hesabın var mı? giriş yap

  • 21.01.2012 blackpool - crystal palace maçı

    ladylove - 1224246
    21.01.2012 15:10:08 arkadaşlar merhaba ben size bu mac hakkında bilgi vericem .benım yengem bloomfield road (blackpool stadyumu) 'ta temızlıkcı. gecen gun ian holloway (teknık dırektor) 'ın odasını temızlerken bı konusmaya kulak mısafırı olmus. neil warnock (crystal palace teknık dırektoru) bunu aramıs paraya ıhtıyaclarını oldugunu soylemıs puana ihtiyacımız yok demıs zaten hafta ıcı kupa macımız var sizde para kazanın bızde kazanalım demis.anlıcanız şike var mac 2/1 olucakmıs benden soylemesı yengeme guvenıyorum..

    maçın iy/ms sonuçları ise şöyledir efendim

    iy : 0 - 1 ms : 2 - 1

    inanmayanlar için caps
    http://imageshack.us/photo/my-images/40/macsd.jpg/

  • bir amerikan firması olan (bkz: boeing), bir netflix belgeselinde çok açık ve ağır şekilde eleştirilmiş. belgesele göre, sorunun kökeni avrupa menşeli (bkz: airbus) ile rekabette boeing'in kaliteden taviz vermesine dayanıyor. boeing havacılıkta tek önemli firmayken, airbus yaklaşık 30 yıl içinde onu yakalıyor ve yüksek yakıt verimliliğine sahip (bkz: airbus a320 neo) ile öne geçiyor. boeing de buna cevap olarak, zaten kullanılan bir tasarıma verimli motor eklemek gibi kısmi revizyonlarla hızlı bir yanıt veriyor (kısa sürede 5000 uçak siparişi alarak ciddi bir başarı yakalıyor). yeni motor eski tasarımdakine göre büyük ve güçlü olduğu için, kanatlardaki konumunun da farklı olması gerekiyor. bu durum ise uçağın burnunun yukarıya kalkmasına neden olabiliyor. bu sorunun önüne geçmek için (bkz: mcas) isimli bir sistem tasarlanıyor. ana sorun, bu sistemin tek bir noktadan aldığı veriye göre karar vermesi ve şirket dışındaki kişilerin yeni sistemle ilgili bilgilendirilmemesi. (bkz: faa) bilgilendirilirse eğer, uçak için gereken onay süreçleri uzayacağı ve pilotlara simülasyon eğitimi gerekeceği için bu durumdan kaçınıyorlar. belgeselde yer alan bilgiye göre, pilotun bu sistem hakkında bilgisi olsa bile, uyarıdan sonraki 10 saniye gibi çok kısa bir süre içerisinde sorunu fark etmesi ve hareket geçmesi gerekiyor. dizayn konusunda ciddi hatalarla birlikte, yönetimin kar odaklı hareket etmesi ve düzenleyici kuruluşların yetersiz kalması gibi pek çok neden ölümcül iki kazanın nedeni olarak gözüküyor.

  • pedler 50 liradan başladığı için ve burslarda öğrencinin barınma,yeme içme ve ulaşım ücretlerine yetmediği için başkan güzel bir hareket yapmış.
    şikayet eden kadın görmedim,niyeyse kadın sorunları hakkında komisyon kurup, içine kadın üye koymayan partinin neferleri delirmiş.

    size ne oğlum? kafalarına çay atsa daha mı iyi olurdu?

  • saçma sapan bir gelenektir. hukuken de karışıklıklara sebep olur. zira evlilikle değişmediğinden soyad da aynıdır. staj yıllarımda bir davaya denk gelmiştim. duruşmalı bir idare yada vergi mahkemesi davasıydı.

    aile komple davacı.
    şu dedenin ismi verilmesi geleneği bir yerde kırılmış ailede ve çocuklardan birine babanın ismini vermişler. sonra dedeler de aynı isim döngüsüne girmiş. velhasıl ailenin erkeklerinin neredeyse hepsinin ad soyad aynı. hakim duruşma boyunca kafayı yedi. beyan alacak yanılmıyosam soyad mümin'di. celal mümin. hangi celal mümin? celal mümin oğlu celal mümin.

    adama diyo ki kaç çocuğun var. 3 tane. isimleri ne? celal, celal, biri de allahtan kız olmuş. neden isimlerini aynı koydun? birine babamın ismini diğerine dedemin ismini koydum diyo.

    velhasıl hakim kimin kim olduğunu çözemedi. zaten katip de bişeyleri yanlış yaptı. sinirlendi bi sonraki duruşmaya erteledi ifadeleri.

    not: henüz tc kimlik no yoktu, mahkeme salonunda pc ve printer değil daktilo vardı.

