hesabın var mı? giriş yap

  • doguya giden ogretmenin hayat kesidi bu. buyuk ihtimal evden ayrilirken anasindan babasindan aldi o esyanin paralarini ya da lojmanda ondan once kalan kisi birakmistir. dag basinda, insanlarin haritada arayip bulmakta zorlanacagi bir noktadasin. hicbir sosyal hayatin yok. koyde sinif ogretmeniysen arkadasin dahi yok. bir basinasin. kimi zaman aklina kacirilma, operasyon, orgut gibi seyler gelince yahut esin dostun gorev yaptigin yerden bahsederken allah kurtarsin deyince okulun hemen onundeki ay yildizli al bayrak aklina gelir. vatan sag olsun dersin. yasanabilir, uygar, terorsuz bir turkiye cumhuriyet'i icin her zorluga gogus gerersin. suyun gider gunlerce gelmez, kisin elektrik bir var bir yok, yanan sobanin ustundeki güğüm eslik eder sana.

    ama birileri oturduklari luks evlerde, plaza hayatlarinda, metropol kosturmacasinda senin aldigin maasin haram oldugunu ve hak etmedigini soyler.

    mekanin cennet olsun meslektasim.

  • ilk yapılması gerekenlerden biri tapunun üzerinize devrini almadan önce ilgili belediyeye başvurmak ve söz konusu yerin imar işlem dosyasını belediye arşivinden çektirip (veya belediye imkanlarına göre dijital ortamda) dosyada daha önce yapılmış olan işlemleri incelemektir. özellikle söz konusu daireyle ilgili düzenlenmiş herhangi bir yapı tatil tutanağı yani zabıt olup olmadığı ve buna bağlı imar yasasının 42. ve 32. maddelerine göre alınmış para ve yıkım cezası kararlarının bulunup bulunmadığı kontrol edilmelidir.

    çünkü bu tetkikleri yapmaksızın tapuyu üzerinize geçirmeniz halinde söz konusu bağımsız bölümün tüm yükümlülüklerini de üstlenmiş olursunuz. ondan sonra yok efendim "ben aldığımda böyleydi", yok "allah aşkına şunların ki de yıllardır öyle" gibi mesnetsiz ve çok iş görmeyecek savunmalardan medet ummanız kaçınılmaz olur.

    ayrıca yine belediyede ki dosyasında (yoksa tapu sicil müdürlüğü'nden temin edeceğiniz) mecvut olan son tasdikli projesinden alacağınız suret ile söz konusu yerin taşıyıcı sisteminde bir değişiklik yapılıp yapılmadığının tetkikini de bir inşaat mühendisi veya mimardan yardım almak vasıtasıyla mahallinde kendiniz yapabilirsiniz. bu vesileyle taşıyıcı sistemde yapılmış bir değişiklik olmasa dahi yerinde yapılmış ve daha önce tespiti yapılmadığından işlem görmemiş aykırılıklar var ise onların da tespitini yapmış olursunuz.

    yalnız ilgili belediyede bu incelemeler için mal sahibinin vekaletnamesini veya tapusunu isteyebilirler. bu yüzden mümkünse satın alacağınız yerin mal sahibi ile gitmenizde fayda olacaktır.

  • 230 köy ile dönemin en büyük aşiret ağalarından. devletin köylüye dağıttığı toprakları hilelerle üstüne geçiren, istanbul'da yaşayan aşiret mensuplarından da adam yollayıp vergi toplayan...

    çok büyük devrimci çok

    zamanın ötesinden gelen ekleme: aynı zamanda başöğretmendir. ee ne de olsa aşiretinin çocuklarını okula yollamayıp kendisi eğitirdi.

  • hikayemizde evli bir çift, bu evli çift ile aynı evde yaşayan adamın annesi ve daisy isimli bir de köpek var. bu çiftimizin yurt dışına çıkması gerekir ve valide hanım da yaşlı olduğu ve köpeği gezdiremeyeceği için, kaldıkları lojmanın bekçisinden rica ederler: bekçi, her gün daisy’i dışarı çıkartıp gezdirecektir.
    olay, üç gün sonra adamın “her şey yolunda mı?” diye annesini aramasıyla ortaya çıkar.
    -anneciğim nasılsınız, her şey yolunda mı?
    -ayyy oğlum değil, hiç sorma, burada bir manyak var, “dışarı çıkma zamanın geldi teyze” deyip beni her gün zorla bahçede gezdiriyor!”
    meğersem bizim bekçi daisy’i teyze olarak anlamış ve teyzeyi üç gün boyunca zorla kolundan tutup bahçede gezdirmiştir. zavallı köpek ise üç gün boyunca s.çamadığı ile kalıp balon gibi şişmiştir.

  • gecenin yarısı girdiğiniz çorbacıda , önden giren arkadaşınız selamünaleyküm dediğinde, arkadan aleykümselam diye cevap vermek ..

