hesabın var mı? giriş yap

  • başlığı ilk gördüğümde;

    mercedes-benz, bmw, vw, audi, opel, porsche, man 'dan daha iyi araçlar üretildiğini, dış ticaret hacminin 3 trilyon $ olduğunu ve bunun 2 trilyon dolarının ihracat olduğunu, ağır sanayide almanlardan daha öne geçtiğimizi, dünyanın en kaliteli makinlerinin bizim tarafımızdan üretildiğini, adidas, puma, hugo boss, bosch, siemens, solingen, gaggenau gibi firmalardan daha iyi firmalarımız olduğu, bayern münih, borussia dortmund, wolfsburg, schalke 04, bayer leverkusen'den daha iyi takımlarımızın olduğunu

    fikri uyanmıştır bende.

    fakat görüyorum ki; olay tamamen farklıymış.

    edit: ergen sabah gazetesinedir sitemim.

  • aslen "2-nonenal " denilen doymamış bir aldehit molekülü,
    diğer kimyasalların zamanla oksidatif parçalanmaları ile ortaya çıkan bu bileşen ; insanlarda “nahoş, yağlı ve otsu” olarak tanımlanan yaşlı insanların karakteristik kokusunu üretiyor.
    yani nonenal üretimi, yaşlanma sürecinin doğal bir yan ürünü
    japonların,bunun bilimsel açıklamasını yapabilmek için yürüttüğü araştırmada yaşları 26 ile 75 arasında olan deneklerinden 3 gün boyunca aynı tişörtü giymelerini istemişler ve kokuya bulanmış tişörtler kromotografi/kütle spektrometre ile incelendiğinde yaşlıların giydiği tişörtlerde yaş arttıkça çok daha yoğun oranda nonenal adlı bu moleküle rastlamışlar.

    --------------------------------

    40 yaşın üzerindeki katılımcılarda, 2-noneal konsantrasyonunun yaşla birlikte önemli ölçüde arttığı ,

    bileşenin miktarı, en yaşlı katılımcıda,
    orta yaşlarda olanlara kıyasla neredeyse 3 kat daha fazla
    olduğu gözlenmiş.

    --------------------------------

    bu molekül, buğday ve bira dışında
    eski kitaplarda bulunan kokuya da

    karakteristik kokusunu veren
    bir aldehite molekülü;

    hatta bu yüzden nonenale "kütüphane aldehiti" deniyormuş.

    --------------------------------

    yaşlı insan kokusu için biyolojik açıklamalar çok net değil,

    ancak araştırmacılar
    insan vücudundaki kokuların
    "cilt bezi salgıları ile bakteri aktivitesi arasındaki
    karmaşık bir etkileşimden kaynaklandığını
    ve cilt bezi kompozisyonu ve sekresyon değişikliğinin
    gelişim boyunca yaşa bağlı bir biçimde değiştiğini belirtiyorlar

    nonenalin yaşlılarda daha çok olma
    sebebine yönelik
    izahları ;

    yaşlandıkça cilt yüzeyinde bulunan
    omega-7 doymamış yağların artması
    ve bunların okside olarak
    nonenal miktarının artması ...

    cildin antioksidan savunmasının bozulmasından
    kaynaklanan nonenal üretimi

    genellikle
    erkeklerde ve kadınlarda
    40 yaş civarında başlayıp

    menopoz gibi hormonal değişikliklerle
    daha da kötüleşebilen bir salgılama ...

    cilt zayıflarken, doğal yağları daha hızlı oksitlenir.
    yağ asitleri, yağ bezleri tarafından salgılanır
    ve havadaki oksijenle reaksiyona girerek nonenal oluştururlar.

    --------------------------------

    suda çözünür olmadığından,
    nonenal, yıkamaya rağmen cilde devam edebilir
    ve hatta yoğun fırçalamadan sonra da kalabilir.

    bu nedenle, son derece temiz ortamlarda bile koku devam eder.

  • ön açıklama: bu entry ekşi sözlüğün bugünkü mahkeme karar tebliğinden sonraki 2. entrysiydi. moderatorler yemeyip içmeyip yine sildiler. şu an silinene kadar 4. entry. bu silme işlemi bu başlıkta bugün 2 kez gerçekleşti.

    tanım: ergen bir hanımefendinin mahkemecilik oyunu

    1. sulh ceza: 5
    2. sulh ceza: 7
    3. sulh ceza: 6
    4. sulh ceza: 6
    5. sulh ceza: 6
    6. sulh ceza: 4
    7. sulh ceza: 5
    8. sulh ceza: 0
    9. sulh ceza: 1

    evet, 2. sulh ceza öne geçti, ama dikkat, 3 ve 4 de peşinde...
    ama 1. ve 5. sulh cezayı da yabana atmamak gerek...

    sulh ceza hakimliklerinin neye göre seçildiği konusunda @buongiorno önemli bir bilgi verdi:
    "aslında aktif olmak değil. mahkemeye tevzi oluyor. yani atanıyor rastgele."
    teşekkürler, bu durumda 2. sulh ceza en şanslısı

    8. sulh ceza yok mu nerde bu devlet!!!

