hesabın var mı? giriş yap

  • cardinalspirits.com sitesinde yüz yıllık ince belli çay bardağımızın üstüne yatılmaya çalışılmasıyla ortaya çıkan intihal rezaleti mi, yoksa enteresan gerçek mi bilemediğim şeydir. linki açıp da limon atılmış çay doluymuş gibi duran ince belliyi görmek güldürdü en azından.

    the perfect whiskey glass

    isim misim vererek şöyle de bir yazı yazmışlar:

    "these eccentric whiskey glasses were designed by our friend david hill of the malt guild. after years of research in scotland with the best scotch distillers in the world, he developed this glass to best express the nose and taste of a fine whiskey.

    cardinal spirits is the exclusive online retailer of this glass. we will also be using them in our tasting room when we open later this year."

    ne eksantriği ne iskoçya'da senelerce süren araştırması, o ne şema öyle arkadaş. sorsanız zaten söylerdik, david hill mavid hill, bunca salak hikayeye ne lüzum var allaşkına :)

    edit: link düzeltildi. teşekkürler asiksurat.

  • babamın anneme verdiği hediyedir.

    annem sürpriz yumurta delisi bir kadın. özellikle araba falan çıkınca çok seviniyor ve yapıp ounamaya başlıyor. hevesi geçince de bir süre oraya buraya koyup teşhir ediyor.
    babam evlilik yıldönümlerinde anneme sürpriz yumurta aldı. üzerindeki jelatini usulca açtı, yumurtayı zedelemeden ayırdı kutusunun içindeki oyuncağı çıkartıp içine birbirine sarılmış dişi erkek kolye koydu.
    akşam yemeğinde anneme bir çiçek ve sürpriz yumurtayı verdi*
    annem önce yumurtayı her zaman yaptığı gibi salladı, oyuncak araba mıydı acaba? telaşla içini açtı, (bir yandan da çikolatasını yiyyor) sürprizi görünce:

    - aaaaayyyy kemaaaaaalll!!! *

    edit: babam vefat etti dostlar.
    annem o hediyeyi aldığı günden beri boynundan hiç çıkartmadı.
    bu entry'i 5 yıl önce yazmışım. hay allah... hay allah...

  • kardeşimin hattı türk telekom’dan vodafone’a hiç bir beyanı olmadan, bayiye gitmeden, imza atmadan maraş’tan bir adamın numara taşıma işleminde bir sayı farklı söylemesiyle kardeşimin hattı vodafone’a geçiriliyor.

    türk telekom’da faturalı olan kardeşimin tüm geri kalan aylarının ücretinide son faturasına aynen yansıtıyolar.

    durumla ilgili vodafone ve türk telekom müşteri hizmetleriyle görüştük. ikiside “bizlik bir durum yok karşı tarafla görüşün” deyip suçu birbirlerine atıyorlar.

    büyük bir mağdurluğumuz var ama çözüm yok kaldık ortada mal gibi. rezalet üstüne rezalet. skandal üstüne skandal. kimliksiz imzasız bu kadar kolay mı?

  • bir kız babası olarak korkarak okuduğum entry'ye konu olan şofördür. soğukkanlı kalabildiği için kızınızı, kendini ifade etmekten korkmayan bir kız çocuğu yetiştirdiğiniz için sizi tebrik ederim. umarım bu şoför bozuntusu gereken cezayı olur. allah ya da inandığınız her ne varsa tüm çocuklarımızı korusun

  • gerçekten sorulması gereken soru üstte sorulmuş. cebinden mi verdi?
    7 maaşını bağışlayıp butun turkiyeye maske kolonya ikram edebiliyor mu?
    yoksa bu devletin karşıladığı bişey mi?
    ne zamandır kişiler devlet oldu?

    edit:
    an itibariyle 809 fav almış bu entri debe'de yokken, 15 favlı bir westworld spoileri 13 favlı bir hakan ural eleştirisi 12 favlı bir fatih altaylı gafı 3 favlı bir "yasak elma" dizisiyle ilgili ne olduğu anlaşılmayan 258471263418723. entri ve daha niceleri debe'de.
    şahane gerçekten.
    tamam bu entri de bi bilgi değil belki, ben de debeye gireyim diye yazmıyorum. kendi kendime söylenmek için yazıyorum da neyse ben bişey demiyorum. sansüre karşıyız.

