hesabın var mı? giriş yap

  • kasap yapimi sucuk

    eski kasar

    dünden kalma yarim ekmek

    o ekmegin icine bir tatli kasigi acili biber salcasi

    salatalik tursusu.

    ekmek kizarmaya basladiginda altina üstüne tereyagi.

    bunlari ben eksi usul, ocak üstü tost tavasiyla yapiyorum. rahmetli dedem 25 sene önce romanyadan getirmisti. yanina birde siseden eker ayran aciyorum.

    offfff yeme, sabaha birak.

  • sinemaya gitmeyi hiç sevmeyen beni bile fragmanıyla sinemaya davet eden ve pişman etmeyen film.

    --- spoiler ---

    o kadar güzel alt metin hazırlanmış ki her sahnesi size bir şeyler anlatıyor. hayatta en çok istediği şey olan tvye çıktığı anı hayal ederken bile annesinin kendisi ile gurur duymasıyla övünüyor. sonra annesinin kendisini kandırdığını ve çektiği acılara annesinin sebep olduğunu anlıyor. hayatta annesinden başka kimsesi olmayan biri için inanılmaz bir yıkım.

    babasını bulduğunu düşünürken yine kabul görmüyor ve hatta aşağılanıp yumruklanıyor.

    kendisini ''normal'' olmaya zorlayan devlet bile tedavi sürecini sonlandırıp ilaç desteğini kesiyor. doktorun deyimiyle ''onun gibi insanları umursamıyor''

    hayranı olduğu şovmen onu tv'ye çıkarıp rezil ederek prim yapıyor. ''hadi bize bir şaka yap'' derken bile 2 kelimede bir araya girip onu küçük düşürüyor. kendisine ait koskoca bir şovu olan bir adam hayatı boyunca bu 5 dakikayı hayal eden bir adama o şansı bile çok görüyor.

    çalıştığı yerdeki arkadaşları kendisiyle alay ediyor, patronu hakaret edip kovuyor, hastanenin kapısı bile jokeri görünce açılmıyor.*

    aslında asansörde kendisine gülümseyen bir kadının hayaliyle bile hayata tutunabilecek naiflikte olan bir karakterin toplum tarafından bir katile dönüştürülmesini izliyoruz.
    --- spoiler ---

    film hem oyunculuk hem de anlattığı şeyler bakımından bence kült bir film olmaya aday. izlemeyen herkesin mutlaka izlemesini tavsiye ederim.

  • reddit'teki /r/turkeyjerky subreddit'inde paylaşılan bir yazısıyla ortaya dökülen bilgi.

    31 ağustos 2012 tarihli hilal kaplan yazısı burada.

    kendisi şöyle demiş: "edindiği üstün askeri başarılara rağmen tarihimizde bir kazım karabekir muharebesi yoktur ama biraz önce bahsettiğim başkomutanlık meydan muharebesi ile birinci ve ikinci inönü savaşları vardır."

    yani hilal hanım inönü'nün bir kasaba ismi olduğundan bihaber, ismet paşa muharebeyi kazandığı için savaşların adına inönü savaşları dendiğini sanıyor. sanırım o yıllarda soyadı kanunu olmadığını da bilmiyor ki muharebe esnasında ismet paşanın soyadının inönü olduğunu ve muharebe bitince kendisinin soyadının savaşlara verildiğini düşünmüş.

    biraz daha yukarıda başka bir durum daha var.

    "örneğin amerikalılar için bir george washington savaşı yoktur ama iç savaş vardır" demiş.

    kendisi george washington'u amerikan iç savaşı esnasında yaşamış ve savaşmış biri sanıyor. oysaki washington koloniler adına ingilizlere karşı savaşmış ve zaferden sonra ilk abd başkanı olmuş kişi. washington'ın ölümü 1799. amerikan iç savaşı ise washington'ın ölümünden çok sonra, 1861'de başlıyor. o esnada abd başkanı abraham lincoln.

    pes doğrusu peli.. pardon, hilal hanım.