    ----------------------
    ekşi sözlükte kendisi ile bu kadar uğraşılmasının sebebinin küçük (cidden oransal olarak son derece küçük) bir parçası aşağıda yer almaktadır:
    hangi mahkemelerin hangi sayılı kararıyla hangi tarihlerde silindiği derlenmiştir.

    1) 19 haziran 2015: t.c. ankara 1. sulh ceza hakimliği'nin 18.06.2015 tarih ve 2015/2547 d.iş sayılı kararı
    2) 22 haziran 2015: ankara 1. sulh ceza hakimliği'nin 2015/2581 d.iş sayılı ve 20.06.2015 tarihli kararı
    3) 24 haziran 2015: t.c. ankara 5. sulh ceza hakimliği'nin 23.06.2015 tarih ve 2015/2525 d.iş sayılı karar
    4) 29 haziran 2015: t.c. ankara 6. sulh ceza hakimliği'nin 23.06.2015 tarih ve 2015/2553 d.iş sayılı kararı
    5) 9 temmuz 2015: ankara 4. sulh ceza hakimliği'nin 2015/2682 d.iş sayılı ve 07.07.2015 tarihli kararı
    6) 10 eylül 2015: t.c. ankara 1.sulh ceza hakimliği değişik iş no:2015/3548 ve 04/09/2015 tarihli kararı
    7) 27 nisan 2016: ankara 2. sulh ceza hakimliği'nin 2016/2423 d. iş ve 26.04.2016 tarihli kararı
    8) 15 haziran 2016: ankara 3. sulh ceza hakimliği'nin 2016/3411 d.iş sayılı kararı
    9) 1 temmuz 2016: ankara 1. sulh ceza hakimliği'nin 28/06/2016 tarihli ve 2016/3527 d. iş sayılı kararı
    --> 28 eylül 2016 ankara 1. sulh ceza hakimliği'nin 28/06/2016 tarihli ve 2016/3527 d. iş sayılı kararı(*)
    --> 14 kasım 2016 ankara 1. sulh ceza hakimliği'nin 28/06/2016 tarihli ve 2016/3527 d. iş sayılı kararı (*)
    --> 22 aralık 2016 ankara 1. sulh ceza hakimliği'nin 28/06/2016 tarihli ve 2016/3527 d. iş sayılı kararı (*)
    10) 2 şubat 2017: ankara 9. sulh ceza hakimliği'nin 2017/754 d.iş sayılı ve 01.02.2017 tarihli kararı
    11) 3 mart 2017: ankara 5. sulh ceza hakimliği'nin 2017/1333 sayılı d.iş sayılı ve 01.03.2017 tarihli kararı
    12) 16 mart 2017: ankara 7. sulh ceza hakimliği'nin 2017/1631 d. iş sayılı ve 15.03.2017 tarihli kararı
    13) 4 mayıs 2017: ankara 2. sulh ceza hakimliği’nin 2017/3118 d. iş sayılı ve 03.05.2017 tarihli kararı
    14) 23 haziran 2017: ankara 3. sulh ceza hakimliği'nin sabire meltem banko'nun talebi üzerine verdiği 2017/5150 d.iş sayılı ve 23.06.2017 tarihli kararı
    15) 7 temmuz 2017: ankara 7. sulh ceza hakimliği'nin sabire meltem banko'nun talebi üzerine verdiği 2017/5524 d.iş sayılı ve 06.07.2017 tarihli kararı
    16) 31 temmuz 2017: ankara 2. sulh ceza hakimliği'nin sabire meltem banko'nun talebi üzerine verdiği 2017/5790 d.iş sayılı ve 28.07.2017 tarihli kararı
    17) 22 ağustos 2017: ankara 2. sulh ceza hakimliği'nin sabire meltem banko'nun talebi üzerine verdiği 2017/6774 d.iş sayılı ve 21.08.2017 tarihli kararı
    18) 7 eylül 2017: ankara 6.sulh ceza hakimliği'nin sabire meltem banko'nun talebi üzerine verdiği 06.09.2017 tarihli ve 2017/6512 d.iş sayılı kararı
    19) 8 eylül 2017: ankara 7. sulh ceza hakimliği'nin sabire meltem banko'nun talebi üzerine verdiği 07.09.2017 tarihli ve 2017/6560 d.iş sayılı kararı
    20) 4 ekim 2017: ankara 5. sulh ceza hakimliği'nin sabire meltem banko'nun talebi üzerine verdiği 02.10.2017 tarih ve 2017/7135 d.iş sayılı kararı
