hesabın var mı? giriş yap

  • ulan hepsini okudum ya, vay babayın kemüğüne. okumayanlar için özet geçiyorum.

    şimdi eleman bir kızı sevmiş, sonra başka şehire üniversite okumaya gitmiş bu çemçük, sonra komşusunun kızını kafa kıyakken düdüklemiş, ondan sonra da sevdiği kız bunu duymuş ve elemanı terk etmiş.

    içki bütün kötülüklerin anasıdır, kaldıramıyorsan içmeyeceksin hacı.

  • 10/10 rezalettir.

    kendi hatalarından kaynaklanan bir sorun yüzünden üstüne bir de cayma bedeli talep edilmesi düpedüz dolandırıcılıktır. superonline çözemezse ve ısrarla cayma bedeli isterse tüketici hakem heyeti bu sorunu lehinize çözer.

  • aynısını çarşaflı bir kadına söylerseniz yer yerinden oynar, hatta tutuklanırsınız.
    en seküler görünen insan bile iş türbanlılara gelince inanılmaz duyarlı oluyor. bu ikiyüzlülük olduğu sürece böyle sokakta gençlere laf söyleyecekler.
    sokaktaki türbanlı tacizini birçok kadın görmezden geliyor, bu da çok enteresan.

  • 11 eylülde ikiz kulelerden kurtulan türkler hikayelerinde rastlanan durum. efendim millet sırayla inerken, soldan koşarak kurtulmuş zeki türkler. bütün amerikalılar senin gibi "zeki" olsa ne olacaktı, kaos çıkıp herkes ölecekti. nitekim burada hepimiz birbirimizden zeki olduğumuz için kendi bokumuzda boğuluyoruz.

  • damarların mavi gözükmesinin nedeni farklı renklerin farklı dalga boylarına sahip olmasıdır.

    kanımız kırmızı rengini oksijen taşırken parlak kırmızı, oksijen seviyesi azalınca daha koyu ve mat kırmızı rengini alan kırmızı kan hücrelerinden alır. kırmızı ışık çok uzun bir dalga boyuna sahiptir. bu nedenle de kolay bir şekilde cildimizden kolayca geçerek kırmızı kan hücrelerinde bulunan hemoglobin tarafından emilebilir.

    mavi ışık ise daha kısa bir dalga boyuna sahiptir. bu nedenle de çoğunlukla cilt tarafından yansıtılır. kolumuza tüm dalga boylarını içeren beyaz bir ışık yansıttığımızda kırmızı ışık emilecek, mavi ışık ise yansıtılacaktır. bu sayede de damarlarımız mavi gözükecektir.

    görsel

    ışığın farklı dalga boyuna sahip olması ve damar rengimizi belli etmesi farklı şekillerde de kullanılmaktadır.

    örneğin doktorlar bazen enjeksiyon yaparken damarların daha belirgin görülmesi için deriye kırmızı ya da kızılötesi bir ışık kullanarak bundan yararlanırlar.

    benzer şekilde bazı gece kulüplerin damarların gözükmesini zorlaştırıp, damardan uyuşturucu kullanımını önlemek için tuvaletlerinde mavi ışık kullanmaktadır.

    kaynak: bbc science focus

  • olay üniversite yıllarında yaşanmıştır. sene 1999 ya da 2000 tam hatırlamıyorum.

    mevsimlerden kış, yeni yağmur yağmış, sabah 8 civarı. okula gitmek için otobüs durağında bekliyorum. durak okuldan önceki 4. durak. benimle beraber durakta 2-3 kişi daha ya var ya yok. bu sırada etrafımızda bir adet normalde beyaz olan ama kirden artık grileşmiş bir sokak köpeği dolanıyor. ufak süs köpeğini andırdığı ve tehlike yaratmadığı için kimse sallamıyor, dolanıyor kendi kendine. ama köpek ısrarla durak çevresinde dolanıyor, uzaklaşmıyordu. neyse otobüs yanaşır, herkes biner, otobüs tam hareket edecek, o ne, bizim köpek de arkamızdan otobüse atlar. millet şaşkın şaşkın bakarken köpek söföre yanaşır, şöyle bir bakar, sonra otobüsün arkalarına gidip koltuklardan birinin altına yatır. yol boyunca arada kalkar otobüsü falan dolanır sonra tekrar yerine döner. okula gidene kadar otobüs 3 kez daha durup yolcu almıştır fakat bizim köpek hala daha otobustedir. sonunda otobüs okula varır, herkes iner tabii bizim köpek de arkamızdan. bir de ne görelim, okul önünde çimlerin üzerinde 2 köpek daha, bizimkinin arkadaşları, meğer bizim köpeği bekliyorlarmış, hemen kaynaşırlar ve oynaya zıplaya uzaklaşırlar. biz dumur, otobüs kullanan köpek görmüşüzdür.

  • sümer tabletlerinde geçen beş bin yıllık beddua:

    “kaldığın yerlerin en hoşu kapının eşiği olsun.
    hep yol kıyıları olsun barınağın.”

    tutunamamak insanın başına gelebilecek en kötü şeymiş, hem de binlerce yıldır.

  • zorunlu olarak toplanan verginin hayatı kolaylaştıracak konularda harcanması yerine tam tersine insanların hayatını zorlaştıran bir sorunu daha da büyütmek üzerine harcanması olayıdır.
    sokak köpeklerini beslemek sorunu çözmüyor daha da büyütüyor. bugün 40 yarın 80 sonra 160 milyon harcarsın. bunun sonu yok.

    tek çözüm medeni ülkelerde de olduğu gibi başıboş hayvanların toplanıp barınaklara alınması, belirli süre sahiplendirilmezse de uyutulmasıdır. milyonlarca kopek için uygulanabilir başka bir çözüm yok maalesef. sorun eninde sonunda bu şekilde çözülmek zorunda kalacak. ama çözümü ne kadar ertelersek her geçen gün daha da büyümeye devam ediyor.