hesabın var mı? giriş yap

  • ursula k. le guin'in yaptığı bir tespittir.

    “yirmi yaş dolaylarında öyle bir an vardır ki, yaşamının geri kalan kısmı boyunca ya herkes gibi olmayı, ya da farklılıklarını erdeme dönüştürmeyi seçmen gerekir."

  • eskilerden gelsin.

    başlık: fatih tekke paradoksu beylerrrrr

    1. beyler 12 senedir, ergenliğe girdiğimden beri bunun üzerinde düşünüyorum artık kafayı yicem bir de sizler bakın olm.

    şimdi bu yanına koduumunun evladının soyadı tekke diil mi? peki tekke kelimesinde kaç 'k' var, iki tane amk, yani çiftke olması gerekir, peki hadi çiftke yaptık admın soyadını diyelim, o zaman soyisminde kaç 'k' oluyor, tek k oluyor amk, yani tekke oluyor olm işte burda işler karışıyor ölümcül sonsuz döngüye giriyor cpu, mnskym gene çözemedim lan bi sigara yakcam

    okuyun lan piçler çok önemli bu.

  • bu gece ortaya çıkan gerçektir.
    bilal bir türlü laftan anlamayınca koskoca başbakan sinirleniyo tabi haklı olarak. sonra kürsüden bize bağırıp çağırıyo hırsından o da haklı.

  • deprem anında çekilen iç ve dış mekan görüntülerini izledim az önce ve tek diyeceğim beklenen büyük istanbul depreminden sağ kalan çok az olur. neden mi?

    sehir planlaması belki şahane değildir ama ülkemize göre öyle düzgün ki sokağa çıkan insanlar emniyetli boş alanlarda duruyordu görüntülerde, olası bir bina yıkımı gerçekleşirse insanların kaçabileceği kadar boş alan gördüm yani geniş caddeler ve bistroların, restoranların bulunduğu nispeten geniş ara sokaklar, bitişik nizam olmayan binalar, yeşil alanlar ve geniş kavşak noktaları deprem anında dışarı çıkan pek çok insanın şansı olmuş. istanbul'da böyle bir şey var mı? yok.

    devamında aynı ölçekte depremlerin beklendiği de söyleniyor. allah yardımcıları olsun.

  • memleketin birinde 3 kere camiye gitmeyenleri idam ediyorlarmış. usulen idam edilmeden önce 3 dileğini yerine getiriyorlarmış. adamın teki 3 kere gitmemiş ve tabi yakalanmış. idam edilmeden önce sormuşlar:
    - ilk dileğin ne ?
    - vezirin karısıyla beraber olmak istiyorum!
    vezir "olmaz" dese de padişah "mecbur" demiş. ve adam vezirin karısıyla beraber olmuş.
    adam ikinci dileği olarak padişahın karısıyla birlikte olmayı seçmiş. bu sefer padişah "hayır" dese de herkes itiraz edince padişah mecbur kalmış.
    - son dileğin ne?
    adam bir vezire, bir padişaha bakmaya başlamış. aradan 5 dakika geçtikten sonra vezir bakmış namus elden gidecek:
    - ben bunu sanki camide gördüm gibi geldi, deyince padişah da:
    -ne gibisi lan! yanımda kılıyordu!

  • biraz dikkatli biraz da sorumluluk sahibi olunursa pek cogu yasanmadan atlatilabilecek deneyimlerdir.

    * soz gelimi kedilerin her zaman dort ayak ustune dusmedigini bilmeniz pencerelere tel* taktirmaniz ve balkona ag germeniz icin ilham verebilir, bu da kedinizi duruma gore felc/sakat kalmaktan, sagligini/hayatini yitirmekten koruyabilir.

    * kedilerin geriye dogru purtuklu dil yapilari yuzunden oynamak icin agizlarina alip cekistirdikleri iplik, ince tel, yun/orlon parcasi, vb yabanci cisimleri yutmalarinin son derece sakincali olup zaman icinde barsak tikanmasi/dugumlenmesi sonucu olumune neden olabilecegini (gec kalmadan farkedilirse* ameliyatla kurtarilma olasiligi vardir) bilmeniz ponpon, yumak, makara vb ile - en azindan gozunuzun onunde ve tamamen kontrolunuz altinda olmaksizin - oynamasina izin vermemenizi, bu cesit yutulabilir nesneleri acikta birakmamanizi saglayabilir.

    * mutfakta ocak, tezgah ve masa ustune birakilan - ozellikle sicak - tencere, cezve, tava, vb gereclerin saplarini, yakininda dolasan ya da hoplayip ziplayan her cesit insan ve hayvanin carpamayacagi sekilde ters tarafa cevirmeniz sadece kedinizi degil kulliyen ev halkini haslanmaktan ve yanik tedavisine maruz kalmaktan korur.

    * her cesit dolap, sehpa, raf, pencere pervazi, balkon duvari vb uzerindeki objelere uzanarak ya da ziplayarak ulasmakla kalmayip cekistirip alasagi etme yeteneklerini kesfettiyseniz, evin dekorasyonu konusunda daha dikkatli davranir, saksi, metal heykelcikler, cam esyalar, agir biblolar, vesaireleri patilerden; patilerin sahibini de soz konusu agir objelerden koruyabilirsiniz.

    * acikta birakilan bicaklar ve benzeri kesici/delici aletler de kediler icin tehlike icerir.
    ornegin bicaklari - ozellikle uzerinde yiyecek kokusu varsa - yalamaya kalkistiklari ya da - nasil bir eglence anlayislari varsa artik - cekistirip surukleyebildikleri makas, tornavida, civi vb ile hoplaya ziplaya oynamaya calistiklari sikca gorulmustur.

    kullandiginiz bicagi acikta birakmayip hemen yikayip kaldirarak ya da bulasik makinasina atarak kedinizin sadece dilini ve patilerini degil o pembe, o sumuklu, o miniminnos, o merakli burnunu da onun var ya o burnunu murnunu yerim ben.

  • -soğuk havalarda ısınmak için bir mumun etrafında otururum. hava daha da soğursa mumu yakıyorum.

  • sene 2010. kardeşimin ergenlik döneminin nirvana yılları.
    yaşı 15.

    taşınıyoruz. sıra kardeşimin odasında.
    annemle kardeşim halıları kıyafetleri falan toplarken, babamla ben de yatak ve dolap gibi ağır şeyleri alıyoruz.

    yatağı kaldırdığımız zaman bir de ne görelim!!
    yatağın altı peçete dolu. *

    annemi dışarı çıkartıp, kardeşimi çağırıyoruz. babam peçeteleri gösteriyor ve yıllar sonra hâla gülmemizi sağlayan o soruyu soruyor.

    " bu ne lan aile mezarlığı gibi? "