ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
almanya'da 10 maskenin 113 tl olması
-
e be gerizekali alamanci soydasim.
aldigin maasi da tl uzerinden yaz.
ondan sonra karsilastiralim.
edit; favlamayin lan en cok favlanan entrymin bu olmasini istemiyorum.
attila ilhan
-
suleyman demirel hayatta,
necmettin erbakan hayatta,
deniz baykal hayatta,
mesut yilmaz hayatta,
tansu ciller hayatta,
aydin dogan hayatta,
mehmet ali agca hayatta,
alaattin cakici hayatta,
bir suru,ne yaptigi belli olmayan adam hayatta
attila ilhan hayatta degil...
(bkz: yolun bundan sonrasina katirlarla devam edecegiz)
amedsporlu futbolcuların rakiplerini jiletlemesi
-
buyrun izleyin çok bilmisler.
şu olayın sakarya deplasmanında amed topcusuna olduğunu düşünün ve sol haber sitelerindeki haberleri düşünün. yer yerinden oynuyordu. ilk maçta siradan bir futbol maçında yaşanacak derecedeki olaylardan sonra ne fasistligimiz ne barbarligimiz kalmıştı. ulan sorsan bunlar eziliyor. şu yaşananları bir duyuramadik hiçbir yere. o serefsiz futbolcu da bir yerde denk gelecek illaki.
ekleme : kulübümüzün açıklaması
27 eylül 2023 üç hekimin yaşamını sonlandırması
-
bu sözlüğe neler oluyor ya. 3 tane genç doktorun özkıyımına nasıl doğal seleksiyon dersiniz. anlamını bile bilmediğiniz kavramları yersiz yersiz kullanmayı kesin artık. yazdım yazdım sildim. çok üzücü.
dunning-kruger etkisi
-
"dünyanın en büyük problemi, akılsız ve fanatik kişilerin kendilerinden son derece emin olması, buna karşılık zeki insanların sürekli şüpheler içinde olmasıdır."
(bkz: bertrand russell)
hayat felsefesi yapılabilecek en güzel söz
-
"politika ile uğraşmayacak kadar akıllı olanlar, daha aptallar tarafından yönetilerek cezalandırılırlar." platon
bahçeli'nin imamoğlu'nun istifasını istemesi
-
beyin ölümü gerçekleşmiş, hakkında dedikoduların ayyuka çıktığı bir siyasetçi artığınin son demeci. tek yeteneği, "tükürdüğünü yalamak" olan bir mankurt olan dede, bi yürü git...
özgüveni arttırmak için öneriler
-
gece gece parmak ucunda akıl yürütmeler:
arkadaşınız size verdiği sözleri yerine getirmezse ona olan güveniniz azalır. kendinize verdiğiniz sözleri yerine getirmezseniz kendinize olan güveniniz azalır. o zaman kendinize verdiğiniz sözleri yerine getirirseniz kendinize olan güveniniz artar. ya kendinize verdiğiniz sözleri tutun. ya da kendinize tutabileceğiniz sözler verin. ya da kendinize söz vermeyi bırakın.
bayramda kapıya gelen çocuklar
-
ilk 2 bayramda kimse kapımı çalıp şeker istememişti. bu duruma istanbul’da geçirdiğim 4 yılın sonunda alışmak zorunda kalmıştım ama yeni taşındığım bu semtte diğer semtlere göre ‘eski bayramlar’ geleneğinin çok daha az olduğunu bilmek içimdeki heyecanın sönmesine yetmiyordu. tüm bayramı evde geçirdiğim halde kapıma kimse gelmemişti. gerçi önceki 8 bayramdan acı bir biçimde tecrübe edinmiştim alınan şekerlerin kullanılamayacağını. benim de şekerle aram pek yoktu. bu yüzden artık şeker almayı da bırakmıştım.
sonraki bayram da aynı şekilde yalnız geçmişti. ist.da komşuluk ilişkisi gibi bir kavram yok. hele bekarları/öğrencileri kimse komşu olarak bile görmüyor. bu çok umrumda değildi aslında benim için önemli olan çocukluğumdaki bayramları hatırlatan ve bayramı bayram yapan şeker toplama ritüeliydi.
bir sonraki bayram(oturduğum semtteki 3. bayram) kapı çalındı. diafonda “kim o?” soruma verilen “bayramınız kutlu olsun” cevabıyla içime neşe dolmuş ve tek basışta sorunsuz açılıyor olmasına rağmen garantiye almak için defalarca otomatiğin düğmesine basmış ve kapıya dikilmiştim. çocuk kapıya gelip “bayramınız kutlu olsun” deyince evde artık şeker almayı bıraktığım için şeker olmadığını hatırlamış ama bu fırsatı kaçırmamak için çocuğa para vermiştim. sanırım bu ikimize de mutlu etmeye yetmişti.
bir sonraki bayram yine ve sadece o çocuk geldi. bu defa tedbirliydim, şeker almıştım. ondan başka kimsenin şeker toplamaya gelmeyeceğini bildiğim için tüm şekerleri ona verdim. çocuk 3. yıl yanında 6 yaşlarında (sanırım) kardeşini de getirmişti. bu, mutluluğumun iki katına çıkmasını sağlamıştı.
şimdi oturduğum semtteki 7. yılıma giriyorum. bugün geleceğinden hiç şüphem yok. dün gece marketten şekerlerini aldım ve bekliyorum çocuk. bu defa adını da öğrenmek istiyorum. artık senden “çocuk” diye bahsetmek istemiyorum!
edit: çocuk tekrar geldi mi diye soranlar oldu. evet! çocuk geldi. ama büyünün bozulmasından korktuğum için adını sormadım. sonraki yılda da yurtdışına taşındım. benim için o hep "çocuk" olarak kalacak.
harry potter'ı bir türk yazsaydı olabilecekler
-
voldemort'a karşı nas suresi okunurdu.
yaran inci sözlük entry'leri
-
illumınati.org'daki inanılmaz mantık hatası
1. ülkeler arası saat farkı var. türkiye'de saat 00:00'a geldiğinde 7 aralık oluyor ama, amerika'da olmuyor. bunun açıklamasını borçlusunuz piçler.
(dokunmatik portakal ?, 06.12.2011 23:27)
2. @3 sana bırakıyorum
(amuhaaa ?, 06.12.2011 23:28)
3. @4 geç babam
(orda bir dede var uzakta ?, 06.12.2011 23:28)
4. onu biz ayarladık sen takma kafana
(illuminati genel sekreteri ?, 06.12.2011 23:29)
entry-nick kombosuna bak arkadaş*