  • devlet kendi insanına turist kadar değer vermezse, turist neden versin? diye sordurtan durum.
    ya adamın kafası baya iyidi, ya da o da durumun farkında olduğu için, bana nasılsa bir şey olmaz diye şansını denedi.

  • hepsini izlemiş biri olarak mini mini yorumlarda bulunayım:

    seinfeld: oldukça akıcı, keyifli ve komik bir dizidir. her ne kadar her bölümde farklı olaylar cereyan etse de hikayesi de merak uyandırıcıdır. ayrıca costanza gibi harika bir karaktere sahiptir. çekildiği dönemden kaynaklı mizahının biraz eskimiş, temposunun ise çağımıza göre yavaş kaldığından olsa gerek pek kahkaha attırmaz.

    office: neden bu listede bilmiyorum; çünkü diğer dört komedi dizisinden de tarz itibariyle oldukça farklıdır. kanımca içlerinde en kaliteli mizahın ve en başarılı karakterin (michael scott) yer aldığı dizidir. yani öyle bir karakterdir ki, muhtemelen diziler tarihinin kimi zaman en sevimli kimi zaman da en sinir bozucu baş karakteridir.

    friends: bu diziler içerisinde muhtemelen ilk sezonu, en kötü sezon olan tek dizidir. bu nedenle başlarda bırakan çoktur. ancak ikinci sezondan itibaren şahane bir şekil almaya başlayan dizi, giderek artan ivmeyle, standardı hiç düşürmeden 10 sezon boyunca akar. saydığımız ilk iki dizinin aksine yer yer güldürüp yer yer ağlatarak her iki duyguyu da yaşatır. bu nedenle izleyicide empati duygusu yaratır ve diziye olan bağlılığı kemikleştirir. bunu bu listede bir de himym gerçekleştirebilir ancak.

    himym: içlerinde eşzamanlı izlediğim tek dizi. dizinin başladığı yıl ben de üniversiteye yeni başlamıştım; benzer bir arkadaş grubum vardı. bu nedenle duygusal açıdan daha bağlıyım bu diziye. friends'ten ilham aldığı muhakkak; ancak barney stinson gibi efsane bir karakteri barındırması bakımından önemli. ayrıca pek çok sebeple, içlerinde en çok haksızlık yapılan dizi olduğunu düşünüyorum. evet, bazı sezonları gerçekten pek iyi değildir; bu açıdan diğerlerinin gerisinde sayılabilir. ama tutarlılık ve bütünlük açısından en komple dizidir. daha ilk sezonundan, altıncı sezondaki bir olaya referans yapar; altıncı sezon geldiğinde ise o ilk sezondaki referans hatırlatılır. bu detay/dikkat ve tutarlılığı başka hiçbir dizide göremeyiz. çekim teknikleri açısından da en yenilikçi ve en deneysel dizidir. mesela aynı olayın pek çok farklı açıdan çekildiği bölüm, 24 bölümden oluşan koca bir sezonun (9. sezon) yalnızca 55 saatlik bir süreci anlatması, hem her bölümü bağımsız çekip hem de finali merakla bekletebilmesi gibi daha pek çok benzersiz özelliğiyle bence himym oldukça başarılı bir dizidir. benim listede en sevdiğim dizidir. ara ara çeşitli bölümleri izlemem harici, üç defa da baştan aşağı bitirmişimdir.

    coupling : içlerinde ağlatacak derecede, hunharca, yerlere yatıra yatıra güldüren tek dizidir. dizide komedi arıyorsanız coupling en başarılısıdır. hatta cenaze ya da israilli hatun bölümleri fark yaratır. ancak coupling dizisinde duygu eksikliği olduğunu düşünüyorum. sanırım dizideki arkadaşlıkların sığ, muhabbetlerin yüzeysel olmasıyla ilgili bir durum.

