hesabın var mı? giriş yap

  • videodaki iki genç sahilde takılırken aniden dev bir parmak izi beliriyor üstünde de yeni çağın başlangıcı yazıyor, ne anlama geliyor olabilir altından ne çıkacak merak ederseniz takipte kalın
    bkz: esrarengiz parmak izi

  • millet iyice delirdi. biri sakallı görünce 10.yıl marşına başlar diğeri buna tepki olarak metroda ilahi okur. alayınız yobazsınız haberiniz yok.

  • çocukların üstünde basınç testi, hadım etme, soğuğa ne kadar dayanıyolar , ilaç testi gibi deneyler yapmıştır. hatta abarıp göz rengi değiştirmek için çocukların gözlerine bazı kimyasallar enjekte etmiştir.eğer cehennem var ise en dibinde olmasını istediğim insanlardan biridir.

  • - korelilere saldırdınız mı?
    + yok.
    - maraş'ta alevi katlettiniz mi? *
    + yok.
    - beyazıt'ta bomba attınız mı? *
    + yok.
    - tip'li öğrencileri siz mi öldürdünüz? *
    + yok.
    - inek ne içer?
    + yok.

  • alsancak'taki bir organizma.

    bugün alsancak tansaş'ta (kıbrıs şehitleri'ndeki) güvenlik görevlisi ile birbirimize giriyorduk. akşam ofisten çıktım, dolmuşa binmeden önce çikolata almak için bornova sokağına yakın olan tansaş'a gireyim dedim. kasada para ödeyecekken bir baktım ki tansaş'ın içerisinde bir koşuşturma. içeri küçük bir kedi girmiş onu dışarı çıkarmaya çalışıyorlar. güvenlik görevlisi kediciği kasanın oraya sıkıştırıp tüm gücü ile tekmelemeye başladı. (tekmeleme dediysem; adam kedinin peşinde koşturuyordu kedi korkmuş kaçıyor. reyondan 20 metre koştu kasanın oradaki kediye gelişine tekme vurdu herif. sonra da tekmelemeye devam etti.) güvenlik görevlisinin önüne geçip "ne yapıyorsun sen" diye bağırdım. güvenlikçi tam yavuz hırsız ev sahibini bastırır cinsi çıktı. adam "sen kimsin! ne karışıyorsun!" diye bağırdı."vurmayacaksın hayvana" dedim. bizimki ağzından köpükler saçarak üzerime yürümeye yeltendi, sırt çantamı çıkardım. tam yakın temas sağlayacağız. diğer çalışanlar bunu yakalayıp geri çektiler. seninki hala bağırmaya, gelip beni de tekmelemek için, kendisini tutanlarla mücadele etmeye devam ediyor.

    neyse bu arada kedi dışarı çıktı. ben de parayı ödeyip çıktım. sonra baktım sinirimi de alamadım geri döndüm. mağazanın sorumlusunu çağırdım. siz ve güvenlikçiniz hakkında şikayet dilekçesi dolduracağım dedim. gittim dilekçe yazdım tansaş'a.

    "hayvanlara şiddet uygulamak ve bu uygulamaya karşı çıkan müşterilerinizin üzerine güvenlikçi salmak mağaza politikanız mı"

    diye sordum. telefonumu ve iletişim bilgilerimi de bıraktım. bakalım cevap bekliyorum. cevap gelmezse yaşanan olay mağaza kamera kayıtlarında nasıl olsa var, gidip savcılığa tansaş ve güvenlikçi hakkında suç duyurusunda bulunacağım.

    -----------son haberler editi:---------

    bugün 10:39 itibari ile tansaş mağaza müdürü konu ile ilgili beni aradı. yaşanılan olaydan duydukları üzüntüyü belirtip, sabah ilk iş olarak bahsi geçen güvenlikçinin iş akdine son verildiğini, bahsi geçen kişinin bundan böyle tansaş ve grup şirketleri içerisinde herhangi bir pozisyonda çalışamayacağını söyledi. müdür beyden konuyla ilgili açıklayıcı bilgiyi mail adresime göndermesini istedim. mail gelince screenshot'ını buraya koyarım.

    tansaş'a gerekeni yaptığı için teşekkür ediyorum.

  • aslında çok da özel bir şey olmadığını yüksek tahsilli bir sığırdan öğrenmiştim.
    iş çıkışı, kurumun cafeteryasında toplanıp, birer kahve içeriz stresten arınmak için. kurumda çalışan erkek doktorlardan biri de masamıza ortak olur mütemadiyen, çok da güzel sohbetler edilir. sadede gelelim;

    ilişkiler üzerine konuşurken, kız arkadaşlardan biri "hocam evli misiniz?" diye sordu.
    "1. turu sonlandırdım, 2. tura başlayacağım." dedi.
    bu boşandığını ve 2. kez evlenmek üzere olduğunu söylemenin kuuuul versiyonu olsa gerek. neyse... derken 2. irdeleme cümlesi geldi arkadaştan; "zor olsa gerek hocam 2. bir evliliğe karar vermek."

    "20 sene önce fakültedeyken aşıktım ben ona. evlenme teklif ettim, kabul etmedi ama ona olan tutkum hiç bitmedi. sonra o evlendi, ben evlendim, çocuklarımız oldu. eşlerden ayrıldık. 20 yıl sonra tekrar evlenme teklif ettim ve kabul etti." diye cevap verince bizim ultra romantik salak kız birden "ayyyyyyy ne tatlıııı!" diye göz bebeklerini kalp şekline bürümüştü ki cümlenin devamı geldi;

    "20 yıl bekletti beni. aylarca nefes aldırmadan becereceğim onu!"

    hayatımda o kadar sinirlendiğim çok zaman olmuştur ancak birinin yüzüne kusmak istememin örneği çok da yoktur. velhasıl dostlar, her zaman çok da "ayyyyyy ne tatlıııııı!" olamayabildiğini 1. ağızdan dinleyerek öğrenmiş oldum.

