ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
1959 yılında istanbul'daki çaycı çırağı fotoğrafı
-
şık bir çaycı fotoğrafıdır.
rte'nin obama'nın hareketlerini taklit etmesi
-
komik bir video:
http://www.gercekgundem.com/…goruntusunu-paylasiyor
hayır olur arada böyle şeyler de abd başkanının yanında rte bacak bacak üstüne attı diye dünya lideri olduğunu zannedenler vardı. onlara gelsin.
(bkz: ayna nöronlar)
eşini başka erkekle basan penguenin çıldırması
-
ya biz bu pengueni beyefendi, kendi halinde paytak paytak yürüyen bir canlı olarak bilirdik, hayvan resmen adana conosu gibi sille tokat, kanlı bıçaklı olay çıkartıyor, kavga ediyor.
aşk, ihanet, ihtiras, tutku, her yol varmış hayvanda.
kılıçdaroğlu'nun ince ve oğan'a bakanlık vermesi
-
ince'ye değil bakanlık selam verilmez.
oğan için türk dünyası ile ilişkiler bakanlığı bence de şık olacaktır.
kılıçdaroğlu'nun ince ve oğan'a bakanlık vermesi
-
muharrem ince bu saatten sonra ancak chp yalova il başkanı olur.
türk dizilerindeki aşırı zenginlik
-
herkes o kadar zengin görünüyor ki zengin ve fakirleri ayıran tek bir detay var: zengin karakterler lüks otomobillere binerken fakirler de en kötü ihtimalle her yere taksiyle gidiyor. ülkede metrobüse bir tek ben biniyorum resmen amk.
yaran facebook durum güncellemeleri
-
elalem dostumun dostu dostumdur diyince filozof oluyor ben arkadaşımın arkadaşını ekleyince abaza oluyorum...
sinema tarihinin en iyi yemek sahnesi
sedat peker'e sakarya'ya gel beni ara diyen adam
-
"sakaryada bütün taksiciler beni tanır" diyor videoda
şehirdeki bütün taksicilerin tanıyacağı nasıl bir hayat tarzı var acaba
29 haziran 2014 hollanda meksika maçı
-
huntelaar'ın kendisi oyuna girdikten 30 saniye sonra verilen su molasında suya sarıldığı maç. lan bırak da arkadaşların içsin
ahmet kaya
-
şarkılarından çok aklımda bir olayla yer etmiştir. 1998 yılında kendisinin irc'de yassax nick'iyle takıldığı dönem çalıştığım şirkete uğramıştı. bizim çalışanların bir kısmı eski aidata irc sunucusu adminleriydi. oradan tanışıyorlarmış. ofise geldiğinde bilgisayar başında çalışıyordum. beni geçip doğrudan elemanların yanına gitmek yerine durup son derece saygılı bir tonda selam verip hatrımı sormuş idi. ünlü bir sanatçı olmasını geçtim, istanbul'da kimseden böyle bir yaklaşım görmediğimden ve doğal olarak beklemediğimden baya şaşırmıştım. aklımda her zaman sıradışı iyi biri olarak kaldı.
annenin çöp diye attığı bazı muhteşem eşyalar
-
birçok annenin cahil, çocuğunun neye değer verdiğinden haberi olmayacak kadar ilgisiz ve çocuğunu birey olarak görmeyen, sahip olduklarına saygı duymayan kişiler olduğunu gösteren eşyalar.
kusura bakmayın ama bu böyle. bir kere bir eşyanın maddi değeri olup olmadığını anlayamayanlara yorum bile yapmıyorum zaten. onun dışında ilgili bir anne çocuğunu tanır, değer verdiği şeyleri bilir. hadi onu da geçtim, çocuğunun eşyalarını ona sormadan atmayacak kadar ona birey olarak saygı duyar.
okuduğum entryleri görünce yazarlarının yerine ben sinirlendim.