    21) 9 ekim 2017: ankara 3. sulh ceza hakimliği'nin sabire meltem banko'nun talebi üzerine verdiği 05.10.2017 tarih ve 2017/7635 d.iş sayılı kararı
    22) 11 ekim 2017: ankara 5. sulh ceza hakimliği'nin sabire meltem banko'nun talebi üzerine verdiği 10.10.2017 tarih ve 2017/7363 d.iş sayılı kararı
    23) 13 ekim 2017: ankara 7. sulh ceza hakimliği'nin sabire meltem banko'nun talebi üzerine verdiği 12.10.2017 tarih ve 2017/7743 d.iş sayılı kararı
    24) 20 ekim 2017: ankara 5. sulh ceza hakimliği'nin sabire meltem banko'nun talebi üzerine verdiği 19.10.2017 tarih ve 2017/7585 d.iş sayılı kararı
    25) 27 ekim 2017: ankara 3. sulh ceza hakimliği'nin sabire meltem banko'nun talebi üzerine verdiği 26.10.2017 tarih ve 2017/8444 d.iş sayılı kararı
    26) 15 kasım 2017: ankara 1. sulh ceza hakimliği'nin sabire meltem banko'nun talebi üzerine verdiği 13.11.2017 tarih ve 2017/8217 d.iş sayılı kararı
    27) 29 kasım 2017: ankara 4. sulh ceza hakimliği'nin sabire meltem banko'nun talebi üzerine verdiği 27.11.2017 tarih ve 2017/6949 d.iş sayılı kararı
    28) 21 aralık 2017: ankara 2. sulh ceza hakimliği'nin sabire meltem banko'nun talebi üzerine verdiği 20.12.2017 tarih ve 2017/9824 d.iş sayılı kararı
    29) 19 ocak 2018: ankara 4. sulh ceza hakimliği'nin sabire meltem banko'nun talebi üzerine verdiği 18.01.2018 tarih ve 2018/480 d.iş sayılı kararı
    30) 23 ocak 2018: ankara 6. sulh ceza hakimliği'nin sabire meltem banko'nun talebi üzerine verdiği 23.01.2018 tarih ve 2018/524 d.iş sayılı kararı
    31) 14 şubat 2018: ankara 2.sulh ceza hakimliği'nin sabire meltem banko'nun talebi üzerine verdiği 12.02.2018 tarih ve 2018/1172 d.iş sayılı kararı
    32) 1 mart 2018: ankara 2. sulh ceza hakimliği'nin sabire meltem banko'nun talebi üzerine verdiği 28.02.2018 tarih ve 2018/1801 d.iş sayılı kararı
    33) 14 mart 2018: ankara 3. sulh ceza hakimliği'nin meltem banko'nun talebi üzerine verdiği 12.03.2018 tarih ve 2018/2108 d.iş sayılı kararı
    34) 2 nisan 2018: ankara 3. sulh ceza hakimliği'nin meltem banko'nun talebi üzerine verdiği 30.03.2018 tarih ve 2018/2727 d.iş sayılı kararı
    35) 18 temmuz 2018: ankara 6. sulh ceza hakimliği'nin sabire meltem banko'nun talebi üzerine verdiği 17.07.2018 tarih ve 2018/4936 d.iş sayılı kararı
    36) 26 temmuz 2018: ankara 4. sulh ceza hakimliği'nin sabire meltem banko'nun talebi üzerine verdiği 25.07.2018 tarih ve 2018/5227 d.iş sayılı kararı
    37) 8 ağustos 2018: ankara 4. sulh ceza hakimliği'nin sabire meltem banko'nun talebi üzerine verdiği 07.08.2018 tarih ve 2018/5572 d.iş sayılı kararı
    38) 25 eylül 2018: ankara 7. sulh ceza hakimliği'nin sabire meltem banko'nun talebi üzerine verdiği 24.09.2018 tarih ve 2018/6488 d.iş sayılı kararı
    39) 26 kasım 2018: ankara 4. sulh ceza hakimliği'nin sabire meltem banko'nun talebi üzerine verdiği 23.11.2018 tarih ve 2018/8665 d.iş sayılı kararı
    40) 3 ocak 2019: ankara 5. sulh ceza hakimliği'nin sabire meltem banko’nun talebi üzerine verdiği 02.01.2019 tarih ve 2019/33 d.iş sayılı kararı

    edit: sabire meltem banko'nun sadece 1 temmuz 2016'da sildirdiği başlık sayısı 128. ekşiciler de boş durmamış öte yandan. başlık listesi için: (bkz: #71171989)