  • kamp yaparken yanınıza 750 tane şey almanıza gerek yoktur. öncelikle hayati malzemeleri saymak gerekirse:

    -testere
    -balta
    -uyku tulumu (4 mevsim kamp yapacaksanız -10luklar işinizi görür.)
    -mat
    -termofor(kış kampları için hayat kurtarır.)
    -kamp bıçağı
    -yün çorap
    -polar kıyafetler
    -su geçirmez bot
    -nemlenme yapmayan çadır (husky ve marmot önerilir.)

    bunlar hayatta kalmak için önemlidir. tabi bu saydıklarımın çoğu plaj kampı yada festival kampı yapacaklar için gerekli değildir. kış kamplarında özellikle bu ekipmana sahip değilseniz işiniz oldukça zor olacaktır.

    öncelikle kamp için olmazsa olmaz kamp ateşidir. ateş, hem yabani hayvanları kamp alanınızdan uzak tutar hem de size keyifli anlar yaşatır. tabi bir de üşümezsiniz. güzel bir ateş için size kuru odunlar gerek tabi. öncelikle kamp yapacağınız yerin üç-dört gün boyunca yağış almadığından emin olun. çıkış noktanız ile varış noktanız arasında müthiş bir hava farkı olabilir. bir defasında şehir merkezinde 17 derece olan hava kamp alanına ulaştığımızda -1 dereceye düşmüştü. iki saat içinde. ne diyorduk kamp alanının yağış alıp almadığını kontrol ediyoruz. aksi halde odunlar oldukça su çekmiş olacaktır. gözü kararttınız illa kamp yapacağım hem de kış kampı dediniz. o zaman güzel bir testere ve yarma baltasına ihtiyacınız var. odunları mümkün olduğunca en küçük parçalara bölmeniz gerekiyor. zira büyük kütükleri kurutmak oldukça zordur. yanınızda mutlaka ateş oluşturmayı kolaylaştıran parçalar getirmeniz gerekiyor. ayrıca ne olur ne olmaz mutlaka yanınızda magnezyum çubuğu taşıyın. kendinizce canlı bir ateş oluşturduğunuzda ıslak odunları, oluşturduğunuz ateşin etrafına dizerek kurumalarını sağlayabilirsiniz.

    kamp kurarken diğer önemli bir nokta ise kış kampları özelinde bahsediyorum tarp kurmaktır. decathlon'da satılan tente işinizi görür. kamp ateşi eğer çok güçlü değilse sadece sizi ön kısmınızı ısıtacaktır. oturduğunuz yerin arkasında tarp kurarsanız eğer sıcak havanın bir kısmı orada kalacak ve sırtınızı da ısıtacaktır. ayırca uyumadan önce kafeini yüksek olan ve uyku kaçıran içeçeklerden uzak durunuz. çadırınıza girmeden önce mutlaka çişinizi yapınız. boyun ve ayak bölgenizi soğuğa karşı koruyunuz. bu bölgeler vücut ısısını oldukça düşürmektedir.

    yaban hayvanlarını uzak tutmak adına yapılacaklar:

    yediğiniz şeylerin çöpünü ya ateşte imha edin ya da kamp alanınızdan oldukça uzağa koyun. kamp alanınızın yakınına koyarsanız eğer tilki, kurt ve domuz gibi hayvanlarla muhatap olabilirsiniz. yakmak en iyi çözümdür. ayrıca yemek yaptığınız kaplarda koku yayacaktır. onları da güzelce yıkayınız ve aracınızda ya da uzak bir alanda saklayınız.
    uyumanızı engellemeyecekse alanda açık tutacağınız bir hoparlör yada telefon yine hayvanları uzak tutacaktır. ses tabancanız varsa eğer bir kaç el ateş edebilirsiniz.(tasvip etmiyor olsam da önerimdir.)
    ancak unutmayın ateş mutlaka yanmalı.

    türkiye'de bugüne kadar kampçılara saldırmış ayı vakasına rastlanmadı bildiğim kadarıyla. ayılar iki sebeple saldırır:
    1)çok açtır.
    2) yanında yavrusu vardır.
    umarım karşılaşmazsınız.*

    iyi kamplar.

    sorusu olanlar yeşillendirebilir.

  • 500t otobüsleri aslında otobüs değildir. mutantdır, canlı organizmadır, binen yolcuları içine alır eritir ağzına sıçar sonra posasını belli duraklarda dışarı atar. yaşayabilmek için yenilerini alır.

  • yer akmerkez:

    altmışlı yaşlarda kodaman bir dayı avmye gelir girişte çantasını xray cihazına bırakır. çanta geçerken güvenlik tedirgin olur. tehlikeli birşey görmüştür çünkü. efendi bir ses tonuyla dayıya sorar:

    -beyefendi silahınızın ruhsatı var mı?
    -var

    der dayı ve çantasını alıp yoluna devam eder. arkadan güvenlik koşturur beyefendi ruhsatınızı görebilir miyim acaba diye. ancak dayı hiç tınlamaz yürümeye devam eder. güvenlikte fazla bulaşmak istemediğinden olsa gerek geri döner. o sırada dayı arkasını döner ve gitmekte olan güvenliğe seslenir:

    -hey niye geri dönüyon
    -ruhsatı göstermediniz efendim
    -göstermediysem senin görevin beni buraya sokmamak değil mi?
    -ama efendim:((

    dayı hemen çantasını açar ve silahı alıp güvenliğe doğrultur. güvenlik korkudan altına yapacakken dayı tetiğe basar çaattttt.

    silahın ucundan bir alev çıkmıştır. dayı:

    silah değil bu yeğenim çakmak çakmak.