ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
bir kızla yaratıcı tanışma yöntemleri
-
%100 çalışan bir tekniği açıklıyorum.
kız denizde yüzüyor diyelim hemen ağzınıza bir sigara koyup sigarayı ıslatmadan suya girin. çenenize kadar suya batın, kıza usulca yaklaşıp
-pardon ateşiniz var mı diyin
kız o dakka size vermezse gelin beni bulun
(bkz: at fav'a bekle)
sokak kedilerinin kısırlaştırılması
-
edit: bazı süper düşünceliler, bunu yapanlara kibirli sıfatını yakıştırmış. senin ben aklına tüküreyim.
(bkz: #49067450)
gerçek hayvanseverlerin yaptığı gönüllü aktivite... fakat dikkat edilmesi gereken bi şey var, ameliyat sonrası hemen sokağa bırakmayın hayvanı nolur. hava soğuk da olsa sıcak da olsa bırakmayın. evinizde bi köşe ayırın ona. ya da apartman boşluğunda minik bi yuva yapın. 2-3 gün sonra zaten yarası kapanmaya yüz tutar. salarsınız gider...
bu arada, kadıköy belediyesi acıbadem veteriner kliniğinde, her ay belli bi miktarda sokak hayvanı bedava kısırlaştırılıyor. ücretsiz kota aşıldığında da cüzzi bi bedel karşılığında hayvanı kısırlaştırıyorlar. evcil hayvanları 190 liraya, sokak hayvanlarını ise çok çok daha az bi paraya kısırlaştırıyorlar.
ve çok da temiz çalışıyorlar.
benim leyloş kızımı da burada kısırlaştırdık. leyla'nın operasyon işlemleri yapılırken belediye temizlik görevlisi 50-55 yaşlarında bi amca geldi. kucağında 2 tane kedi. birisi minicik yavru, ötekisi 6-7 aylık bi tekir. yavru kedinin patisi incinmişti, tekiri de kısırlaştırmak istiyorum dedi. ve adamcağız, cebindeki son parayı da o hayvanlar için harcamıştı gözümün önünde.
hayvanları sevin allah rızası için.
edit: bilgilendirme amaçlı mesaj atan arkadaşlar olmuş sağolsunlar. istanbul avrupa yakasında da, fatih hayvan hastanesi ücretsiz kısırlaştırma yapıyor imiş. bilginiz olsun.
1919-1923 istiklal savaşı tiyatrosu
real madrid ile yarım kalmış bir hesabımız var
-
bence affedelim gitsin başkan. durup dururken ağzımızın tadı kaçmasın.
tanım: açılmaması gereken hesap.
1+1'ler 450 bin tl'den başlayan uygun fiyatlarla
-
babam bu tür evler için "yanında ahır da veriyorlar mı?" diye sorar. "bu eve bu kadar para veren sığır nerede kalacak?" diye devam eder.
edit: ağır sıçışı kapanır...
ölünün üzerine bıçak koymak
-
çok çok çok eskilere dayanan bir şaman-türk geleneğidir.
efendim, bilindiği gbi eski türkler'in yaşadıkları bölgelerde oldukça fazla demir yatağı vardır. hatta buralarda yaşayan türkler'e ''altay'ın demircileri' denirmiş o vakitlerde. bu nedenle demir, şaman türkler tarafından kutsal bellenmiştir. demirciler, demir dövenler, silah yapanlar toplum tarafından derin saygı görmüşlerdir. aynı zamanda demirin, kötü ruhları, düşmanları kovduğuna inanılmaktaydı. bu yüzden ölmüş kişinin üstüne kılıç veya bıçak koyarlardı ki, ruhu ülgen'e kazasız belasız, kötü ruhlar musallat olmadan erişebilsin.
mazhar alanson'un sanatçı genci yayından kovması
-
mazhar alanson'a hak verenler olaya bardak yönünden bakmış. çocuk anladığım kadarıyla onları çiziyor yani süblimasyon bir baskı yapmıyor. özetle stüdyodan kovulan bardakçı genç değil ressam bir çocuk. tuvalinin bardak olması yaptığı sanatı niye alaşağı etsin ki?
