hesabın var mı? giriş yap

  • kim bilir kimler var şimdi kalbinde
    sen beni unuttun çoktan belki de
    ben hala yaşarım eski günlerde
    her şeyde sen varsın unutamadım
    ---------------------------------------------

    her şey boş anlamsız şimdi gözümde
    bin öfke bin nefret her bir sözümde
    yılların çilesi belli yüzümde
    aynada baktığım yüze küskünüm
    -----------------------------------------------
    huzurlu günlere kavuşamadım
    yıllardır sevgiyle tanışamadım
    dünyanın haline alışamadım
    ben de bu dünyada yaşayamadım..
    ----------------------------------------------
    sensiz kalacak yine
    evim barkım ocağım
    bakıp bakıp resmine
    bugün ağlayacağım
    ----------------------------------------------
    avunurum senin hayallerinle
    unuturum belki günün birinde
    bana bıraktığın zor günlerimle
    boğuşur yüreğim ağlamaklıyım
    çaresiz yüreğim ağlamaklıyım
    -----------------------------------------------
    hataya düşmüşüm bunca sevmekle
    aramı açtılar benim gülmekle
    ömrümü geçirdim boyun bükmekle
    yine de kimseye yaranamadım
    ------------------------------------------------
    bir içten bakışına delice tutulmuşum
    esrarlı gözlerine gönülden vurulmuşum
    -------------------------------------------------
    bir başkaydı aramak
    keşke hiç bulmasaydım
    kalbimin sahibini
    ömrümce arasaydım
    ---------------------------------------------------
    çok kalpsizsin sevgilim
    aşk nedir bilmiyorsun
    hemen darılmak için bahane arıyorsun
    -----------------------------------------------------
    gece vakti tekele yollayacaksınız beni be kardeşim...

  • “yoksul bir adam tavuk yiyorsa, ikisinden biri hastadır.”

    çaresizlikle ilgili konuşurken bir arkadaşım söylemişti, musevi atasözüymüş. yoksulluğun çaresizlikle olan giriftliği her dinde aynı.

  • evlenme teklifi sadece yüzükle mi yapılır?

    1785'te maria anne fitzherbert, kendisine sırılsıklam aşık olan galler prensi george'dan gelen aşk mektubunu açtığında, içinde bir yüzük ve ona dikkatle bakan bir göz buldu: görsel

    kraliyet yasaları, daha önce iki evlilik yapan ve katolik olan maria ile ingiliz prens'in evlenmesine engeldi. henüz 21 yaşında olan prensin, maria ile evlenme çabaları sonuçsuz kalıyordu ama vazgeçmeye de niyeti yoktu. babasının rızası olmadan 25 yaşına gelene kadar evlenmesi mümkün olmayan prens ile yasalar arasındaki çatışmayı önlemek isteyen maria'nın londra'yı terk etmesi üzerine, çektiği aşk acısına daha fazla dayanamayan prens, maria'ya bir mektup gönderdi. satırlarında, "sana bir mektup gönderiyorum ve aynı zamanda, bir de ‘göz’ gönderiyorum. eğer hala yüzümü unutmadıysan, bu minyatürün seni etkileyeceğini düşünüyorum." yazılı olan mektubun içine bir yüzük ve ressam arkadaşı richard cosway'e yaptırdığı sağ gözünün minyatürünün yer aldığı kolye ucu vardı. kendisine aşkla bakan prensin bu teklifinden çok etkilenen maria, londra'ya geri döndü ve halktan gizli tutulan bir törenle evlendiler.

    kolye ucu, yüzük, broş, bilezik gibi aksesuarların veya çeşitli nesnelerin üzerine yapılan ve lover's eye ismi verilen bu minyatür göz tasvirlerini sevgiliye hediye etme modası, 19. yüzyılda tüm avrupa’ya yayılarak bir trend haline gelmiştir. bazıları ölen kişinin anısına yapılmış olsa da kraliyet çiftinde olduğu gibi, bir çoğu, sevgililer arasındaki bağlılığın somut bir nişanesi olmuştur.
    ~ bir broş üzerinde lover's eye, 1800-1820
    ~ bir yüzük üzerinde lover's eye, 1802
    ~ bir bilezik üzerinde lover's eye, 1830
    ~ bir kolye ucu üzerinde lover's eye, 1824
    ~ fildişi bir kutunun üzerinde lover's eye, 1800

    "bir bakış baktın, kalbimi yaktın
    aşkın kemendini, boynuma taktın
    bahçende gülün kapında kölen
    olmaya razıyım sevgilim senin."

  • kimsenin oy vermediği ak parti iktidar, kimsenin seyretmediği recep ivedik gişe rekortmeni, kimsenin dinlemediği serdar ortaç ise albümü en çok satan şarkıcı. bırakın bu işleri... milletce lisedeki "ben calismadan 100 aldim" triplerindeyiz...