hesabın var mı? giriş yap

  • kılıçdaroğlu hakkında fikirlerimi değiştiren yazı.

    şimdiye kadar başbakan gitse yerine kim gelecek diye düşünmüşlüğüm çoktur, sizlerin de düşündüğünüz gibi. ne de olsa birçoğumuzun hayatını kararttı, kimimizin geleceğini bitiriyor, kimilerinin de akli dengesini yitirmesine sebep oluyor. ve bunları yaparken hiç de suçluluk, pişmanlık, vicdan azabı duyuyor gibi değil. bu yüzden gitmeli, ülkesini bölen, ayrımcılık, sömürgecilik, yalancılık, hırsızlık, katillik yapan bir insana ne diyeceğiz helal olsun aldığın canlar, helal olsun çaldığın paralar mı diyeceğiz? kendisini allah sanan biri o, insanların ölüm fermanını yazıyor, kaderlerini değiştiriyor. bu insanı yargılamak bize düşmez, onun işi bizimle değil yukarıda, ama ego ve güç gözünü öyle bir kör etmiş ki acaba öleceğinin farkında mı bir gün?

    her neyse, ben bu yazıda, kendine oy isteyen biri görmedim. seçim arifesinde, halkı için endişelenen, halkını tek çatı altında toplamak isteyen bir başbakan gördüm. bu yazıyla güvenim, samimiyetine inancım oluştu. o da bizler için korkuyor, o aptal sandıkta binbir dolabın döndüğü o sandıkta seçilmediği takdirde olacaktan korkuyor. bizleri uyarıyor. şimdi bütün kendini müslüman sananlar, muhalefete, muhalefet yanlılarına düşman. size soruyorum hangi müslüman aynı soydan geldiği, aynı dini paylaştığı insanlara düşman olur ki? bazı insanlar sizi bize düşman etti de.

  • bilmesi.
    evet adamın çok şey bilmesi, ama ukalalık gibi değil, hmmm nası desem, işinde uzman olması diyim.
    yani ne sorsan yanıtlaması, ya da bir hobisi var diyelim, örneğin caz, adam caz tarihinden, enstrümanlarına kadar her şeyi biliyor mesela,
    ama gösteriş yapmıyor, sırası geldikçe, ona soruldukça tevazu içinde yanıtlıyor.
    bilgi güçtür.
    bilgi diğer tüm defoları kapatır.

  • galatasaray'ın maçlarını kaçırmaksızın izliyorum, bununla birlikte maç özetleri ve yorumların olduğu programlar ile yazılı ve görsel medyada galatasaray'ı sürekli takip etmemle kız arkadaşımın kendisinden daha çok takımıma vakit ayırdığımı iddia ederek bana yönelttiği soru.

    durdu ve ciddi ciddi 'ben mi galatasaray mı?' dedi.

    -ilk yarı sen ikinci yarı galatasaray

    dedim. güzelim ilişki yarıda kaldı. daha sonra da kendi evine giderek aşkımızı tatil etti, alt bitti.

  • " insan yalnızca söylediklerinden değil, sustuklarından da sorumludur. " sozunu soylemis, bu yuzden de hic susmamis insan.

    --- spoiler ---

    bir gün bu ülkenin başucuna bir not yanağına da bir öpücük kondurup gideceğim.
    çok tatlı uyuyordun uyandırmaya kıyamadım diyeceğim.

    --- spoiler ---

  • şüphesiz ki ucuz ve samimi olmasıdır.

    tezgahlar mütevazidir, ürünler kaliteli, fiyatlar uygundur.
    içeri girerken dükkandaki en pahalı şeyi alabileceğini bilmek insanın öz güvenini artıran bir şey arkadaş. ben bunu bilirim, bunu söylerim.

  • dirk nowitzki'nin tarih yazmasına tekabül eden play-off sezonu.

    şimdi moda ya hani, ergenler çıkıp "bird ne ya, beyaz süper yıldız mı olur, atletizm sıfır falan" diyorlar. 2011 nba play-off'ları bu ergenlerin tüm argümanlarını çökertir.

    dirk önce portland'ı eledi. aldridge, roy, nic batum... fena bir takım değildi.

    sonraki rakip lakers'tı. bir önceki sezonun şampiyonu olan lakers. kobe bryant'lı lakers. dallas süpürdü. dirk tartışmasız sahanın en iyisiydi. seri ortalaması 25 sayı 10 rib. ondan sonra takımın en skoreri jason terry.

    ardından durant'li westbrook'lu harden'lı thunder geldi. mavs sadece bir maç verdi. nowitzki seriyi 32 sayı ortalamayla bitirdi. ondan sonraki en yakın takım arkadaşı 15 sayı ortalamalı jason terry. dirk, durant'i westbrook'u harden'ı tek tek tokatladı. hani şu beyaz, yaklaşık 5 cm zıplayabilen ve ölümüne yavaş olan dirk.

    ve finaller. rakip miami heat. kimler kimler... lebron james, dwyane wade, chris bosh. seriyi altı maçta mavericks kazanırken dirk 26 sayı 10 ribaundla final mvp'si oldu. o seriyi dün gibi hatırladığım için söyleyebilirim ki, dirk alayını üst üste koyup becerdi. en utanç verici olan kısım ise lebron'un maç başına 17 sayı ortalama tutturmasından çok önemli anlarda kaybolmasıydı. lebron'u goat tartışmasından epey uzaklaştıran yıldır 2011. jason terry, lebron'dan daha etkiliydi, düşünün. jason terry'nin de hakkını verelim, müthiş oynamıştı tüm play-off'u.

    tarihin en hak edilen şampiyonluklarında biriydi.

    1-kobe, gasol
    2-durant, westbrook, harden
    3-lebron, wade, bosh.

    mavericks sırayla hepsini tokatladı.

    mavericks'in kadrosunda dirk, terry, kidd, marion, chandler, bryan cardinal* falan vardı.

    dirk'ün final performansı: https://youtu.be/3a1kaqygxv8