  • artık bir esprisi kalmamış mevzudur. 5 yaşımdan beri yılda en az 2-3 kez esenler otogarına uğrarım. günün her saatinde orada bulunmuşluğum vardır. bir kere bile ne işedim ne sıçtım. ''tuvalet ne tarafta dayı?'' diye esnafa sorduğunuzda takındıkları yüz ifadeleri ve ''hayır yapma'' tadındaki ''şu tarafta yeyenim'' diyerek gönülsüzce göstermeleri bile yeterdi. hiç gitmedim. yaklaşık bir ay öncesine kadar. otogara indim, çişim vardı, ''ekrem imamson tuvaletlerin reklamını yapıyordu internette bakak hele'' dedim ve saat sabah 6 gibi esenler otogarı tuvaletine girdim. mis gibi tuvalet. istanbul kart destekleyen turnikeler, full aydınlatma, geniş iç mekan, tertemiz pisuvarlar, helalar, lavabolar. peçetesi, suyu sabunu her yeri tertemiz. ne koku var ne bir pislik ne bir şey. aha şu vaziyette tuvaletler.

    bu mevzu da bazılarının hiç anlayamayacağı bir mizah unsuru olarak tarihteki yerini aldı artık. yeni tuvaletleri yapanların, düşünenlerin ve bu halde tutanların eline sağlık.
    konu kilit.

    öyle işte.

  • kuduz aşısı anadolu kırsalına ulaşmadan önce, kuduz köpek tarafından ısırıldığından şüphelenilen kişiler kilere kilitlenir ya da ağaçlara bağlanırdı. gözetim altında tutulurdu. hastanın delirme süreci başlarsa hastalığı kapan kişi, acı çekmesin diye köylülerce vurulurdu. her köyün böyle birkaç anısı vardır, bu dediğim durum 60-70 sene önce tamamen sonlanmış. yine de kuduz, insanlık tarihinin en korkunç virüsü olabilir. semptomların başlamasından sonra ne yaparsanız yapın, ölüm kaçınılmaz son maalesef. bir şey sizi ısırdıktan sonra derhal en yakın sağlık kuruluşuna koşun, hele ısırık kafaya yakınsa.
    edit: ayrıca bu videoda ölümü kesin bir adamı acı içinde yaşatıp kayıt altına almanın etik olmadığına inanıyorum.

  • sevmediğim kişiliktir. gözlemlerime dayanarak söyleyebilirim ki, gücü olanın yanında, gücü ve karizması olmayanın karşısında bile olma tenezzülünde bulunmayacak kişidir. bir programını izlemiştim, bedenen özürlü fakat zihnen çok pratik bir insanı konuk etmişti. ismini hatırlamıyorum ama adam bir buluş yapmıştı. icat sahibiydi. adamı küçümser bakışlarını, aman bitse de gitsek hallerini, senle ne diye muhattap oluyorsam tavırlarını ismini duydukça hatırlıyorum.

    ama bu aynı insanı acun ılıcalı'nın karşısında, yahut karizması olan kadın veya erkek kişilerin karşısında ezilip büzülürken, onları gereksiz övgülere boğarken görüyoruz. sevmiyorum kendisi gibi burnu yüksek, içten pazarlıklı kişileri. para ve güç herşey demek değildir.

  • ne güzel dünya değil mi? kadın geliyor çatır çatır adama vuruyor ama olaydaki mevzu lazer. o kadın tüm gücüyle erkeğe vurursa başlık lazer. erkek tüm gücüyle kadına vurursa kadına şiddet. mevzu şiddetin yanlışlığı mı? yoksa başka şey mi?