hesabın var mı? giriş yap

  • dopamin ve serotonin uretimi bakimindan ayni seviyede degillerdir. kral yasamini surekli yuksek dopaminle gecirdigi icin mutlu yasadi, mutlu oldu.

    siradan insan, kiyasla daha cok imkana sahip olmasina ragmen bu sahibi oldugu seylerin hicbiri ona toplumun genelinden daha fazla dopamin saglayacak bir tatmin vermiyor.

    homeostasis de oyle goreceli bir sey iste.

  • william bill bernbach, reklamcılığa yeni bir bakış açısı getiren, efsanevi mad men dizisine ilham kaynağı olan insan.

    13 ağustos 1911'de amerika’da sanatçı bir ailenin çocuğu olarak dünyaya gelir. eğitimini ingiliz dili üzerine aldıktan sonra felsefeye merak sarar. iş hayatına girdikten sonra bir ajansta metin yazarı olarak çalışmaya başlar.

    farklı birçok ajans ile çalıştıktan sonra 1949 yılında arkadaşları ned doyle ve mac dane ile birlikte doyle dane bernbach (ddb) reklam ajansını kurarlar. ddb’de bulunduğu zaman diliminde reklam sektöründe iz bırakacağı, ders niteleğinde reklam kampanyalarını hazırlayacağı dönemdi. bernbach’ın sivrilmesini sağlayan şey farklı olmasıydı. kullandığı dili ve ince esprileri onu ön plana çıkarmıştı. volkswagen kampanyası “think small”, avis “we try harder” ve polaroid gibi markalar için hazırladığı reklamlar arasında alanının en dikkat çekici olanlarıydı. bu çalışmalara göz atmak gerekirse:

    bernbach’ın efsanevi çalışmalarından biri olan “think small” sloganlı volkswagen reklam kampanyası, onun yansıtan en güzel örneklerinden birisidir. en başarılı 100 reklam kampanyası arasında yer alan bu kampanya, volkwagen’i amerika’daki en dikkat çekici otomobil markası yapmıştır.
    https://www.youtube.com/watch?v=uulzmz_sd_e

    pek popüler olmayan avis markası için farklı bakış açısını kullanarak "biz 2 numarayız. bu yüzden daha çok çalışıyoruz” der. “we try harder” sloganıyla marka gündeme oturur.

    ıt’s so simple – bu kadar basit” sloganıyla tüm zamanların vazgeçilmez fotoğraf makinesi polaroidin yaygınlaşmasını sağlayan bu kampanya ilk çalışmalarından birisidir.

    mad men’in senaryosu hazırlanırken ilham kaynağı olan reklamcılık dünyasının bu dahi ismi 1982’de lösemi nedeniyle 71 yaşında vefat etmiştir. mezar taşına “he made difference" yazdırarak farkını belli eden bu reklam sanatçının ilham değerindeki bazı sözlerini paylaşmak gerekirse:

    -bir ürünle ilgili doğru şeyler söylersiniz… kimse sizi dinlemez. bunu öyle bir ifade etmelisiniz ki, insanlar içlerinde hissetsin. çünkü hissetmezlerse hiçbir sonuç alamazsınız.

    -bir sayfaya ağlayan adam resmi koyabilirim, bu sadece ağlayan bir adam resmi olacaktır. ya da onu sayfaya öyle bir yerleştirebilirim ki, ağlamanız gelir. ikisinin arasındaki fark sanattır; iş dünyasının ısrarla reddettiği, elle tutulamayan bir şey.

    -amaç, bir ürünü herkes tarafından bilinir hale getirmek değil, onu talep edilir hale getirmektir. en tanınan bazı markalar bile bunu yapamadığı için yok olmuştur.

    -renksiz bir gerçek kimsenin dikkatini çekmez. heyecanlı bir yalan ise, mutlaka dikkat çekecektir. iyi ve dürüst insanların anlaması gereken budur. aktarmaya çalıştıkları heyecanlı ve özgün değilse, yapılan iş ölü doğar.

    -kışkırtın. ama kışkırtıcılığınız ürününüzden kaynaklansın. eğer reklamda kafasının üzerinde duran bir adamı sadece dikkat çekmek için kullanıyorsanız, yanlış yapıyorsunuz. ama eğer ürününüzün baş aşağı duran adamın cebindekilerin yere düşmesini engellediğini anlatıyorsanız, o zaman doğru olanı yapıyorsunuz demektir.

    kaynak: listelist.

  • cahil ve eğitimsizleri bugüne kadar insanlar anadolunun saf ve asude insanları olarak görürlerdi, ama şimdi işler değişti! cahilleri şımarttığında toplum için büyük bir tehdit yığını haline geldiğini herkes yavaştan anlamaya başladı ,dayıların ortamı terk etmesi çok cool bi hareketti bu arada link
    edit: twitterda denk geldiğim bir bomba video, başlık açmak istemedim ama dayının isyanını görmenizi isterim link

  • çocuğun yarışmada birinci olması yaptığı esprilerden daha komik amk.

    tanım: yetenek bilmem ne isimli yarışma programı dönem birincisiymiş.

  • sevme beni, sonra devami gelecek sanirim. her telefonun ucunda, her zilin ardinda seni ararim.
    ortaokulda biraktigim gunlugume donerim calakalem, hergun dudaklarimi boyarim, emprime etekleri cikaririm sandiktan, saate bakmaya alisirim. sevme beni, gozum ciceklere takilir, topraga yalinayak basarim, ekmek islarim kuslara, defterimin arasinda sumbul saklarim, bahar gececek kis gelecek diye korkarim. sevme beni, tum baglarindan kurtaririm saclarimi, ruzgarlara salarim, bir gulusun gamzesini gorebilmek icin erken uykulara yatarim, keman calarim bilmesem de, tum avluyu detone sarkilara bogarim. sevme beni, gulmeye alisirim, raki kokarim yaz aksamlari, zeytin cekirdeklerinden kolye yaparim, danteller dikerim gomlegimin yakasina, ipek mendiller kolalarim. sevme beni, hic gitmeyeceksin sanirim, yalanlara kanar, ardindan aglarim. sevme beni, seversen yolcu edemem seni, gitmeyesin diye kendimi azgin sulara atarım, saclarimi yolar, her teline ayri agit yakarim. sevme beni, ben senden beter severim, kul olur, yanarim.

  • şimdi de okulumuzun düzenlediği mutluluk konulu kompozisyon yarışmasının sonucunu açıklıyorum:

    8-b sınıfından beren. alkışlıyoruz.

  • insanın içinin fena burkulmasına sebep olabilecek meslek. kpss ile atanamayınca bir yıl çalıştığınız okul ihtiyaç var gel der, onlarla anlaşınca başka yere de başvurmazsınız. bütün yaz hocam bizimle misiniz diye soran öğrencilere güzel haberi verirsiniz. öğrenince sevinirler, hepsi hocam bizim sınıfı alın vs der. pazar günü ertesi gün okul açılacak diye tatlı bir heyecan sararken öğlene doğru bir telefon gelir. müdür yardımcısı cuma günü atama geldi, dersler doldu der. öyle kalırsın, okulun açıldığı gün yolda öğrenciler görür, niye yoktunuz diye sorduklarında üzüntünü gizlemeye çalışırsın ama onlar gizlemezler. işte böyledir.