  • ne kadarı doğru ne kadarı yanlıştır bilmiyorum ama benim tanıdığım kadarıyla aslan kadını sevince gerçekten deli gibi sever. hani sevildiğine inanırsa bir de gurur dediğiniz şey falan çok arka plandadır. öyle çocuksu sever ki sürekli pohpohlar, karşısındakini şımartır ve mutlu etmek için etrafında pervane olabilir. aynı ilgiyi tabi ki karşısındaki insandan da bekler. ilişkide eşitlikten yana olduğu için veremeyeceği bir şeyi karşı taraftan da beklemek istemez. bu onun gururunu kırar. ya daha üstün ya eşit olmalıdır ilişkilerinde her zaman. sevdiği insana gerçekten iyi davranır. düzdür. düşündüğünü söyler bu nedenle anlaşılması o kadar zor değildir. düşündüğünü söylemiyorsa da düşüncelerinden tam emin olamadığı içindir o an. sevdiklerini ölümü pahasına korur. aptaldır bu konuda, gereksiz fedakarlıklar yapmaktan çekinmez. eli boldur. para onun için değerli olsa dahi sevdiği insan için bütün parasını gözünü kırpmadan harcayabilir.

    çoğu zaman kendini haklı görür çünkü her şey için haklı bir açıklaması vardır. kendi mantığına oturttuğu şey için mantıksız açıklamasını kabul etmez. başkalarının hayatlarına müdahaleci olabilir çünkü onları seviyordur ve onların iyiliğini istiyordur. onlar için en iyisini istiyordur. bu nedenle bazen kendisinden bezdirebilir insanları. bir tartışma içerisinde ise gerçekten çok tehlikeli olabilir, birden öfkelenebilir, ateşler saçarak şiddet içeren davranışlarda bulunabilir, hele ki sinirlendiren kişi karşısında gülüyor ve "sen sinirlensen nolur yea" davranışları içeriyor ise orayı kelime anlamıyla yıkar. kendi kafasında uzaktan kumandalı bomba planları yapmaya başlayıp karşıdaki kişinin soyunu yok etmeye karar verebilir. ama öfkesi geçtiğinde bunun uzun zahmetli bir iş olduğuna ve dahası öyle bir şey yapma durumda kendi hayatını sevmediği bir insan için zora sokma düşüncesinin saçma olması nedeniyle bu düşüncesinden vazgeçer. yani tembeldir, evet. bazen tembel olması cidden iyidir.

    kinci bir yapıları olduğu söylense de aslan kadınının öfkesi başladığı gibi çabuk biter. genel anlamda her zaman küçük meydan okumalardan hem hoşlanır hem sinir olur, her şeyi kazanmak ister, bir aslan kadına bak şuraya kadar kim daha hızlı koşacak deseniz ilgilenmiyor görünse de kazanacağına inanıyorsa topuklu ayakkabılarıyla koşmaya başlar, kaybedeceğine inanıyorsa neden kaybedeceğine dair detayları size sunar ve şartlar eşit olsa kazanacağını açıklar.

    kendisine yapılan kötü şeylerin çoğunda kendisine kötü davranılmasını nedensiz buldukları için yanlış anlaşılmaya kurban gittiklerine inanır. çünkü sevdikleri kimseye bilerek ve isteyerek üzmezler. sevmedikleri biri için bir duygu beslemediklerinden ve onlarla muhatap olmayı dahi zaman kaybı olarak gördüklerinden o insanlar için de kötü davranışlarda bulunmazlar. bu nedenle başlarına gelen kötü şeyler için öncelikle o insanı suçlamamayı yeğlerler. ama ki kasıtlı olarak kötü davranıldığını kabul ederlerse (ki nedenleri vardır böyle kabul etmek için) o zaman iyi niyetlerinin kötüye kullanıldığını düşünür gerçek birer düşmana dönüşürler. ancak kötü davranan kişiyi küçümser ve değersiz bulurlarsa tırnaklarını çıkarmaya gerek duymadan aslan uykularına devam ederler. bir yerde fare-aslan hikayesi gibidir. aslanların en kötü huylarından biri küçümsemektir evet.

    bunun dışında bir şeyi çok istiyorsa ama kaybetme olasılığı varsa, bir şeyi kaybetmiş olarak yaşayamacakları için hiç denememeyi yeğlerler. isteklerini kaybetmiş gibi görünseler de asıl olan, kendilerine güvenlerinin zedelenme olasılığı olduğu gerçeğidir. bu nedenle reddedileceğini düşündüğü birine açılması neredeyse imkansızdır.

    ellerinde olsa bütün dünyayı kurtarmak isterler.
    gene ellerinde olsa kendileri için köle çalıştırır bütün gün hizmet beklerler.

    gördüğünüz gibi bir yerde çelişkiler insanıdır. hep bir huzursuzluk, mutsuzluk vardır içlerinde. bu sanırım hayatı istedikleri gibi yaşıyor olmadığı içindir. mesela evereste tırmanmak istiyorsa, tırmanana kadar tırmanmadığı gerçeği onu rahatsız eder. bu anlamda takıntılıdır biraz.

    burada yazdıklarım ne kadar doğrudur ne kadar değildir bilmiyorum tabi. sonuçta burçlara inanma burçsuz da kalma insanıyım ben.

  • madem o kadar iyi bir üniversite o zaman parti kursun sandıkta karşımıza çıksın denmesinden korktuğum.