ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
yaran facebook durum güncellemeleri
-
"teknik olarak gargamel hepimizden daha iyi bir insan. şahsen ben şirinleri hiç görmedim."
(bkz: adam haklı beyler)
yapılmış en aptalca dalgınlık
-
misafirleri uğurlamak için aşağıya indik böyle cümbür cemaat. baya bi kalabalığız. misafirler baya uzağa gidecek arabalarına binmeden vedalaşıyoruz. artık tuttuğumla tokalşıp, öpüşüyoruz aralarında yeni tanıştıklarımzda var. işte memnun oldun falan filan. tam o sırada bi bey amcayıda tuttum tokalaştık, adamı öptüm, iyi geceler, iyi yolculuklar dedim. adam bi ürktü hatta sonradan fark ettim adamı ilk tutup tokalaşınca adam irkilip baya şaşırmıştı zaten. neyse efendim adam bana baktı ben adama. ulan diyorum bu kim? meğerse efendim adam sokaktan geçen normal bi vatandaşmış, ben onuda bizim misafirlerden sanıp öpüp koklamışım. sonra dayı banada iyi geceler yeğenim dedi arkasına baka baka gitti. ne zaman aklıma gelse gülerim. yok böyle bişey o adamın şaşkın bakışları hala gözümün önümde.
215 bin liralık burberry trençkot
-
o paraya 8 bloklu sitemize mantolama yapılmıştır.
3 nisan 2020 maske takma zorunluluğu getirilmesi
-
5 babayiğit maske işine girdi galiba xdxd
hatırladıkça iç burkan garibanlık anıları
-
2005 ağustosu. annemi kaybedeli 3 ay olmuş. henüz travmayı atlatamamışım. babamla zaten yüzyüze bakmıyorum aylardır. birilerinin vasıtasıyla bir tersanede işe başlamışım. sahip olduğun tek para o kişinin cebime koyduğu 50tl.. kaldı ki o paranın yarısını işe başlayabilmem için gerekli olan evrakları hazırlamak için harcamışım.
farklı bir yerde kalıyorum bir kaç aylığına tek başıma. eş yok, dost yok, arkadaş yok. her sabah tren ile gidiyorum işe, bazen dayanamayıp bir poğaça yiyorum. bazen akşamı düşünerek almıyorum hiçbişey. günlerim böyle geçiyor ardı ardına. bir akşam eve geliyorum, evde bulunan buzdolabını karıştırmaya başlıyorum ve müthiş bir olay! iki adet neredeyse elim kadar köfte buluyorum. benim için ziyafet sayılabilecek bir yemek. tabi sonrası pek iyi olmuyor. aylardır durduğu buzdolabından çıkan köfteler beni bir güzel zehirliyor. sabaha kadar istifra ediyorum. ertesi gün işe bile gidemeyip yorgan döşek yatıyorum evde.
artık maaşımı almama bir kaç gün var, iple çekiyorum kazanacağım parayı. gözümün önünden hayal gibi geçiyor özlediğim yemekler. işten çıkıyorum, bilenler bilir, tuzla tersaneler bölgesinin en sonundan içmeler tren istasyonuna kadar yürüyorum trene binmek için. kanter içinde varıyorum yaklaşık 1 saatlik yürüyüş sonunda. istasyonda bir arkadaşıma rastlıyorum, biraz muhabbetten sonra arkadaşım büfeye gideceğini, benim bir şey isteyip istemediğimi soruyor. birşey istemediğimi söylüyorum. bir iki dakika içinde geri geliyor ve elindeki iki dondurmadan birini bana veriyor...
dünya üstünde yürüdüğüm sürece unutamayacağım şeylerin arasındadır o dondurma... alt tarafı basit bir dondurma.
polislerle girilen ilginç diyaloglar
-
polis banka onundeki park etmis arabanin plakasini anons eder. eleman para cektigini, arabayi hemen cekecegini isaretlerle polise anlatmaya calisir.
polis ortaligi yikan anonsu patlatir:
yuz milyon fazla cek, ceza yazdık!
wi-fi şifresini isteyen komşuyu savuşturma yolları
-
kablosuz adını kağıthane belediyesi falan yapın yada modem arayüzünden ssid gizleme yapın
selamun aleyküm siz de mi mevlidden sıkıldınız
-
- selamün aleyküm siz de mi mevlidden sıkıldınız?
+ sıkılmak demeyelim de, yanii.. ımhh. fazla kalabalık. :/
- şerbet ister misiniz?
+ çok naziksiniz. allah razı olsun.
- :)
+ peki siz? nasıl farkettiniz buraya geldiğimi? çok dikkatli olduğunuzu söylemem gerekiyor sanırım :)
- aslında öyle değil. erkekler tarafı burası. açıkçası fazla zor olmuyor bir kadının varlığını farketmek.
+ hass.. :/
...
1987 kar tatili
-
yakinlardaki bakkallarda bulamadigim icin, basket dergisini alabilmek amaciyla dikilitas'tan zincirlikuyu'ya yurumustum. zincirlikuyu'da bir allahin kulu yoktu. ama -halen de eski yerinde durmakta olan- gazete bayii acikti. dergiyi bulmus ve ayni yoldan yuruyerek evime donmustum.
yollarin kenarlarina atilmis karlardan olusan tepeleri iyi animsiyorum. barbaros bulvarindan da cok seyrek araba geciyordu. zaman zaman bulvarın ortasından yurumustum yanlis animsamiyorsam.
tecavüze uğramış karısına sahip çıkan koca
-
seven adamdır. erkek adamdır.
onun yerinde onun yaptığını yapamayacak olan, erkeklikten bahsetmesin. kendini de erkekten saymasın.
sakin ol champ.. evdeyim
-
"karantina bile zengine karantina" dedirten haldir.
hoşlanılan kıza atılan ilk mesaj
-
:)
o da cevap olarak :) yapmıştı.
ne gülüyon la mal deseydi keşke, onca acıyı çekmemiş olurduk.
canım sağolsun, onunki cehenneme :)