  • ingiliz hava yolu şirketi british airways tarafından yapılan reklama göre uçak biletleri ve 7 gece konaklama dahil 239 sterline türkiye tatili yapılabiliyor. 239 sterlinden başlayan fiyatlarla ibaresi yer alıyor resimde. bundan dolayı bir pazarlama tekniği gibi görülebilir ancak burada yazan en ucuz fiyat olsa da ek fırsatlarla maksimum ücret ne kadar olabilir onu merak ediyorum. bizde olsa başlayan fiyatlar dediği kısım birim olarak bunun en az 5-10 katı olur yani.100-200 daha verip daha ne fırsatlardan yararlanabiliyorlar acaba onu merak ediyorum. asıl soru birim fiyatı geçtim zaten 239 birime burada tatili rüyanda bile göremezsin de bunu türk lirasına çevirdiğimizde 4517 tl yapıyor. e abi biz o paraya da yapamıyoruz ki hiçbir şey. ingiliz gelip ederi 4517 tl olan 239 birimiyle 7 gece tatil yapabiliyorken biz niye tatilin t sini yapamıyoruz. gerçekten şaşkınlıkla okudum haberi ve bir kez daha durumumuza üzülüyorum. bedava lan adama 239 birim neymiş. tl'ye çevir yine ucuz ve yine ucuz tek kelimeyle inanılmaz.

    ilgili haber

    british airways resmi sitesi

    edit: ‘’239 birime burada tatili rüyanda bile göremezsin’’ ifademi birim muhabbetini sevmeyen arkadaşlar için asgari ücret/tatil fiyatı oranı yaparak bizle karşılaştırmak istiyorum. tam doğru bir ifade olmadığını fark ettim çünkü. ingilterede asgari ücret 1395 sterlin civarlarında. 1395/239 yaparsak 5.83 sonucunu elde ederiz. yuvarlarsak asgari ücretle çalışan bir ingiliz maaşının altıda birini bu tatile ayırabiliyor. bizde ise asgari ücret 4250 tl. bu parayı altıda bir oranını birim üzerinden incelemek için altıya bölersek 708 birim yapıyor. asgari ücret bazlı birim hesabına göre bizim 708 tl’ye böyle bir tatil yapabilmemiz lazım. yapabiliyor muyuz tabii ki hayır. ha bu arada ingilterede asgari ücretli çalışan oranının %4.9; türkiye’de ise %34 civarlarında olduğunu unutmamak gerekiyor. 100 kişiden sadece 5 kişi maaşının altıda birini buraya harcıyor. diğerleri 7-8-9 diye gider. alım gücü düşük arkadaşlar bunu kabullenmemiz lazım bence artık. buna ek olarak başta belirttiğim gibi tekrar söylemek istiyorum ki 239 sterlini tl'ye çevirsek bile uçak bileti ve konaklama dahil kendi ülkemizde böyle bir tatil yapmamız mümkün değil. (uçak gidiş-dönüşü katmayanlar olabilir o fiyatları da dahil edin ve 7 gece konaklayacaksınız unutmayın)

    edit 2: pazarlama tekniği dediğimiz ''başlayan fiyatlarla'' ibaresine takılanlar için madem burada bir oyun var ve çok kötü yerlerde kalacaklar e o zaman bize de ''başlayan fiyatlarla'' yazan üstte yaptığımız hesaba göre 708 tl lik uçak biletleri + 7 gecelik konaklama dahil tatil imkanı sunsunlar biz de bir bakalım nasılmış.

    edit 3: kaynaklara resmi siteyi de ekledim. gidiş dönüş biletler en ucuz 67 sterlin olarak belirtilmiş. alanya'ya bilet bakayım dedim istanbul'dan en ucuz 1160 tl(gidiş-dönüş). kendi ülkemiz içinde bile gezemiyoruz bırak yurtdışını. neyse bu edit de böyleydi.

  • - cecelist
    - ölümüne rte
    - no dm
    - babasının prensesi
    - anasının amı
    - 15.08.2017 tanışma
    - 26.10.2017 ilk el ele tutuşma
    - 12.12.2017 gülhane parkına intikal
    - 18.09.2018 recep ve binalinin annesi

    liste uzar gider ama yazmaya üşendim.