hesabın var mı? giriş yap

  • müthiş bir görmemişlik ürünü. hayatımda gördüğüm en leş dekorasyona sahip ev. o dolaplar pahalı diye estetik olmak zorunda değil güzel kardeşim.

  • gamespot gibi sitelerde platform oyunu olmasına rağmen en iyi playstation 3 oyunları arasına girmeyi başarmış olan oyundur. gelelim oynanışa;
    oyun size 4 oyuncuya kadar aynı ekranda oynama hakkı sunuyor. 2 kişi oynaması ise bence en ideali çünkü 4 kişi işler biraz karışabiliyor. görüntüler ve efektler çok eğlenceli. her ayrı turda başka bir tema ile karşılaşıyorsunuz ( orman turu ile başlayan oyun, buzlu tura hatta deniz altı turuna kadar uzanıyor). oynaması çok zor değil ancak haliyle ilerledikçe bazı yerleri tek seferde geçebilmek çok zor. müzikleri de oyunun genel imajına uygun çok eğlenceli. kısacası, platform oyunlarını biraz olsun seviyorsanız kesinlikle alın. şu an teknoloji marketlerde fiyatı 100 tl'nin üzerinde ancak yabancı sitelerde 20 euro civarı satılıyor, kargoyla beraber 60-70 liraya bu güzel oyunu alabilirsiniz.

  • dandik bir firmayla görüşmenin bir kısmı tamamlanmıştır. devamında,

    ik: akıcı yazıyor ama ingilizceniz ne seviyede?
    kedish: isterseniz ingilizce devam edelim.
    ik: eheheu yok benim pek iyi değil aslında da!
    kedish: (iç ses) -teallam sabrımı mı sınıyorsun!-

  • osmanlı tarihinde enteresan bir idam şekli daha vardı. tam olarak idam değil de ölüm yarışı gibi bir şey. üst düzey bir devlet görevlisi idama mahkum edildiyse olay bambaşka yerlere gidebiliyordu.

    idamına karar verilen kişi kıymetli biriyse son bir şans olarak yarışa tabi olurdu. kurban ile cellat (bkz: bostancıbaşı) yarış yapardı. topkapı'dan başlayan yarış kumkapı'da sona ererdi. eğer kurban yarışı kazanırsa koşulsuz istanbul'u terk etmesine izin verilirdi. cellat kazanırsa, kurban koşa koşa geldiği yerde cellatın kendini beklediğini görür, bundan sonrası celladın insafına kalırdı.

    cellat elinde bir bardak şerbet beklerdi kurbanı. beyaz bir şerbet ikram ederse kurbanın canını bağışladı demekti. kurban içer ve terk ederdi istanbul'u. yok eğer kırmızı şerbetse idam kararı kesinleşti demekti. öldürür ve denize atardı.

    "osmanlı'da idam teknikleri kan gibi kırmızı şerbetle yazılmıştı"

    burada biraz bahsediliyor:

    https://www.smithsonianmag.com/…ath-race-164064882/

    "osmanlı kayıtları, ölümcül geleneğin 19. yüzyılın ilk yıllarına kadar sürdüğünü gösteriyor. ölüm kalım koşusunu kazanarak boynunu kurtaran son adam, kasım 1822'de sadrazam hacı salih paşa'ydı. ceza aldı, ancak yarışını kazandığı için o kadar saygı gördü ki, şam eyaletinin genel valisi olarak yükselişe devam etti"