için geliştirilen ve kullanılan bir motorun, tempest için önemli bir basamak olması niyetinde olduğu düşünülebilir.

    ayrıca bilindiği üzere, ingiltere merkezli bae systems mmu geliştirilme sürecinde tusaş'a çok ciddi mühendislik ve ar-ge desteği veriyor. geliştirilen tempest projesinin de esas yüklenicileri rolls-royce ile birlikte bae systems.

    yani tempest için geliştirilen bir çok teknolojinin mmu için, mmu için geliştirilen bir çok teknolojinin ise tempest için kullanılması mümkün. taraflar mmu için bir ingiliz-türk uçağı tanımını yapmaktan kaçınsa da, bu süreçle birlikte tempest ve mmu'nun aynı dna'ları taşıyan farklı uçaklar haline evrildiğini söylemek de mümkün.

    mmu artık, ciddiliği ve olabilirliği sorgulanamayacak derecede olgunlaşmış bir proje haline geldi. geçtiğimiz ay 550'nin üzerinde parçanın üretimi tamamlandı ve dün tusaş tarafından yayınlanan animasyonla birlikte roll-out için 18 mart 2023 tarihi tekrar deklare edildi.

    şuan projede 2200'den fazla mühendis ve binlerce teknik eleman faaliyet gösteriyor. bununla birlikte, yukarıda da bahsettiğim üzere bae systems başta olmak üzere bir çok firmadan mühendislik desteği alınıyor. aselsan, havelsan, roketsan ve tübitak gibi kurumlar ile alt-yükleniciler göz önünde bulundurulduğunda on binleri bulan sayıda mühendis ve teknik elaman bu projenin geliştirilmesi sürecinde aktif rol alıyor.

    geçtiğimiz ay, toplam değeri 1 milyar tl'yi bulan mühendislik merkezi, kompozit üretim tesisleri, rüzgar tüneli, kuş çarpma test merkezi, yıldırım test merkezi, ve entegrasyon merkezi gibi bir çok tesisin açılışı da gerçekleştirilmiş oldu.

    tüm bu gerçekler üzerine, rolls-royce tarafından özgün olarak geliştirilecek ve tüm hakları türkiye'de olacak bir motor, hem mmu açısından hem de türk savunma sanayi bakımından önemli bir kazanım olacaktır.

    hükümetin dış politikada değişen tutumları ve çeşitli ülkeler ile ilişkilerin tekrar güçlendirilmesi sürecinde, ingiltere tarafından hem de türkiye'nin istediği şartlarda tekrar bu projeyi gündeme getirmesi, ayrıca değerlendirilesi bir konu olarak görülmelidir.

    tüm bu gelişmeler ile birlikte, kanada'nın türkiye'ye uyguladığı savunma sanayi yaptırımlarını kaldıracağı iddiası, f-35 sürecinin yavaştan tekrar dillendirilmeye başlanması, samp-t projesinde tekrar gündeme gelen yakınlaşmalar, türkiye'nin tempest projesine ortaklık niyeti gibi iddialar çok geniş bir perspektif üzerinden birlikte değerlendirilmeye muhtaçtır.

    umarız, mmu için en kritik aşama olan motor süreci, rolls-royce ve kale grubunun öncülüğünde üretilen bir çözüm ile en güçlü seçenek ile aşılarak, uçağımız 2030'lu yıllarda gökyüzündeki yerini alır.

    tolga özbek
    cumhuriyet
    rolls-royce web sitesi
    mmu için detaylı bilgiler - tusaş

  • dönercinin başında kuyruğunu bacaklarının arasına sıkıştırmış mahzun mahzun bakan kulağı sarı küpeli güzel köpeğe kıyamayıp tavuk döner almaktır.
    o kadar aç insan varken köpeğe de döner mi ısmarlanırmış diye böğüren tüm yaratıklara kulağımı tıkayıp dönercinin gözü önünde yaptım bir de bunu.
    insanlar ister, insanlar çalışır, insanlar derdini anlatır ama onlar anlatamaz.
    onları gören herkes yolunu çeviriyor. kimse başlarını okşamıyor.
    evet aynı durumda olan insanlar da var ama bu demek değildir ki bu hayvanları görmezden gelelim. of of efkarlandım yine. :/

  • sanki her hafta bütün şarkıcıların ibrahim tatlıses'i eğlendirmek için canlı yayına çıkmış izlenimi veren program.

    ibo oturuyor etrafına bakıp gülümsüyor, şarkıcılar da önünde şarkı söyleyip dans falan ediyor. konsepte bak mk.

  • (bkz: güle güle viceroy)
    seni hiç unutmayacağım.

    edit: yalan habermiş amk. hayallerimi sktiniz ulan.
    (bkz: hoşgeldin viceroy)
    kırılmadın di mi canım viceroy? seni bırakır mıyım? vaysroyum benim, sana vikeroy diyenlerin allah evlerine ateşler salsın, viseroy diyenlerin yuvalarını başlarına yıksın.*

    edit2: oha, fotoşok değilse biri karfur fişi koymuş, 6,5 tl lan camel. sktir git vikiriy.

