ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
kredi kartı borcunun tamamını ödemek
-
benim. sanırım 7-8 yıldır aktif olarak kredi kartı kullanıyorum, borcumun tamamını ödemediğim bir ay bile olmadı. umarım böyle de devam eder. sloganımız şu, olmayan paranı harcama. bu kadar basit.
hoşlanılan kızın boynunda morluk görmek
-
"erkek arkadaşı fark etmesin diye aynı yerden öpmek gibi bir avantaj verir size."
--piç iyimserin el kitabı, sâhife 74
8 mart 2023 demirtaş'tan akşener'e açık mektup
-
açıklamada şu cümle dikkatten kaçmamalı:
"sorunların demokratik siyaset alanında, barış içinde, çağdaş şekilde konuşarak çözülmesi dışında herhangi bir yöntemi benimsemiyoruz."
kim ne der bilemiyorum ancak ben bunu "pkk ile araya mesafe koymuyorlar" argümanına karşı çok net bir ifade olarak algıladım.
claudio maldonado
-
bu adam gitti, ismi halen gitmedi. turkiye'de mahalle maclarinda hali sahada kotu oyuncuya bu adamin ismiyle sesleniliyor halen. isminde mal gecmesi de bunda etkili tabi.
bu adamin ekurisi josico da bundan kotuydu (bkz: jose joaquin moreno verdu)
karsilastirmalari bile var (bkz: maldonado vs josico)
la cafe de papel
-
profesörünün her an trafikte kavga edip, koltuğun altından haydarı gösterecekmiş gibi baktığı kafedir. tokio da bir dönemin vazgeçilmezi ayça_22'ye benziyor. sanırım kafedeki en çok benzeyen detay kırmızı tulumlar ve dali maskesi.
ama ben yine de bu fikri beğendim. yaratıcı gözüküyor.
vergim anıtkabir'e gitmesin
-
kabul ama bizde diyanet ve saraylara vergi vermeyiz, var mısınız?
uzun öpüşmeden sonraki kısa öpücük
atatürk'ün arkasında şeftali yiyen adam
-
yediği haltı önce salih bozok'un farkettiği sakar kişi. şimdi diktatör denilen ve özellikle giyim konusunda son derece titiz bu adama yapılanı kışladaki başçavuşa yap bakalım yarma şeftalinin çekirdeğini sonra nerenden çıkıyor?
not: bilerek adam dedim çünkü bu aralar o kadar zor ki adam gibi adam görmek...
1.80'den uzun olanların çektiği sıkıntılar
-
sanırım cümle kurmak.
belçika'da katliam yapan türk
-
belçika resmen bize biyolojik saldırı yapmış, ben ne ülkemde besleyecegim demiş vermiş mikrobu bize, bizimkilerde hiçbir başarı cezasız kalmaz, hiçbir yanlış da cezalandirilmaz mottosu gereği salmislar toplumun içine , hayırlı olsun.
eylemcilere söven esnaf
-
bir de böyle adamlar türedi son zamanda. aha bu da son örneği:
(bkz: eylemcilere söven esnaf)
daha önce bunun bir örneğini de tcdd grevinde görmüştüm. adamlar hakları için greve gitmişler. seferler durmuş. adam gideceği yere gidemediği için grevcilere küfrediyordu. millet mecburdu sanki sen biryere gideceksin diye üç kuruşa çalışmaya.. yada senin işin aksamasın diye evinde oturmaya.
doktor dövülüyor mesela bir hastanede. doktorlar greve gidiyor. "e ben hasta olsam ne olacak?" diyor bu andavallar.
adamların işi görülsün de isterse dünya yıkılsın umurlarında değil.
tekel işçisinin maaşı
-
attila ilhan'ın hangi sol kitabında idi sanırsam, şöyle bir olay vardı:
fransız sosyalist partisi lideri jean jaures, metro beklemektedir. biraz ötesinde de işçiler. metro geldiğinde, işçiler haliyle 3. mevkiye yol alır, jean jaures 1. mevkiye. bunu gören işçiler "oldu mu yoldaş. biz seni de buraya, aramıza, 3. mevkiye beklerdik" derler. jean jaures'in cevabı müthiştir: "bizim kavgamız, ben de 3. mevkide yolculuk edeyim diye değil, sen de burada, 1. mevkide seyahat edesin diyedir yoldaş. bunu sakın unutma!"
olayla ilgisine gelince..tekel işçilerinin ne kadar maaş aldığını bilmiyorum. çok da ilgilenmiyorum zaten aldıkları maaş miktarıyla. olay tekel işçilerinin aldığı maaş değil çünkü. ancak illaki maaş söz konusu yapılacaksa, tekel işçisi çok maaş alıyordu diyene kadar, biz neden az maaş alıyoruz denmeli bence. bizim kavgamız herkes az maaş alsın diye değil, herkes daha çok kazansın, daha insanca yaşasın, kazanılmış hakları gasp edilmesin diyedir.
bu da sakın unutulmasın.