ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
bedava konseri olsa gidilmeyecek şarkıcılar
-
(bkz: ismail türüt)
nemden hazzetmem de.
kocişi tarafından şımartılan kadının paylaşımı
-
böyle insanlar tarafından yapılan paylaşımlar değil, bunlar hakkında başlık açılması ne zaman son bulacak, en çok merak ettiğim konulardan biri bu.
almanya'ya kaçak giden kişinin açıklamaları
-
(bkz: insan kaçakçılığı)
akp denen siyasal oluşumun her birimiyle çıkar amaçlı suç örgütüne dönüştüğünün resmidir.
yılmaz özdil'in hatasını belirten gence cevabı
-
hacettepe üniversitesinde okuyan genç bir arkadaşın yılmaz özdil'i gerçeklerle ilgilinen biri sandığı için yaptığı hatayı düzelten mailine yılmaz özdil'in verdiği kaba cevap. genç arkadaşımızın attığı mail bu.
https://eksiup.com/84329bc84900
ne üslup, ne içerik olarak en ufak saygısızlık içeren ve yılmaz özdil hayranı olduğu her halinden belli olan gence yılmaz özdil'in verdiği cevap kendisinin nasıl bir insan olduğunu ortaya koyuyor.
https://eksiup.com/34b6b4747769
(bkz: anlayana)*
edit: mailin ayrıntıları görünümüyor diyenler için https://twitter.com/…tatus/1087112457775132673?s=19
suriyelilerden zarar gördünüz mü anketi
-
bizzat fiziki zarar görmek gerekmiyor. kültürümüz, tarihimiz, etnik yapımız zarar görüyor. milli sermayemiz zarar görüyor. hadi şimdiki zamanı geçtim, çocuklarımızın geleceği zarar görüyor. bunu görmeyen, birkaç on yıl sonra türklerin azınlık duruma düşmesini ön göremeyip çocuklarını ateşe atanlar en çok zarar görenler ama farkında değiller.
cips paketlerinde bırakılan hava bölümü
-
daha önce de söyleyenler olmuştur, ben de söyleyeyim...
o bırakılan hava bölümlerinin iki ana amacı var.
1- nakliye, istifleme ve hatta bakkaldan eve taşırken, hem kendileri hem başka şeylerle temas ettiklerinde maruz kaldıkları hafif basınçlar yüzünden kırılıp kırıntı haline gelmelerini (mümkün mertebe) engellemek ; yani bir nevi hava yastığı görevi,
2- paketin delik patlak olup olmadığını ve dolayısıyla ürünün bayat olup olmadığını anlamak için. bastırırsın paketi hafifçe, baktın bi yerinden hava kaçmıyor, şiş şiş halen, demek ki paket delik değil ve de içindeki ürün bayatlamış değil; bunu anlarsın.
öte yandan kimsenin de zaten "bu paket ağzına kadar dolu" iddiası yok. içinde şu kadar gram cips vardır yazar üzerinde ve evet, o kadar gram cips vardır. buradaki taahhüt, içinde kaç gram cips olduğudur. paketin boyu değildir.
sen öyle her gördüğün şeyin boyuna göre karar verip onu ölçü alırsan, işin iş yani.
sincabı öldürmek isterken ölen adam
-
günün en güzel haberi. geçmiş olsun sincap kardeş
28 haziran 2015 lgbti onur yürüyüşü
-
buradan ve sosyal medyadan takip ettiğim kadarıyla, istiklal'de büyük bir ibne gürühu var.
hem de çok büyük.
anladığım kadarıyla lacivert renkte elbiseler giyiyor bu ibneler.
diğerleri mi?
diğerleri normal insan canım; senin, benim gibi rengarenk mutlu yüzler.
ama bu lacivertlerde bir ibnelik var, du bakalım.
l'antica pizzeria da michele
-
148 çalışma yılını deviren tarihi pizzacı. napoli centrale tren garından çıkıp direk karşınızdaki cadde olan corso umberto'da yürürken sağınızda kalıyor. (google map) entry'lerde çeşitli yorumlar olsa da tabi ki lezzet kavramı daha genele hitap etmek ile birlikte kişisel yanları olan da bir kavram. şahsi fikrime göre hayatımda yediğim en lezzetli pizza olmakla birlikte bu pizzacının asıl olayı sahip olduğu ruhu. evet çok sıra oluyor önünde ama içeriye girdiğinizde hissettikleriniz seyahatinizin asıl amacı olan italyan ruhunu sonuna kadar size sunuyor.