  • tanım : bu filmle tanıdığım ve dikkatimi üstüne çekmiş olan finlandiyalı yönetmen juho kuosmanen'in -rosa liksom’un aynı isimli romanından uyarlanan- 2021 cannes film festivali'nde jüri büyük ödülü kazanmış 2021 yapımı 107 dakikalık aşk filmidir.

    yorum : bu film; yoldan çıkanların, öksüz ve cesurların tur rehberi niteliğindedir.

    *voyage voyage-desireless
    *love is the drug -roxy music
    *toglolt-soyol erdene

    filmin ilgi çekici ve hikayeyi tamamlayıcı şarkılarıdır.

    --- spoiler ---

    filmi görüp de gelenler için:
    --- spoiler ---
    ''önemli olan nereye kaçtığın değil, neyden kaçtığındır'
    laura'nın kör ve yakıcı bir aşka tutulduğu, yaşantısına hayran ve içinde olmak istediği irina'nın evinde güzel bir sohbet esnasında duyduğumuz bu replik filmle ilgili ilk ipucunu bize usulca veriyor aslında.

    irina laura'nın ne ilk ne de son aşkı ancak laura henüz bunun farkında değil.
    laura trene biner binmez onu ilk karşılayan gestapo görünümlü, soğuk ve onu dağınık görünüşüyle yargılayıp iğneleyen tren görevlisini karşısında buluyor.
    sonra da kötü kokusu dik bakışları ve sert duruşuyla korkutucu yol arkadaşı ljoha ile karşılaşıyor.
    bu arkadaş ile yolculuğa çıkmaktan korktuğu için yardım için gittiği ilk adres -belki de kaçtığı annesi gibi olan- tren görevlisi oluyor.
    ama görevlinin cevabı çok net: ''başka bir fırsatın mı var sanıyorsun?''
    hemen sonra trendeki diğer insanlardan umutsuzca yardım isterken buluyor kendisini. ama insanların soru sormadan yardım etmek istememesi ki aslında hiç kimsenin zaten yardım etmeyeceğini anladığı o anlardan sonra yersiz ve hadsiz soruların canını çok yakmasıyla birlikte tekrar kompartmanına dönmek zorunda kalıyor.

    ljoha çoktan sarhoş olmuştur, onun için hayatının kalan kısmında madende çalışacak olmanın can acısını azaltmak için bulduğu çözüm sarhoş olmaktır.

    laura kendisine çok ters de olsa bu öfkeli sarhoşu kendisine git gide diğer herkesten daha yakın hissetmeye başlar. büyük aşkı irina'nın içini yakan yokluğu ljoha'nın boş yatağında kendini var eder.

    laura bu yalnızlık ve sıkışmışlık içinde birden taptaze bir nefes gibi kendi anadilinden kibar bir ses duyar ve sorgusuzca artık en güvendiği kişi o yakışıklı finlandiyalı, gitarlı gezgindir ve ljoha dan kaçmak için onunla trenin durmak zorunda olduğu soğuk bir şehirde yürüyüşe çıkarlar.

    gitarlı gezginin laura'nın irina'ya ait tüm anılarının -geçmişinin- içinde olduğu kamerasını çaldığını anladığı anda yanındaki tek şey ljoha'nın varlığı ve söylediği ''tüm insanlar gebersin'' repliğidir.

    laura o andan sonra ilk büyük kırılmasını yaşar. halihazırda çektiği sıkıntılar, o yakıcı yalnızlık anılarının bir hiçe dönüşmesi artık kime güvenip güvenemeyeceğini bile unutturmuştur. neyse ki artık onu anlayan ve gerçekten yanında olan bir yoldaşı vardır, ljoha...

    o andan sonra artık ne soğuk üşütür onu ne de yalnızlık yakar. çektiği sıkıntılar, bunalımlar ve hayal kırıklıklarına rağmen hayatın mucizesine bir kez daha umutlanmıştır. bu tren yolculuğu baştaki laura yı değiştirmiştir artık.

    acılarına alışıp her şeye rağmen gülmesi mümkün kılınmıştır...

