hesabın var mı? giriş yap

  • geceyi ve karanlığı sevme, karanlıkta günışığında olduğundan daha huzurlu ve güvende hissetme halidir. semptomları şöyle:

    - evin en dipte kalan, en güneş görmeyen odasını tercih edersiniz.
    - perdeleriniz kalın, koyu renk ve her daim kapalıdır.
    - göz altlarınız çoğunlukla halkalıdır; ki bunun da geceyle bir ilişkisi vardır: (bkz: dark circles)
    - evinizde saat bulundurmaz ya da pillerini söküp aksesuar niyetine kullanırsınız.
    - sinsice herkesin uyumasını beklersiniz. kazara uyuyup kaldıysanız da güneş doğmadan evvel mutlaka uyanır ve yerinde duruyor mu diye bakarsınız; geceye.
    - sigara ve kahveyi sevme olasılığınız yüksektir.
    - diş gıcırtısından mustarip olma ihtimaliniz de yüksektir; çünkü bilinçaltınız yüksek ihtimalle bir çöplükten hallicedir ve sizin için uyumanın dinlenmekle bir ilişkisi yoktur. uyku, işkencedir.
    - kitap okumayı, çatallı sesleriyle şarkı söyleyen adamları ve kadınları, siyah-beyaz filmleri ve desensiz, yıllarca giyilmekten ruhu ezilmiş pijamaları çok seviyor olabilirsiniz.
    - bunlar dışında hiçbir şeyi sevmiyor olabilirsiniz; en çok da insanları.
    - çünkü insanlardan korkuyor olabilirsiniz.

  • güzel bir soru.

    burada sorun, güneşin parlama mekanizmasını dünyada bildiğimiz ateş ile kıyaslamaktan kaynaklanıyor. oysa güneşte ateş falan yoktur, bir şey "yanmaz"...

    güneşi parlatan şey, çok büyük kütlesi nedeniyle merkez bölgesinde aşırı basınca maruz kalan hidrojen atomlarının birleşerek helyuma dönüşmesi, ve bu dönüşüm sırasında ısı oluşmasıdır. buna, nükleer füzyon deniliyor.

    güneşi söndürmek için üzerine su atmak veya güneşi kaldırıp komple suya atmak onu söndürmez. aksine, üzerine boca ettiğiniz su da güneşin kütlesine eklenerek merkez bölgesindeki basıncı artırır ve güneşin daha parlak olmasını sağlar. ve dahi güneş, eklediğiniz o suyu da yakıt olarak kullanır.

    özetle, güneşe su dökmekle ham petrol dökmek arasında fark yoktur, güneş her ikisini de büyük bir memnuniyetle yakıt olarak kullanacaktır.

    buna karşın, güneşe yeterince (100 güneş kütlesi kadar) su dökerek kütlesini belli bir kritik eşiğe kadar yükseltirseniz, önünde sonunda bir süpernova patlaması ile yok olup gidecektir... ha evet, o zaman sönmüş olur... aynı şeyi güneşe yeterince benzin dökerek de yapabilirsiniz, farketmez

  • tamamen din ve türklük üzerinedir. bir de şöyle bir durum var. bunlar çanakkale zaferini 23 nisan sanıyorlar galiba. zira çanakkale zaferi 18 mart tarihinde kutlandı. hadi ülkeyi geri bıraktınız siz de geriden geliyorsunuz. ne de olsa gericisiniz.

  • baska basliklarda da defaatle yazdim, afgan isgalci akini durdurulmazsa modern kavimler gocu sonucunda ulke ve medeniyetler yikilacaklar. bugun sayisi milyonlara ulasan afganlar sebebi ile turkiye cumhuriyeti'nde hic bir vatandasin tam anlami ile can emniyeti kalmamistir.

    yarin cok gec olacak.

  • yardıma koşmamız gerekirken hakkında şakalar komiklikler yapılan konu.

    "hemen hesap numarası gönder kardeşim, candan önemli mi" diyerek borcunu kapatmak isterdim ama bütün birikimimi yarın bulgaristan'dan gelecek sevgilime gönderdim :(

  • ideal olanı, olabildiğince düz, desensiz ve renksiz olanıdır; çünkü bir şarabın rengi ve o rengi doğru görmek önemlidir.

    ince camdan üretilmiş olan kadehlerin tercih edilmesi gerekir; çünkü şarabın ısısını daha uzun muhafaza etmek her zaman önceliklerimizden olmalıdır.

    yukarıya doğru daralan bombeli yapıda olan kadehler ise şarabın koku ve aromasını muhafaza etmeye yardımcı olur ve şarap rahatlıkla çalkalanabilmektedir. çalkalama işlemi, önce şarabın oksijen almasıyla aromasını daha fazla açığa çıkarmak için yapılır. daha sonrasında ise alkol oranını bize gösterir. şarap dairesel bir hareketle hafifçe çalkalandığında, şarap kadehin içinde aşağıya doğru süzülür ve fransızların "gözyaşı" (larme) dedikleri çizgiler ya da yollar meydana gelir. belirgin ve kalın gözyaşları şarabın alkol oranının yüksek olduğunu, zayıf ve hafif olanları ise düşük alkol oranını gösterir. lafın özü, kadeh çalkalamaya izin vermelidir.

    rose şaraplar için ideal olan kadehler beyaz şarap kadehleridir, yani küçük ya da orta büyüklükte kadehlerdir. köpüklü şaraplar ise flüt kadehlerde servis edilmelidir.

    bence, şarabın güzelliğine güzellik katan önemli bir ögede kadehtir ve ideal kadeh tercihi kişinin şarap keyfini ve zevkini de arttırır.

    ama... en ideal, en güzel, en keyifli ve en özel olan şarap kadehi yalnız olmayan kadehtir..