marinara ve margarita olmak üzere iki çeşit pizza sunuyorlar menüde. marinara sadece domates sosu, doğal zeytinyağı ve fesleğen yaprağı , margarita ise domates sosu , doğal zeytinyağı, fesleğen yaprakları ve bu pizzanın bu kadar lezzetli ve meşhur olmasını sağlayan , bırakın italyayı direk napoliye özgü olan mozarella di buffalo campana ile servis ediliyor. marketlerde günlük taze olarak salamura suyunun içinde satılan bir peynir ve saniye düşünmeksizin hayatımda yediğim en lezzetli peynir. merak edenler için tuzu az , hafif lastik kıvamında ve sulu . napoli içerisinde çok meşhur diğer pizzacılardan da tatma fırsatınız olursa michele'nin lezzet farkının bu peynir olduğunu da rahatça anlayabilirsiniz.
dükkanın içerisinde yiyebilmek için genelde bir saati bulan bir sıra beklemeniz gerekiyor. kapıdaki görevli ile görüşüp kaç kişi olduğunuzu söyledikten sonra size bir sıra numarası veriyor ve sıra geldikçe sesleniliyor. ben erasmus vesilesi ile napoli'de yaşadığım dönemde ise kapıdaki görevliye take away istediğimi söyleyip 5 dakika içerisinde pizzamı alıp çıkıyordum. dükkanın çevresindeki mini büfeler herhangi bir içecek almanız karşılığında pizzanızı mekanlarında yemenize izin veriyorlar. pizzanın fiyatı da bu arada 5 euro ve biz genelde iki kişi doyuyorduk eğer inanılmaz aç değilsek. aç olduğumuz zamanlarda da tek kişi zor bitiyorduk öylesine büyük.
sonuç olarak hem gezdiğiniz şehirlerin yöresel lezzetlerini tatma açısından hem de pizzanın ana vatanı napoli'nin aktif en eski pizzacısı görme ve deneme amaçlı kesinlikle gitmenizi öneriyorum.
daire kapısını açık bırakıp metrekare kazanmak
-
balkon kapısını açık bırakarak tüm istanbul'a sahip olunabilir.
büyük düşüncen
evlenmek için evlilik istemiyor taklidi yapan kız
-
bu milletin evlilik merakından gına geldi artık. evlenenlerin evlenmemiş olanlara takmasından, erkeklerin evlenmek isteyen kızlara takmasından, kızların evlenmek istemeyen erkeklere takmasından, orta yaşlıların evlenmemis insanlara genel olarak takmasından, evlenmek için kırk takla atanlardan, evlenmiş erkeklerin pişmanlıklarından. yeter ya, tek derdimiz buymus gibi, baydı artık evlilik muhabbetiniz.
bir işyerinde yaşanabilecek en dumur olaylar
-
taze taze yazalım.
iş yerindeki çaycı göreve yeni başlamış, 50'li yaşlarda, kafası hafif kırık, ilgili, işini iyi yapmaya çalışan bir abimiz. izin alan arkadaşımızı ertesi gün "aradınız mı? sağ salim varmış mı?" diyecek kadar hatırşinas...bu devirde böylesi biraz fazla geliyor, her sözünde dumur oluyoruz.
fakat hiç birisi az önce, yıllardır kullanılan lavaboyu, "bu çok kirlenmiş, zor temizlenir, leke çıkmaz, değiştirelim" deyip, bile isteye kırıp yeni lavabo getirtip, eskisini de "ya allaaaaah!" nidalarıyla balkondan aşağıya atması kadar dumur edici değildi. neyse ki yanıbaşımızdaki şantiyenin bu tarafında herhangi birisi yokmuş. adam bakmadan fırlattı lavaboyu yahu!
bütün bunların hepsini 5 dakika içinde ve müthiş sakin bir şekilde yaptı. şimdi yeni lavaboyu yerine takıyor.
ed: biz 4. kattayız, lavabo hâlâ aşağıda eflatun film logosu gibi durmakta. çaycı abi devam ediyor, yeni lavabo gıcır...