  • prof. dr. övgün ahmet ercan'ın canlı yayında söylediği sözdür.
    tam olarak dediklerini aktaracak olursak, "yoksulluk ne kadar fazlaysa, deprem size o kadar yakındır. depremde zaten yoksullar ölür, zenginler ölmez. hiçbir ünlünün, hiçbir zengin kişinin enkazdan çıkarıldığını duymadınız, duymayacaksınız. dolayısıyla ana sorun yoksulluktur. "

  • radyasyon hastalığı ya da süründüren dozaşımı terimleriyle de karşımıza çıkan bir tür doku hasarıdır. etkiler geniş bir yelpazede de olsa yarım saatte etkilerini gösteren yoğun zehirlenmelerde ölüm bir ila birkaç hafta içinde %100 dolayında gerçekleşir.

    tıpta akut radyasyon sendromu denen zehirlenme en yaygın görülendir. kısa süreli yüksek radyasyona maruz kalanlarda rastlanır ve saç dökülmesi gibi bildiğimiz etkilerin yanında birçoğu uzun vadede gerçekleşen ölümlerle karşımıza çıkar. bunun yanında kronik radyasyon sendromu oldukça nadirdir ve ilk sovyet radym üretim merkezleri çalışanlarında raslanmıştır. belli* bir radyasyon seviyesiyle yaşamaya devam edilebilmektedir.

    rasyasyon dozajını ölçmek için farklı parametreler kullanılır. rad alınmış radyasyon dozunu simgeler, yani 1 kilogram dokudaki 0.01 joule enerji birikimi bir ünite rad'a eşittir. daha modern 100 rad'lık dozaja grey (gy) diyoruz.

    nitekim alınan radyasyonun farklı dokulara farklı etkiler yaptığı, hepsinin ölümcül olmadığı düşünüldüğünde rad alınan dozun ölümcüllüğü konusunda bize kesin değerler vermez. daha ziyade vücutta birikmiş yüksek radyasyonun ortalama değeriyle ilgilenir. rad değerinin röntgen ışınlarına çevrimiyle daha yüksek bir bağlı biyolojik etki saptaması (rbe) yapılır. 1 rem aşağı yukarı 1.07 röntgen ışınının vücuda yaptığı etkiyi özetler. yoğun radyasyona maruz kalmalarda 100 rem'lik bir başka ölçü olan sievert (sv) kullanmaktayız.

    (rbe) bir tür kalite faktörüdür. q harfi ile ifade edilir. doku hasarının hangi tür ışımadan kaynaklandığını ve etkilerini belirlemek için kullanılır. alfa parçacıkları için q değeri 20 kadardır. yani bir rad alfa radyasyonu 20 rem'e eşittir. nötron ışımasında q değeri enerjinin büyüklüğe bağlı değişir. lakin beta parçacıkları, x ışınları ve gamma ışınları için q 1 alınır.

    radyasyon zehirlenmesine bağlı hayatta kalma oranı ne kadar süre radyasyona maruz kalındığı ve maruz kalınan radyasyonun gücüne göre değişir. kısa süreli yoğun maruz kalmalarda doku kanseri riskleri normal bir insanın 50 katına kadar çıkabilirken kısa süreli etkiler* bu kanserlerin görülmesine çoğu zaman olanak vermez. uzun süreli düşük yoğunluklu maruz kalmalarda ise kanser olma riski hiç radyasyon almamış bir insana göre birkaç kat yüksektir. bu ikinci tipte hücre yenileme sistemi bozulduğu, mutant hale geldiği için etkileri kestirmek güçtür. maruz kalma öncesi var olan kanserler hızlanma* sürecine girebildikleri gibi ilerlemeleri durabilir. ancak vücudun farklı noktalarında aynı anda 9 farklı kanser türü belirebildiği için radyasyon zehirlenmesinin kanser ilacı olarak tanıtılması bizim boyutumuzda mümkün olmamaktadır. gol yiyerek rakip takımın atağı nasıl savuşturulamıyorsa ölerek de kanser yenilemez.

    maruz kalma oranı ve semptomlar hakkında bilgi vermek istersek:

    5-20 remlik dozajda semptomlar görülmez. uzun vadede kanser riski ve genetik materyalde mutasyon oluşabilir. atom santrallerinde çalışan işçiler bu ölçüde radyasyona maruz kalırlar.

    20-50 remlik dozajda semptomlar yine görülmez ancak kırmızı kan hücreleri sayısı kritik olarak düşer.

    50-100 remlik radyasyon alımı sonucu baş ağrısı görülür. antikor üretimi durduğu için enfeksiyon riski artar. erkeklerde sperm üretimi ayrıca durabilir.

    100-200 rem radyasyon zehirlenmesinin ilk adımıdır. ölüm oranı bir aydan sonra %10'dur. az orta arası değişen mide bulantısı. 200 remlik dozajda %50 kesinlik olmak üzere yoğun kusma, sonraki 10-14 günlük süreçte yoğun yorgunluk hissi. bağışıklık sisteminin hasar alması yüzünden hastalık riskleri, sperm hücrelerinin ölümü. hamile kadınlarda düşük ve ölü doğum riskleri görülür.

