hesabın var mı? giriş yap

  • öğrenci evlerinde makarna, yumurta en standart yiyecektir. kiminde vakitsizlikten, kimin de üşengeçlikten kiminde de parasızlıktan pişer. ancak bu durum evladının güzel yiyeceklerinden mahrum olduğunu düşündüp zaten üzülüp duran anneye söylenmez.

    - ne yediniz evladım bugün
    - köfte yaptık anne
    - kuru kuru mu yediniz onu
    - yo be anne yanına salata da yaptık
    - oyy oyyyy bi salata köfteyle mi duruyorsunuz
    - yok be anne, çorbada yaptık...
    - ah be evladım pilav, garnitur bişiler de yapsaydınız yanına
    - yaptık annem, pilavda yaptık, patateste kızarttık. yoğutta koyduk masaya, üzerine de puging yaptı selami onu yedik.
    - ay evladım kıyamam ben size, dün sınavın vardı ama uğraşamamıssındır. ne yedin kurban olduğum
    - eee ,eeee ay aman anne kafa mı kaldı ne yediğimi nerden hatırlayım, kurduk gene sofrayı merak etme

    telefon kapatılır, ev arkadaşları sayılan yiyeceklerden bi tuhaf olmuştur.

    - puding ne lan baklava aldık deseydin,
    - inegöl köfte olduğunu söyleseydin şöyle parmak parmak, yanında da turşu vardı hatta
    pilaki bile yaptık deseydin,
    - pilav da öyle sıradan pilav değildi, özbek pilavı deseydin...

    sonra herkes birbirine bakar cepte paralar sayılır, yakındaki dürümcüye gidilip gidilemeyceği hesaplanır. ehh be anne akşam akşam yaptırdığın masrafa bak bize denir.

    ben nedense hep dolma ve sarmayı özlerim, diğer yemekler bir şekilde marketten bile alınır yapılır da ya bunlar.. anneme hep sarma, dolma yediğimizi anlatırım, benim yapamayağımı bildiği için sürekli meçhul ev arkadaşı bu işi yapabilen insandır. annemde neden merak etmez bilmiyorum koca istanbul'da ev arkadaşlarımın hep dolma yapabilen insanlar olmasını...
    belki ve büyük ihtimalle onlar da bilir o yemekleri yemediğimizi, karşılıklı bir mutlu yalanı paylaşıyoruzdur.. ne yapalım bile bile bir anne evladının makarna ve yumurta ile beslendiğine razı olmayacaktır hiçbir zaman.

  • - iyi günler, x hayat ve emeklilik.. nasıl yardımcı olabilirim?
    - iyi günler hanımefendi.. babamı çok kısa bir süre önce kaybettik.. babam, annemi sigorta ettirmiş sizin kurumunuzdan.. siz de her ay babamın hesabından çekiyormuşsunuz sigorta miktarını..
    - sigortalı numarasını alabilir miyim?
    - 4 8 15 16 23 42 (değildi tabii canım.. verdim işte numarayı..)
    - bilgilerinizi kontrol ediyorum.. bilgiler ekranıma geldi, buyrun siz devam edin..
    - peki.. şimdi benim size iletmek istediğim şu; babamın banka hesaplarını kapatacağız biz.. bu yüzden artık sigorta ettiren kısmına benim adımın ve hesap bilgilerimin geçmesini istiyorum.. neler yapmam gerekiyor bu değişiklik için?
    - evet anlıyorum.. yalnız benim sigorta ettiren kişi ile görüşmem lazım, bu değişikliği onaylamam için..
    - hanımefendi anlatamadım sanırım.. sigorta ettiren kişi babamdı, kendisi vefat etti..
    - anlıyorum ama prosedür gereği o'nunla görüşmemiz gerekiyor..
    - bence anlamıyorsunuz hanımefendi.. babam öldü diyorum, siz kendisi ile görüşmek istediğinizi söylüyorsunuz?!?
    - hanımefendi prosedürümüz böyle, onu iletiyorum size.. sigorta ettiren kişi ancak bu değişikliği gerçekleştirebilir..
    - şaka mısınız siz hanımefendi? ayrıca böyle bir hizmetiniz varsa, babamla görüşebilmek gibi, ben de faydalanmak isterim!
    - pardon, ben onu demek istememiştim..
    - neyse hanımefendi.. ben başka bir şekilde çözerim sorunumu, çok sağolun, çok yardımcı oldunuz..

    terbiyesizleşmeyi kendime yakıştıramadığım için bitirdim görüşmeyi.. ardından, daha üst birimlere ulaştım.. yukarıdaki konuşmayı tüm detayları ile anlattım.. böyle durumlarda bir b planının olmamasından dolayı, zaten hali hazırda bir acısı olan insanların, bir de böyle saçmalıklarla karşılaşmasının ne kadar can sıkıcı olduğunu ilettim.. özür dilediler, sorunu çözdüler nihayetinde.. ve sonra bana call center'da görüştüğüm kişinin adını sordular.. hatırlamıyorum dedim.. ekmeğinle oynamak istemedim ama er ya da geç, seni bir gün bulacağım yasemin!

  • doğu anadoluda bir il...ceza mahkemesinde bir davanın ilk duruşması. iki sanık hazır.kimlik tespiti yapılmakta...birinci sanığın künyesi tutanağa yazıldı.sıra ikinci sanıkta :
    -adın,soyadın ?
    - (cevap yok)
    -oğlum adın soyadın ne ?
    -(cevap yok üstelik zorlandığı belli,terlemekte)
    -oğlum türkçe bilmiyor musun ?
    -bilirem
    - o halde...adın ne ?
    - (yine cevap yok)
    bu arada sanık yanındakine döndü,hafif ama duyulabilecek bir sesle hızlı hızlı:
    - ula benim adım neydi ?
    yanındaki:
    -ula adın ........... idi dedi.

    insanımız böyledir işte...
    ya ilk defa mahkemeye çıkması nedeniyle heyecandan ismini unutmuştur,
    ya da ailesi bir ad koyar onunla çağrılır herkes öyle tanır ama nüfusta ismi başka yazılıdır.hatırlıyamaz o ismi..

  • sözlükteki âdet şudur; bir yapım hangi ülkeden çıkmışsa, orijinal adıyla başlık açılır ve o başlık üzerinden yürütülür. bu dizinin orijinal adı hakan: muhafız'dır. mesela la casa de papel de money heist diye başlıkla yürütülmüyor. dolayısıyla bu başlığın hakan muhafız başlığına yönlendirilmesi gerekiyor bence.

  • ticarethaneler bildiğiniz gibi hayır kurumları olduğu için içlerinde satmakta oldukları ürünleri de hayır işi olsun diye sattıkları için asla aracı oldukları bu ticari mallarda fiyat artırımına gitmeyeceklerdir. yüzde 47 zam hep para babası holding sahiplerinin cebinden çıkacaktır. siz müsterih olun, ben sordum, söylediler.

  • sana sonsuz teşekkürler uğur şahin. sen olmazsan 5 maskeyi bile dagitamayan bu becereksizler sürüsü yüzünden asla aşı olamayacaktik. sana da özlem tureci'ye de çok teşekkürler.