öte yandan şakayla karışık çocuğun kovulması oradaki izleyicilerde gülümseme ve alkışa neden oluyor hatta sunucu da kahkahayı patlatıyor. işin burası daha da enteresan bence. kovandan çok kovmasına izin verenlere kızdım ben. yazık.
29 eylül 2009 avea'nın sapıtması
-
sayesinde, kaşıbeyaz'a bu akşama kadar 21 kilo karides göndermem gerektiğini, yoksa bir daha benle iş yapmayacaklarını öğrendim.
elim ayağım birbirine dolaştı lan. ne yapcam ben şimdi? nerden bulunur bu meret?
çocuk kabul etmeyen restoran görünce çıldıran anne
-
birkaç gündür twitter'da kendi çapında olay yaratan annedir. kendisi ve destekçileri bildiğin terör estiriyor. vay efendim çocuğunu nasıl almazlarmış, nereye şikayet edebilirmiş, bu ayrımcılıkmış, çocuğu kapıya mı bıraksınmış, bunu normal karşılayanlar geri kalmışlık göstergesiymiş vs vs vs .
ilgili tweet: https://twitter.com/…oay/status/1426845289172934667
(düzeltme: hesabını kilitlemiş. şuradan ne yazdığı görülebilir: https://www.instagram.com/p/csrbz0rmtsq/)
eskiden de böyleydi ama yeni nesil anne babaların bir kısmı gerçekten çıldırmış. dünya sizin ve çocuğunuzun etrafınızda dönmüyor arkadaşlar. yüzlerce restoran varken, bir tanesi çocuk almıyoruz dedi diye zorla kısırlaştırma kanunu çıkarılmış gibi delirmek niye? oraya gitmeyiverin, bu kadar basit.
bu arada o kadar gürültü patırtı içinde restoranın adını yerini yazmamışlar en büyük kayıp bu.
not: çıldırmak tabirine takılanlar olmuş. çıldırmak için illa saçını başını yolup birine saldırmasına gerek yok. bu ve arkasından gelen ısrarlı tweetleri atmak da bir çıldırmışlık örneği. bir kısmını sildi sanıyorum ama, "kudurun", "geri kalmışsınız" vs şeklinde fikrini desteklemeyenlere sallayıp duruyor kendisi.
ayvatoğlu'nu kınamak yerine ona ulaşmak gerek
-
canım benim ya. ne kadar babacan insanlar görüyor musunuz? evet, bundan sonra oyum size. işte aradığım huzurlu, şefkatli yönetici.
yaran okul müdürü sözleri
-
sene sanırım 2004. 19 mayıs çalışmaları için bizim okul nöbetçi. müdür ve başta beden eğitimi hocamız olmak üzere bütün hocalarımız durumu gurur meselesi haline getirmiş. 'bu 19 mayıs'ta farkımızı ortaya koyacağız, bütün ili kendimize hayran bırakacağız' nidalarıyla 1,5 ay önceden dersler askıya alındı her allahın günü stattayız. aksi gibi o sene hava leş gibi. ayılanlar bayılanlar... müdür kararlı ama stadın yanında ambulans bekletiyor yine de vazgeçmiyor. artık millet başının çaresine bakmaya başladı stattan kaçıp kaçıp okula sığınıyor.
müdür yine şahane cuma konuşmalarından birini yaparken;
'arkadaşlar sizi gerçekten anlamıyorum. önce okulda tutmaya çalışıyorduk dışarı kaçıyordunuz. şimdi dışarda tutmaya çalışıyoruz okula kaçıyorsunuz. hayır okula niye kaçıyorsunuz lan madem stattan kurtuldun başka yere gitsene okula kaçan öğrenci mi olur ?'