hesabın var mı? giriş yap

  • lisede bir arkadaşımın ismiydi *. anlamının "yanlışlıkla" olduğunu öğrendiğimde bir anne babanın nasıl bu kadar açıksözlü olabileceğine aklım ermemişti.

  • kel, kısa boylu, deli gibi koşturan, dengesizce topa dalan, terden üstünde tek bir kuru nokta kalmayan, kırmızı suratlı, sırıtkan bir tip. her maçta vardır. eğer bizim maçlarda yok hiç görmedim lan diyorsanız o tip sizsinizdir.

  • baba bir tamirat işi ile uğraşmaktadır.

    - baba ya o öyle olur mu. alttan ittireceksin.
    - hsss
    - ya baba bırak allahaşkına, o tornavidayla olmaz o, şununla yapsana.
    - (dayanamaz işi bırakır) bak oğlum bigün dedenin dükkandayım. saat tamir ediyor rahmetli. ben de omuzundan bakıyorum. dedim ki "baba şunu şöyle yap, bunu böyle yap", deden elindeki işi bıraktı, bana döndü, anlatmaya başladı:

    birgün devenin biri coşkun akan bir ırmağın kenarına gelmiş, maksadı karşıya geçmek. suya girmiş, yürümeye başlamış. biraz açılınca akıntıdan ayakları yerden kesilir gibi olmuş. o esnada korkudan biraz kaçırmış.

    deve bakmış ki boku suda batıp çıkıyor, girdaplara gire çıka, döne döne uzaklaşıyor, içinden geçirmiş.

    "işe bak yahu, sıçtığım bok bana yüzme öğretiyor."

    -tısss

  • az daha 'barajın arkasında afrodit gibi yatmak' şeklinde başlık açacaktım ki aramaya inandım ve 'barajın arkasında yerde yatan futbolcu' adıyla açılmışını buldum :) ...

    kapı eşiklerinden başlayalım :

    (bkz: draught excluder)

    'draught excluder' için tam türkçe tercüme muhtemelen 'cereyan kesici' olabilir ... açık anlatımıyla izah etmek gerekirse, soğuk hava cereyanını önlemek için kapı altlarına (eşik boşluklarına) konan önleyici materyal şeklinde tarif edilebilir ...

    birkaç örnek : görsel görsel görsel

    barajın arkasında yerde yatan futbolcu ile bunun ne alakası var derseniz :

    2017 yılında iki ingiliz futbol takımı, lig maçında karşı karşıya gelir : 'brighton & hove albion' ve 'liverpool' ... maç, farklı skorla liverpool'un galibiyetiyle sona erer ama yedikleri goller arasında, 'brighton'ın teknik direktörü' 'chris hughton'ı deyim yerindeyse çileden çıkartan, dördüncü goldür ... 'liverpool'un brezilyalı ünlü oyuncusu 'philippe coutinho', firikik atışını sert şekilde kullanır, yerden çakar kaleye doğru ve barajdaki tüm futbolcular aynı anda zıpladıkları için gol kaçınılmaz olur ... 'chris hughton'ın, bu kötü tecrübeyi bir daha yaşamamak adına sonrasında icat edeceği çözüm, barajın arkasına bir futbolcuyu yatırmaktır ...

    bu metod zamanla giderek yaygınlaştığında, baraj gerisine yatan futbolculara, kapı eşiklerine konan 'cereyan kesici' (rüzgar stoperi) anlamında 'draught excluder' denmeye başlanır ...

    örneklerle süsleyelim : görsel görsel

    linklerden faydalanmamış olmakla birlikte, icadın orijinini teyid amaçlı olarak dikkatinize aşağıda not ediyorum :

    draught excluder
    draught excluder short story

  • bu festival bir bakıma müzik konusunda devrim niteliğinde olmuştur. yapıldığı dönemde dünya genelinde insanlar üzerinde artan baskıların bir patlaması olarak da değerlendirilebilir aslında.

    3 gün süren festivalde katılımın beklenenden çok daha fazla olması insanların baskıcı toplumlardan aslında ne kadar sıkıldığınında göstergesidir. bu sebeptendir ki festival sloganı peace & music şeklinde olmuştur. aslında bu festivale hippi festivali de diyebiliriz, hippiler festivalden sonra günümüzde bile hacı olmak için bu bölgeye gitmektedirler.

    festivale katılan gruplar kadar bir o kadar grup da çeşitli sebepler yüzünden festivale katılmamıştır. the doors, led zeppelin, bob dylan katılmayanlara birkaç örnek olabilir. tabi bunların yanında jimi'nin, janis ablamızın, jefferson airplane'nin performanslarını da yabana atmamak lazım.

    jimi hendrix sahneden indikten birkaç saat sonra katıldığı radio programında şöyle demiştir;

    “woodstock’ın barışçıllığını ve çok, çok, çok iyi müziğini sevdim. iyi müzik’ten kastım hakiki müzik, çok uzun zamandır hasretle bu müziği bekleyen insanlar vardı. insanlar çamurda yattılar, yağmurda ıslandılar, şuna maruz kaldılar, buna maruz kaldılar, ama neticede galip geldiler. bence başarılı bir festivaldi... insanlar sokak çetelerinden, militan gruplardan, başkan’ın palavralarından usandılar... başka türlü bir şey, başka bir yön, başka bir istikamet arıyorlar. ve doğru kulvarda koştuklarını, doğru şarkıyı söylediklerini biliyorlar... fakat, nereden çıktı bu insanlar’?”

  • strongyloides stercoralis ile birlikte hem intestinal boşluğu hem de dokuları tutabilen ve ondan sonra* insanda hastalık yapabilen en küçük ikinci nematoddur.

    insana bulaş larva içeren doku kistleri ile özellikle iyi pişmemiş domuz etlerinin yenmesi ile olur. mideye geçen kist ve larvalar mide asiditesinden etkilenmeden ince barsağa gelir ve barsak mukozası içerisinde erişkin forma dönüşür. çiftleşen erişkin parazitlerin yumurtaları dolaşım sistemi vasıtası ile çizgili kas adelelerine yerleşir ki larvalar gelişimlerini sadece burada tamamlayabilirler.

    trichinella'nın bu şekildeki evrimi kendisine hem ara konağında hem de son konağında üreme siklusunu tamamlama imkanı verir ( aynı strongyloides stercoralis ve taenia solium'da olduğu gibi). dolayısıyla erişkin formları ile dolaşım sistemi bulguları verirken, larvaları ile de miyalji gibi kas bulguları verirler.

    tanı; serolojik testlerle, kas biyopsisiyle veya kanda larvaların görülmesi ile konulur. dışkıda yumurta bulunmaz ve eozinofili de tipik bir bulgudur.

    erişkin formların tedavisinde mebendazol veya tiabendazol kullanılabilir ancak larvaların etkili bir tedavisi yoktur.

  • ilk entryi yazanın aklına işlenmiş endişeyi gösteren durum.

    haberi bile "pkk sevici falan değilim" şerhi ile yazabilmek memleket genelinde olduğu gibi sözlüğün de ne hale geldiğinin göstergesidir.