hesabın var mı? giriş yap

  • fetocu olarak anılmaktan son anda yırtanların daha bir çılgınca (işemeli sıçmalı) kutladığı, kutlayacağı; alakası olmayanların ise tamamen nötr (noluyoruz amk tadında) kaldığı, kalmaya devam edeceği gün.

  • arkadaşımın oğlu kuzey(5) kreşte bir kıza aşık olur ve epey bir süre ''ben kübra'yla evlencem'' diye dolanır. gel zaman git zaman, gönlünü başka bir kıza kaptırır.

    kuzey: ben ilayda'yla evlencem
    annesi: aa hani kübra'yla evlenicektin?
    k: istemiyorum..
    a: ama oğlum sen ''kübra'yla evlenicem'' dedin diye, ben çiçek aldım, çikolata aldım, gittim evlerine kübra'yı istedim. şimdi vazgeçemeyiz artık çok ayıp olur
    k: yaa anne naaaaaptın seeeen?? her şeyi mahvettiiiin!!! (gerçek sanıp, inanılmaz yıkılmış ve sinirlenmiş bir halde)
    a: artık evlenmek zorundasın, yapacak bir şey yok oğlum
    k: üff peki ya tamam... napalım o zaman, evleniyim bari... of anne of...

  • darısı niye huawei'nin başına anlayamadım. apple fan olarak korkuyor musunuz la yoksa?

    tanım: telefon piyasasının apple'ın tekelinde olmasını isteyenlerin hayallerini içeren haber.

  • ispanyolların öğrenci yemeği.

    ispanyol öğrencilerin yaptığı şekilde hazırlanışı şöyledir:

    patatesler küp şeklinde doğranarak derin yağda kızartılır. az miktarda ufak doğranmış soğan da bu derin yağın içine ilave edilir. soğanlar yerken ağzınıza pek gelmeyecek ama tadını ve kokusunu alacaksınız. bu sırada büyükçe bir kasede yumurtalar tuz eklenerek çırpılır. yumurta sayısına patates miktarına göre karar verilir, patatesler yumurta içinde yüzmeyecek. patatesler kızardıktan sonra tavadan yağı süzülerek alınır ve çırpılmış yumurtanın içine konur. bu karışım az yağlı başka bir tavaya serilir ve kısık ateşte karıştırmadan pişirilir. bu ikinci kızartma işlemini ilk tavadaki yağı alarak onda da yapabilirsiniz. altı kızardıktan sonra bir tabak yardımıyla -ya da havaya fırlatarak- ters çevirilir. uzaktan bakıldığında böreğe benzeyen omletiniz hazır olduğunda sıcak olarak servis edebilirsiniz. mayonez ve kekik de pek bir yakışır. afiyet olsun.

  • çocukken vardı bende bu hastalık. bir kıza aşıktım çok, annesi beyazlar giydirir, salardı sokağa. ben diğer bütün kızlarla iyi anlaşırdım ama bir tek onunla geçinemezdim. nerde görsem ellerimi toza bulayıp o beyaz elbiselerini elimle damgalardım. felaketi olurdum, ağlardı. yıllar geçti ama sevgimi ifade edişimdeki bu başarılı tavır değişmedi. amıma koyayım, stop.

  • akil insan olmak için sadece "artık kan akmasın" cümlesini ezberlemenin yeterli olduğunu hepimize gösteren kadın. bu akşamki aykırı sorular programında enver aysever karşısında konu hakkındaki bilgisizliğiyle gerçekten acınası bir haldeydi, nihat doğan'dan bir farkını göremedim.

    istanbul'a dikilen 11 milyon lale' ye aynı soruları sorsak illa ki bir tanesi dile gelir, elle tutulur bir şeyler söylerdi lan. bildiğimiz laleden bir farkın olsun be akil lale.

  • altında "acting audition (oyuncu seçmeleri)" yazan video. hem bir insan ilk kez muz yedi diye neden ağlasın? ben de geçen sene ilk kez mango yedim, herhangi bir duygulanma olmadı.