    özetle bu tren yolculuğu laura kızımızın zihninde tüm hayatını sorguladığı anlamlandırdığı özel bir yolculuk olmuştur. başta yolculuğa bir bahane koymak adına -gene irina'nın evinde başkasından duyduğu- ''bugünü anlamak için geçmişimizi iyi bilmemiz gerekir'' repliğini bize kendisi bizzat yaşayarak anlamış ve bize de göstermiştir.

    velhasıl yönetmene teşekkür eder laura yı yanaklarından öper hepinize iyi şanslar dilerim.
    saygılarımla.

  • yegenimin banyo gunu rutini. $u ana kadar tanik oldugum banyo gunlerini kisaca ozetlemem gerekirse, o gun ya$anan kaosu anlatmaya bu cumle yeter de artar bile.

    banyo gunu programimiz:

    09:00 aileyle topluca kahvalti.
    10:00 cizgi film, vakit oldurme, ogle yemegi...
    13:00 uykusu varsa uyku, yoksa amcanin yaraticiligina bagli $ebeklikler ile yegeni eglendirme fasli.
    14:00 uyani$. uyku yoksa amcadan sikilma ani. :(
    14:15 banyo gunu oldugunu fark etme.
    14:16 kendini odaya kilitleme.
    15:50 anne ve babaya bagli milislerin odayi ele gecirmesi.
    16:00 strateji degi$ikligi.
    16:01 kirilacak ev e$yalari ile tehdit.
    16:59 strateji degi$ikligi.
    17:00 oyuncaklarini balkondan atma tehditleri.
    18:00 anne ve babanin tum yetkileri amcaya devretmesi.
    18:01 amcanin darbe kararini hizlica uygulamaya koymasi. yikamayalim da besleyelim mi?
    18:30 darbe iptal, amcanin cep telefonunu ele gecirmi$ amk. kirmakla tehdit ediyor. rehine krizi.
    19:00 bari$ goru$meleri ve yemek molasi.
    19:45 rehine krizi cozuldu. telefon emin ellerde.
    19:47 yemek sonrasi cukulata/bonibon/şekerleme pazarligi.
    20:00 annenin yetkileri tekrar geri almasi. demokraasi kazadi.
    20:01 annenin yegeni zorla kuvete sokma kararinin meclisten hizlica gecmesi.
    20:02 kuvete zorla sokuldu. ilk kur$un, hasan tahsin kuvette...
    21:00 kuvetten cikmiyor. oyuncaklarini yanina istedi.
    21:30 cikmiyor.
    22:00 cikti. :(
    22:15 istiklal mar$i
    22:20 kapani$. uykusu geldi garibimin. :(

  • 1979'da ilk star wars filminin gösterime girmesini beklerken ne kadar heyecanlı idiysem şimdi de o kadar heyecanlıyım. film nasıl çıkarsa çıksın şu heyecanı yaşamaya değecek.

    edit: arkadaşlar, mesajlardan anladığım kadarıyla bir kısmınız 70'leri taş devri filan sanıyor. tabii ki böyle önemli filmlerin haberi çok önceden yayılıyordu. hele o zamanlar filmlerin türkiye'de genellikle 2 sene gecikmeyle gösterime girdiği düşünülürse önceden bilmemiz kadar normal bir şey yok. ayrıca amca babanızdır.

  • son zamanlarda biraz hobi, biraz da pasif gelir elde etmek amaçlı olarak tasarım yapma işine giriştiğimden dolayı evde tasarımla ilgili belgesel ve buna benzer yapımlar izlemeye koyuldum. geçenlerde yine böyle bir yapım izlerken bence muhteşem bir hazine niteliğinde bir tasarım dikkatimi çekti ve hemen bununla ilgili bir şeyler okumaya başladım.(bu arada yaptığım işlerle ilgili instagram adresimi de buraya bırakıyorum. beni _zagalar_ mahlasıyla bulabilirsiniz.)

    neyse hemen konuya girelim; cam çiçekler olarak bilinen blaschka cam bitki modelleri koleksiyonuna televizyon karşısında tanık oldum. "oha bunların hepsi camdan mı!" diye tepki verdim. tam tamına 780 bitki türünü temsil eden 4.300 cam model üretmişlerdi.

    peki kim, nasıl yapmıştı bu muhteşem ve bir o kadar gerçekçi modelleri?
    işte işin garip yanı ise bu modeller 1886'dan 1936'ya kadar elli yılı aşkın bir süredir baba oğul olan leopold ve rudolf blaschkas tarafından tasarlanmıştı.

    bir çok avrupalı gibi leopold'da 1853'te amerika birleşik devletleri'ne yol aldı ve bu insanın diğer insanlardan bir farkı vardı; dünyayı farkı bir görmesiydi. işte bu deniz yolculuğu sırasında vücutlarının cam benzeri şeffaflığından etkilenerek yerel deniz omurgasızlarını inceledi ve eskizlerini çizdi.

