hesabın var mı? giriş yap

  • önüne 3-5 kuruş attığı itleri, kendisinden bahsedildiğini anladığında aşağılık ve aciz bir refleks olarak hemen atatürk'e saldırmaya kalkarlar.

  • "şimdi çıkmış geçenlerde birisi, elinde de gitar, biliyorsunuz bunlar gitar çalar, bağlama nedir bilmezler, ağzında da mızıka, diyor ki senin savcın varsa benim de bilmemnem var. ya sen kimsin ya. sen kimsin. bi de bana diktatör diyorlar, ben diktatör olsam sen cıkıp orada o lafları edebilir misin." putin.

  • kimsenin günahını almak istemem, zamanında feto hakkında yazdığım "sert" yazılar neticesinde terör örgütü kurmak ve yönetmek iddiasıyla 5 gün tutuklu kalıp savcıya savunma verdikten sonra serbest bırakılmıştım. üstelik yine fetönün en güçlü dönemiydi, ve ifademi verdiğim yer beşiktaş 13. ağır ceza mahkemesiydi. yaşı yetenler için, eski devlet güvenlik mahkemesi.

    ancak şu yazılar bana hiç inandırıcı gelmedi. sebeplerin gelirsek, birincisi hiçbir avukat bu kadar baştan savma iş yapmaz. yapıyorsa başka bir avukat bulman lazım, en azından temyize gideceğiz der ya da hakim sana önyargılıysa reddi hakim talep eder, yurtdışına kaç nedir?

    ikinci nokta, fransaya kaçmış olman. malumunuz ne kadar dhkp-c veya pkk militanı varsa ilk fırsatta fransaya kaçar ya da kaçırılır. çünkü fransa bu örgütlere direkt olarak sığınma hakkı veriyor.

    üçüncü ve son nokta, mahkemenin kararı aşırı saçma. savcı mütalaası yok, deliller sunulmamış, görgü tanıklarının (1 tane) ifadesi zaten kendini yalanlamış dolayısıyla hem usulsüzlük var hem eldeki veriler karara yeterli değil.

    dolayısıyla ya arkadaş yalan söyleyen bir militan ya da polisinden savcısına, hakiminden avukatına terör örgütü ele başlarına düzenlemedikleri kumpası kendi halinde blog yazıları olan bir kişiye düzenlemeye and içmiş truman show fanları.

    edit akbayram: arkadaşın diğer entrylerine de baktım, fransa buna gittikten birkaç ay sonra vatandaşlık vermiş :)

  • olaya pazarlama yönetimi adına yaklaşayım da tam olsun o zaman:

    bu duruma aslen marka kaybı denmektedir. yani; firmanın imajıyla ürünün ve markanın imajı,pazarlamanın ve tutundurmanın* başarısı ve ürünün kalitesi sayesinde marka ile ürün iç içe geçer.

    bu durum iyi gibi gözükmekle beraber firma markasını kaybetme durumuyla da karşı karşıya gelir.
    bu durumda marka,jenerik eşya ismi haline dönüşür.

    çok sayıda örneği vardır*: jilet(gilette),uhu, webolit, frijder, kalebodur, nescafe, pinoteks(dyo'nun vernik markası), klorak, sana, duşakabin, fiberglas, kot(eski bir türk jean üreticisinin soyadıdır kot), asprin, naylon, aygaz, selofan, kola, bankamatik(iş bankasının atmlere verdiği isim), permatik, kerosen, linolyum vs vs...

    aslında pazarlama ve markalama yönetimini baz alırsak ekşi sözlük de bir jenerik marka olma ve marka kaybı ihtimali ile karşı karşıya..
    ekşi sözlük'ten sonra çıkan ve lideri izleme ve asalak marka stratejilerini izleyen birçok ekşi sözlük benzeri site var, ve bunlar da başındaki "ekşi" 'yi atıp sonundaki "sözlük" ibaresini aynen kullanıyorlar. yani aynı coca cola'nın diğer kola markalarına karşı "cola" ibaresini kaybetmesi gibi ekşi sözlük de "sözlük" ibaresini kaybetmiş durumda. ama şöyle de bir durum var ki ekşi sözlük coca cola durumunda ama rakipler-en azından şimdilik-en fazla kristal kola kıvamında. yani korkacak ya da sevinecek bir durum yok ekşi sözlük adına..