  • seveninin çok sevdiği sevmeyenin ise küf bu deyip tükürdüğü bir peynirdir. kilogram üzerinden birim fiyatta diğer peynirlere nazaran pahalıdır. damakta bıraktığı tadı, lezzeti ve kokusuyla bu pahalılığa değer. ayrıca küflü ve yoğun yapısı nedeniyle tüketilebilen miktarı diğer peynirlere nazaran daha düşüktür. bir kahvaltıda 3x ezine peyniri tüketilebiliyor ise ezine yerine rokfor konur ise bu miktar x’e düşer. bu açıdan bakılır ise fiyatı aslında çok da pahalı değildir çünkü verimli yapısıyla daha az miktarıyla peynir ihtiyacınızı karşılar. ayrıca toptancısından tekerlek (bir tekerlek yaklaşık 4kg gelmekte) olarak alınır ise fiyatı daha alınabilir noktalara düşmekte. dayanıklı yapısı nedeniylede bozulmamakta ve uzun sürede yavaş yavaş tüketilebilmektedir. ben kahvaltıda tüketsem de daha çok şarabın yanında tüketilir. ve son olarak harika bir sos malzemesidir. tereyağında pembeleşinceye kadar kavrulan incecik çekilmiş soğana rokfor peyniri eklenir eridikten sonra krema eklenir birkaç dakikaya rokfor sosu hazır olur. bu sos bonfileden makarnaya bir çok üründe kullanılabilir.

  • romica iki dirhem bir çekirdek misafirlerini karşılar, iki küçük meleğin annesi rolündedir bu akşam, ege (4,5 yaş) ve ilay ( 2,5 yaş)'ı misafirlere hoşgeldiniz demeye teşvik eder.

    romica: hoşgeldiniz desene ege, bak misafirlerimiz geldi.
    ege: hoşgeldiniz, bize oyuncak getirdiniz mi?
    misafirler: ehi kem küm, yok getirmedik egeciğim, oo sizin de amma çok oyuncağınız varmış, annenizle babanız sizi çok seviyorlar galiba...
    ege (oyuncak getirmedikleri için bozuk) : hı hı.
    misafir: ay her yer oyuncak, babanın parası bitmiyor mu bu kadar çok oyuncak alınca?
    ege: yok, benim babam para mıçıyor!
    romica yüzünde acı bir ifade ile yerin dibine batar, ilay her zaman olduğu gibi son cümleyi tekrarlar da tekrarlar!
    ilay: para mıçıyorr, para mıçıyor, benim babam para mıçıyor!

  • dün brain games'in bi tekrar bölümünde katılımcılara önce antika bir kalem gösterildi ve bunun eisenstein'a ait olduğu söylendi. haliyle herkesin ilgisi daha bir arttı bunu öğrendikten sonra. sonra bir hırka gösterildi ve bunu da bütün katılımcılar ellerinde evirdi çevirdi ilgiyle. hatta sorulduğunda giymek, denemek isteyenler çıktı içlerinden. muhtemelen bu da çok mühim bir isme aittir düşüncesiyle. ama sonra söylendi ki bu hırka amerika'da büyük bir katliamın failine aitmiş. o hırkayı ilgiyle elinde evirip çevirenlerin suratı düştü, hırkayı parmak uçlarıyla tutmaya, hala denemek istiyor musunuz diye sorulunca yok kalsın bakışı fırlatmaya başladılar. neyse ki sonradan hırkayı gösteren bilim insanı hırka benim ehehe dedi de rahatladılar.

    şimdi bunu niye anlattım ben? çünkü bu anlattığım normal olanı. bizim son bir kaç gündür şahit olduğumuz selfieler ise ciddi ciddi sosyologlar, psikologlar tarafından incelenmesi gereken vakalar. katilin birine çok normalmiş gibi ünlü muamelesi yapılması bence toplumun içinde bulunduğu sapkın halin bir yansımasından başka bir şey değil. işin kötüsü kimse bu durumu düzeltmek için uğraşmıyor, uğraşmayacak.

    bu yüzden atalay filiz toplumu okumamız açısından muhteşem bir yardımcı oldu.