ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
leyla ile mecnun'dan akılda kalanlar
-
(bkz: bakkal mahallenin kalbidir)
üzülmeyin kızlar hepsini kestirmedim
-
bu kafadaki aileyle yetişecek çocuğun kızlarla sağlıklı bir ilişkisi olmayacaktır ne yazık ki.
nejat işler'in minimalist yaşama geçmesi
-
minimalizmde yeni bir soluk."birşey lazım olursa gider alırım, ne olcak".
isveç norveç gibi ülkeler varken türkiye'de doğmak
-
bir benzeri için;
91 yıllık cumhuriyet tarihinde dahili bedhahların olduğu döneme denk gelmek.
gelmiş geçmiş en iyi türk filmi esprisi
erkeklerin %96.5'i aynı anda üç kızı idare ediyor
-
(bkz: ay hadi inşallah)
soyadı yan ile bitenlerin kaliteli insanlar olması
-
(bkz: seda sayan)
tartışma bitmiştir.
debe edit: madem böyle saçma bir entryle debe ye girdik işe yarasın. (bkz: hakan bebeğe yardım edelim) 5 lira, 10 lira demeyin.
kafede yalnız oturan insanlar
-
hayatında olduğu gibi kafede, restoranda, trafikte, işte, evde yalnız olan insandır. sanıyorum dünya gittikçe yalnızlaşıyor. üzülmeyin herkes sizin gibi.
an itibariyle oturuğum yerde, 13 masa tek başına oturuyor. ellerinde telefon/tablet var. yarısının kulağında kulaklık. yarısından fazlası sigara içiyor. 4 tane masada 2 kişi oturuyor, tamamı hemcinsiyle. 2 kişi oturanlardan biride ağlıyor. 2 masada boş.
üstelik günlerden bi pazar sabahı, hiç mi kimse eşlik edecek birini bulamaz..
arkadaşlık/ilişki/evlilik süreçlerinin her geçen gün kısaldığı günümüzün problemi nedir? teknoloji olduğunu düşünmüyorum. sosyal medya yalnızlaştırmıyor, insanlar yalnız olduğu için sosyal medyaya yöneliyor. paylaşım ihtiyaçtır, bunun için imkan bulunamıyor çareyi sosyal medyada buluyor ama bu çare gerçek değildir, sahtedir. peki neden böyle oluyor? sanıyorum egolar, ispatlar, hırslar, kötülükler bu noktaya getirdi. her şey sahte olmaya başladı. başta sevgi. samimiyet, sevgi rolleri oynanıyor. e karşındaki bunu farkedemeyecek kadar aptal değil. doğal olarak tatmin olmuyor. kısa bi süre oyuna dahil oluyor. bakıyor mutlu değil. eee ne çekicem karşımdakinin mallıklarını diyor, alıyor kulaklığını çıkıyo geziyor.
şarkıdaki gibi; biz büyüdük ve kirlendi dünya..kirlenen dünyada kimse omuzunu yaslayacak birini bulamıyor. aksine çoğunluk menfaat için birlikte. vakti zamanında yaşca büyük birisi demişti ki; arkadaş arkadan taşlayan demektir. ne güzel demiş. selam olsun kendilerine.
edit: imla
21 şubat 2016 hakemin kırmızı kart görmesi
-
kırmızı kart gösterirken bir yandan da sol eliyle dışarıyı işaret etmesiyle "benim taşaklar dökme demir" demiştir.
2 mayıs 2021 antalya'daki otel partisi
-
hayırdır sevr antlaşması falan mı imzaladik tüm ülke eve kapandik yabancilari izliyoruz? ağızda maske ile onları eğlendirmek için şaklabanlıklar yapıyoruz? bu virüs sadece türkler için mi var? yabancılardan bulaşmıyor mu? orada 3 kuruş için turist eğlendiren insanların evi ve ailesi yok mu?
bu ne rezillik yahu? koskoca ülke 3 5 euro için kölelik yapıyor. bu ne rezillik?
https://twitter.com/…tatus/1388907813020348416?s=19
öğretmene hediye almayan çocuğu sınıftan sürmek
-
(bkz: sınıf annesi)
bu nedir? hangi hakla hukuki ve idari bir mercii yerine koyuyor?
gelen mesajlar üzerine edit: meğer ne “köklü” ve “önemli” bir merciymiş de haberim yokmuş. çok yazık vallahi. eğitimsiz toplumlarda bireyler azıcık görev ve sorumluluk almayagörsün, gönüllülük esasındaki işlerde bile böyle cozutuyorlar.