    200-300 rem doza maruz kalanlarda bir ay sonrası ölüm oranı %35'tir. etkiler maruz kalmanın ardından 1 ila 6 saat sonunda görülmeye başlar ve 2 gün kadar sürer. 300 remlik dozajda %100 mide bulantısı görülür. hastaların %50si kusar. 7 ila 14 gün sonunda maruz kalanların yarısının saçları dökülür. lökösit kaybı %80lere çıktığı için enfeksiyon riski çok yükselir.

    300-400 rem ağır zehirlenme başlangıcıdır. maruz kalma sonrası ölüm bir ay içinde %50 dir. diğer semptomlar 200-300 rem'lik dozajla benzerdir. bunlar harici ağızda deri altında ve böbreklerde kontrol edilemeyen kanamalar oluşur.

    400-600 rem akut radyasyon zehirlenmesidir. 30 gün içinde %60 ölüm tehlikesi vardır. 450 remde %60 olan ölüm oranı 600 rem'de %90'dır. maruz kalmadan itibaren yarım saat ila iki saat arasında semptomlar görülmeye başlanır. iki gün kadar sürer. etkileri 3-4 sv'lik etkilerin aynıdır ancak çok daha yoğundur. kadın doğurganlığının kaybı bu ölçüde radyasyona maruz kalındığında yaygındır. ölümler genel olarak 2-12 hafta içerisinde iç kanama ve enfeksiyonlardan ötürü gerçekleşir.

    600-1000 rem akut radyasyon zehirlenmesidir. 2 hafta içerisinde ölüm riski %100'dür. hayatta kalma şansı çok iyi tıbbi bakımla mümkün olabilir. kemik iliği kısmen ya da tamamen zarar görür. hasta yaşatılmak isteniyorsa kemik iliği nakli yapılması zaruridir. mide ve bağırsak dokuları zarar görür. semptomlar 15 ila 30 dakika arası görülmeye başlanır ve 2 gün boyunca izlenir. 5-10 günlük bir son faz semptomları görülür. bu süre sonunda dozu alanlar enfeksiyon ya da iç kanamadan ölür. nekahat dönemi* yıllar sürer ve asla tam olarak gerçekleşmez. belirtmek gerekir ki devair ferreira isimli brezilyalı bir hurdacı 700 rem radyasyon alarak hayatta kalmayı başarmıştır. nitekim kendisinin tüm vücudu radyasyona maruz kalmamıştı. (bkz: goiania olayı)

    1000-5000 rem akut radyasyon zehirlenmesidir. bir hafta sonra ölüm riski %100dür. semptomlar 5 dakika ila yarım saat arası görülmeye başlanır. mide ve bağırsaklar henüz etki altında olmasa bile hasta yoğun mide bulantısı hisseder ve kusar. zira beyindeki kimyasal reseptörler ağır hasar görmüştür. birkaç gün boyunca hasta iyi durumda kalır ve görünür ancak bu fazın adı yürüyen hayalet** tir. iyileşeceğine inanmaktadır. bu fazdan hemen sonra mide ve bağırsakta yoğun hücre ölümleri olur ve hasta çok yoğun ishal olur. mide kanaması ve su kaybı yaygındır. dolaşım sisteminin çökmesinden evvel hastada delilik ve koma durumu görülür. bu aşamadan sonra ölüm kaçınılmazdır ve hastaya acısını hafifletmekten başka bir şey yapılamaz. 1946 yılında lous slotin 2100 rem radyasyona maruz kalarak 9 gün yaşayabilmiştir.

    5000 rem'den yüksek radyasyonda maruz kalınan yerler geniş olmasa dahi ölüm kesindir. 1958 yılında vücudunun üst kısmına 18.000 rem radyasyon alan bir işçi 36 saat yaşamıştır.

    çernobil kazası sonrasında en yoğun radyoaktif yığını görmüş yerlerde 20000 rem'lik radyasyon tespit edilmişti. bu da saniyede 5.6 röntgen ışınına eşit bir güçtür. yarı ömrü düşük izotopların 6 saat içinde etkilerinin sönmesiyle radyasyon 500 rem seviyesine inmiştir. olay anında 4 numaralı reaktörde bulunanların %80inin dokuz hafta içinde ölümü, kazaya elektrik yangını zannıyla koruyucu kıyafet olmadan müdahele eden itfaiyecilerin en uzun 8 gün yaşayabilmesi bize radyasyonun etkileri hakkında fikir vermektedir. radyasyon alan herkes aşağı yukarı benzer şeyler hissetmektedir. ağızda sürekli yenilenen bir metal tadı aşağı yukarı tüm olaylarda kaydedilmiştir. çernobil kazazedelerinin çoğu da yüzüne iğneler saplanıyormuş hissi rapor etmişlerdir.

  • asıl merak ettiğim, anlayamadığım; bu zihniyete sahip bir kişi cumhuriyetle ilgili nasıl bir kompozisyon yazmıştır ki o kompozisyon ödüle layık görülsün.