ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
arda turan'ın 13.9 milyon dolar dolandırılması
-
elden 13 milyon 900 bin dolar verip, faizsiz şekilde verdiği kadar kazanmaya çalışan cahil bir insanın dolandırıldığı olaydır.
her ay az az verip, bunları iyice zeki olduklarına inandırmış ablam. tabii bunlar zeki değil, sadece kendilerini kurnaz sanan doyumsuz tipler.
neyse bu tarz anadolu köylüsü zihniyetine de üzülmeyelim.
1995 yılında doğan efsanevi nesil
-
şu an üyelerinden birine çok ihtiyaç duyduğum nesil.
sigaram bitiyor, birinin sigara almaya gitmesi lazım.
not: kadayıfım.
14 temmuz 2014 ali ismail korkmaz duruşması
-
"ben sadece bana verilen emirleri uyguladım" diyor polisler, nürnberg mahkemelerindeki naziler gibi. "ben devletimi seviyorum, tut dediler tuttum" diyor fırıncı.
onlar sadece devletlerinin verdiği emirleri uyguluyorlar, sadece devletlerini seviyorlar. böylelikle masum olduklarını düşünüyorlar. böylelikle iyi olduklarını düşünüyorlar.
ben ise duvarlara kafa atmak istiyorum.
(bkz: kötülüğün sıradanlığı)
ekmeleddin ihsanoğlu'na ekmek fiyatının sorulması
-
ilk kez bir akit muhabirine acımamı sağlayan videodur. ekmel bey, "ekmeğin fiyatı 1 tl, halk ekmek'te de 60 kuruş" cümlesiyle aparkatı çakmış, "cevabım yeterli gelmediyse, benim ağzımdan istediğinizi yazabilirsiniz. bu sizin adetiniz." diyerek de k.o. yapmıştır. muhabirin yerinde olsam, o an gazeteciliği bırakırdım. bu arada, rte'nin toplantılarına birgün, sözcü, yurt gibi gazetelerin temsilcileri alınmazken; ekmeleddin ihsanoğlu'nun toplantısında akit muhabirinin soru sorabilmesi, iki aday arasındaki demokrasi anlayışını da gösteriyor.
http://www.ensonhaber.com/…re-kizdi-2014-07-21.html
sahibinden.com'daki barok tarzı döşenmiş daire
formula 1'in türkiye'de tutmamasının sebepleri
-
pistin yanlış şehre kurulmuş olmasındandır.. o zamanlar da gündemde olan antalya seçilseydi pist için yarış biraz daha devam ederdi türkiye'de.. antalya hem konaklama ve tesis açısından, hem türkiye'de yarışın yapıldığı mevsimin turizm yoğunluğu açısından, hem de çok adam bilmez bunu, antalyalı'nın motor sporlarına ilgisi yüzünden daha mantıklı bir tercih olurdu, olmadı, nedendir bilmem.. bu işin meraklısı da zaten istanbul, ankara, izmir'den koşa koşa giderdi yarışları izlemeye..
yaran fıkralar
-
adı türkiye olmayan bir ülkenin meclis genel kurul salonu'nun giriş kapısının tamiri gerekiyormuş.
konuyla ilgili bürokrat, iki ayrı firmadan marangoz davet ederek kapıyı göstermiş ve fiyat istemiş.
birinci marangoz:
“500 tlye olur bu iş” demiş. “200 malzeme, 200 işçilik, 100 kâr.”
bürokrat ikinci marangoza dönmüş:
- siz aynı işi kaça yaparsınız?
- 2,500 lira.
- nasıl olur bu kadar fiyat farkı?
- 1000 bana, 1000 size... 500 de bu arkadaşa veririz kapıyı yapar.
ihale ikinci marangoza verilmiş.
starbucks
-
zorla kahve satmayan kahve zinciridir.
guru
-
ekşi sözlük'ün, "sizi çok sevmiyoruz. sandığınız kadar umrumuzda da değilsiniz. dün var olan ve yarın da olacak olan biziz neticede. siz en iyisi günü yaşayın." diyen yüzü. moderatörler arasında böyle bir görev dağılımı mı vardır, kendisi mi isteklidir hep merak etmişimdir. sözlüğü sözlük yapan yazarların her fırsatta ne kadar değersiz, bir ayağı çukurda gereksiz canlılar olduklarını kendisinden duymayı yadırgamıyorum artık.
chp'nin hayal satması
sadece yazarlar görebilsin butonu
-
bu buton sayesinde içeride dönen muhabbetle melih gökçek'i meraktan çıldırtabiliriz.
ahmet kaya şarkılarında geçen mükemmel sözler
-
ne yapsa, ne etse, üstüne gitmişler;
mavi gökyüzünü ona dar etmişler.