ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
erkeklerin sevgili olmak istediği kızda aradıkları
valiyi umursamayan dönercinin kapatılması
-
dönercinin valiyi niye umursaması gerektiğini anlayamadığım hadise. tivitteki arkadaşın dediği gibi. vali halka hizmet eder halk valiye değil. bu arada dönercinin maskesi ağzında. vali eldiven niye yok diyor. lokantalarda eldiven takılmaz.
cahil ve kibrinden uçan bir valinin yediği halt. senin ne görevin ne haddin böyle bir şey yapmak. ayrıca maskeyi burnunun altına takıyorsun. önce düzgün maske takmayı öğren. neresinden tutsan elinde kalıyor.
edit: dönercinin maskeyi yanlış taktığını göstermek için öyle yapıyormuş, uyaranlara teşekkürler. bu arada validen özür gelmiş, iyi yapmış.
edit 2 : lokanta genelinde değil, böyle döner, fırın etrafında falan eldiven takmak yok. erime ihtimalinden dolayı.
köpek
-
bizim köpek biz yemek yerken yanımızda bekler. yemeğe falan sulanmaz ama başka bir yere de gitmez. çünkü bilir ki yemeğin sonunda bir ihtimal bir şeyler ona da atarız. çoğu zaman bundan kaçınıyoruz malum bizim yediğimiz yemekler köpeklere pek faydalı değil. bakmayın sokak köpeklerine onlar açlıktan tahta bulsalar yiyecek durumdalar. yoksa çerçöpten bulup yedikleri yemek artıkları da onlara son derece zararlı.
bizim köpeğin bu yemek sonunu bekleme huyunu bildiğimizden, bir şey verecek olursak öncesinde iki üç hareket yaptırıyoruz. emir komuta zinciri talimi yapsın, eğitimini pekiştirsin diye. mesela "otur, pati ver, afferin" deyip yemeğini veriyoruz. onun da en itaatkar zamanı o zaman oluyor. normalde üç kere tekrarladığın emri çat diye yapıyor. hatta öyle ki patiyi sen istemeden veriyor o kadar alıştı o rutine. ekmeğini patiden çıkarıyor.
geçenlerde bir şey deneyelim dedik. yemek sonunda artan bir et parçası için sevgilim bana döndü, "sedat otur" dedi, oturur gibi bi kaykıldım. köpek şaşkın şaşkın baktı "noluyo lan?" dercesine. olayı anlamaya çalışıyor. "pati ver" dedi, pati verdim ve...
havlaya havlaya üstüme koştu. "napıyosun yaaa sen!!? ne ekmeğimle oynuyorsun!!!" der gibi. normalde bize böyle tepkisel havlamışlığı hiç olmamıştı. kırk yılda bir havlasa da bu "hadi gel oyun oynayalım" diye olurdu. hayvan ilk defa adalet için isyan etti. ne de olsa yemeğin başından sonuna bekleyen oydu. halbuki ben sonunda iki üç hareketle ete konmuştum. aklıma bir anda bilim adamının suratına hıyar fırlatan gelir eşitsizliğine tepki veren kapuçin maymunu geldi. (bkz: kapuçin maymununun eşitsizliği reddetmesi)
gerçi adaletten mi yaptı yoksa bencil bir tekelcilikten mi bilemiyorum onu bak. otopark mafyası gibi yemek sonu artıklarına çöreklenmiş de olabilir. belki arkadaşları olsaydı onlar da ellerinde sopalarla dalardı bana. bak o da olabilir.
yine de her gün bizi şaşırtıyor adi köpek.
ya o kız üç erkeği tahrik ettiyse
-
iğrenç yorumdur. kimi savunduğu, ideolojisi önemli değil. sorun kafada, kafanın işleyişinde. bir kadın nasıl kendini sadece çocuk doğuran, ev işi yapan, konuşmaya bile korkan, ikinci sınıf, hayatta var olmayan biri olarak görür bunu kendine yakıştırır? bunu anlamıyorum.