    şunları kaleme aldı; mayıs ayında güzel bir gece. denizin ayna gibi dümdüz karanlığına doğru baktığımızda; çeşitli yerlerde, sanki gerçek ateş demetleri ve diğer parlak ışık noktaları ve ayrıca büyük bir aynaya hapsolmuş yıldızları oluşturan binlerce kıvılcım, flaş benzeri bir ışık huzmesi demeti belirir. sonra keskin yeşilimsi bir ışıkta küçük bir nokta önümüzde beliriyor, gittikçe büyüyor ve sonunda güneş benzeri parlak bir figür haline geliyor.

    leopold, cam gözler, kostüm süsleri, laboratuvar ekipmanları ve süslü malları ürünler üreten aile işine odaklandı. daha sonraları ilgisini ve boş zamanlarını omurgasızların aksine bitkilerin cam modellerini yapmak için kullandı. bu, yıllar sonra blaschka cam bitki modelleri eşya koleksiyonu ya da cam çiçekler olarak da bilinecek olan çalışması için bir temel oluşturacaktı, tabii ki bir çok sanatçı gibi bu süre zarfında ürettikleri modellerden hiç para kazanmadı.

    bir zaman sonra talih suratına güldü ve modelleri sonunda prens camille de rohan'ın dikkatini çekti. kendisi de bir doğa bilimci olan prens, leopold'a özel koleksiyonu için 100 cam orkide yapması için görevlendirdi. leopold'un çalışmasından etkilenen prens, yaptığı 100 orkide ve diğer egzotik bitki modellerin hepsini sergiledi.

    sergiyi izleyenlerden biride dresden'deki doğa tarihi müzesinin müdürü prof. reichenbach'dı ve botanik modellerden çok feci bir şekilde büyülenmişti. ardından reichenbach, leopold'u 12 model deniz şakayığı üretmesi için ikna etti ve görevlendirdi. daha sonra reichenbach, leopold'a cam deniz omurgasızlarını müzelere, akvaryumlara, üniversitelere ve özel koleksiyonculara satmasını önerdi.

    ünü bir anda parlayan leopold için gazeteler "dünya hiç bu kadar güzel, bilimsel olarak doğru modeller görmemişti" diye demeçler vermeye başladı. dünyanın dört bir yanındaki doğal tarih müzesi müdürleri, deniz omurgasızlarını sergilemek için yarışıyordu. kısacası, blaschkas glass deniz yaratığı küresel bir talep vardı ve kelimenin tam anlamıyla bilimsel olarak kusursuz modeller üretebilen tek ve en iyi cam sanatçısıydı. bu arada oğlu ve çırağını,halefi olacak olan rudolf blaschka'nın eğitimini ilerletiyordu.

    1880 civarında rudolf, babasına modellerde yardım etmeye başladı. o yıl, boston society of natural history museum (şimdiki adıyla museum of science ) için 131 glass deniz canlısı modeli ürettiler . bu modeller, harvard'ın karşılaştırmalı zooloji müzesi tarafından satın alınanlarla birlikte harvard botanik müzesi'ni kurma sürecinde olan profesör george lincoln goodale tarafından görüldü ve anında büyülenmiti 1886'da, goodale, blaschkasların ayağına kadar giderek harvard için bir dizi cam botanik model yapma talep etti.

    sonunda bir hazine niteliği olan cam çiçekler koleksiyonunu üretmeye başladılar. bu gün bile cam ustaları nasıl yaptıklarını bilmedikleri bu hazine hala harvard üniversitesi doğa tarihi müzesi'nde sergilenmektedir.

    görsel-1
    görsel-2
    görsel-3
    görsel-4
    görsel-5
    görsel-6

    kaynak ve daha fazla görsel için:12
    3