letgo'da hiçbir şeyin satılamaması
-
doğru bir tespittir.
benim sürecim de şöyle olmuştu:
satılık ürün: çekyat
gerçekten tertemiz, neredeyse hiç kullanmadık.
kendi değeri 2000 tl idi
- ilk fiyat: 800 tl
arayan yok
- ikinci fiyat: 500 tl
arayan yok
- üçüncü fiyat: 250 tl
arıyorlar ama gelen yok
- dördüncü fiyat: 100 tl
arayanlar arttı ama hala gelen yok
- son fiyat: 1 tl
bir öğrenci aradı, "ben almak istiyorum ama nakliyeyi siz halledebilir misiniz?" dedi.
orada bende film koptu, apartman görevlimize sordum. oğlu evleniyormuş, bedavaya ona verdim.
bu kadar beleşçi ve şark kurnazı bir millet olamaz.
covid aşısı olmuyorum
-
tam 1 senedir hastanelerde doğru dürüst kendime ortopedi anneme ise kardiyoloji randevusu bulamıyorum. tam 1 senedir! neden biliyor musunuz? sağlık sisteminin yavaşlaması yüzünden.
ister aşı ol ister olma. sokaklardan ekmek toplayan insanların olduğu bir ülkede gerçekten insanların aşı vs olup olmaması umurlarında mı sanıyorsun? aşı olmazsan ne mi olur? sağlık sistemi çökmeye başlar. yarı kapasitede hizmet veren doktorlar, covid birimlerine kaydırılmış sağlıkçılar derken kimse normal sağlık hizmetini alamaz olur. bir de sinirle yazmış; "huaaa size ne kardeşim aşı olayım olmayayım huaaa".
şubat 2020 tarihinde birleşmiş milletler ülkelere covid salgınına karşı sağlık sistemlerinin koruyacak önlemler almalarını önerdi. daha virüs türkiye'de yokken. ilk günden beri aşının da maskenin de yasakların da tek amacı sağlık sistemini ayakta tutmaktı. bir rapor vardı 2016'ya ait sanırım. hemen bugün ülkede ki tüm hastaneler hizmet vermeyi durdursa günlük ortalama 13bin insanın ölme ihtimali üzerine senaryolar vardı.
vazgeçin artık şu aptalca "aşı olsam da hastalık bulaşacak hüüü" zırvasından. aşı zaten ağzınızı yüzünüzü yok eden bişey değil. adam daha aşı olunca virüsü kapsa dahi daha rahat atlatacağını anlamamış, aşının virüsü yok ettiğini sanıyor gelmiş burada tespit sıçmış. yazık günah soluduğunuz havaya.
george carlin
-
''cezaevlerinde size ölümcül dozu vermeden önce kolunuzu alkolle temizlerler. sizin bir hastalık kapmanızı istemezler.'' demiş, ne de güzel demiştir. sen öldükten sonra politik mizah yetim kaldı be george. yukarısı diye bir yer olmadığını söylemiştin ama şimdi yukarıdan ya da başka bir yerden dünyanın bu boktan haline bakıp neler düşünüyorsun yine kim bilir.
bolu belediyesi'nin yabancılara vergi zammı
-
bize 81 il için 81 tanju özcan gerektiğini göstermiştir. zira bunlarla gerçekten mücadele eden (göstermelik değil) tek isim tanju özcan.
avm'lerde bulunan alkollü mekanların kapatılması
-
alternatif: yobazların avm'ye alınmaması
ntv'nin kapısına dayanan halk
-
an itibari ile şu şekilde beklemektedir.
şimdi aradım genel merkezi, dedim ki; kapınızın önünde haber var beyler, bu sefer kaçırmayın.
14 ekim 2023 makas atarken kaza yapıp ölen genç
-
neyse ki kendi halinde yoluna devam eden insanlara zararı olmamış. tertemiz gitmiş. darısı diğer magandaların başına...