hesabın var mı? giriş yap

  • soğuk bir kış günü, gökyüzünde süzülen birbirinden eşsiz, sayısız kar tanesini hayal edin. hayranlıkla izleyeceğiniz bu manzara karşısında ister istemez en güzel ve en eşsiz olanını yakalamaya çalışacaksınız. en mükemmel olanın parmağınıza konmasını dileyeceksinizdir ve konacaktır da. sonra o harika küçük kar tanesinin parmağınızda yavaş yavaş eriyip yok olduğunu göreceksiniz. hayal kırıklığına uğrayacak, o kar tanesi ile bir daha asla karşılaşamayacaksınızdır.

    insanlar da böyledir. yüreğinize konmasını isteyeceğiniz kişiyi arar durursunuz ve bir gün bulduğunuzu düşünürsünüz. sonra ne mi olur? günü geldiğinde doğru kişi olduğunu düşündüğünüz insan yüreğinizde eriyip kaybolacaktır... ve yine hayal kırıklığına uğrayacaksınızdır.

    eriyip, kaybolmak diye bir gerçeklik söz konusu iken aramak mı? bulmak mı? ne mümkün.

  • ben de mesela parasız kaldığım zaman geçici süreliğine sigarayı bırakıyorum. geçen ay çok içtin rita, bu ay sana sigara yok, diyorum. fakat burada sebep de etken de edilgen de benim.

    şu mantıksız olurdu mesela ama değil mi: sigara içiyorum, parasız kalmışım, bu arada bir de çocuğum var. sigarayı bırakmıyorum da çocuğuma "geçen ay çok yedin, bu ay sana yemek yok." diyorum.

    kendine saray yapıp vatandaşının boğazından kısan devlete çok afedersiniz kafam bile girmesin, çıksın gitsin.

    ekleme: başlık başa kalmış.

    açan yanlış hatırlamıyorsam sevojan'dı ve uçuruldu.

    ve yine yanlış hatırlamıyorsam mehmet şimşek maliye bakanı kimliğiyle söylemişti.

  • uzun süre kimse ellemediği için tozlanmış olan bu cipsler, içeride yalnız bekleyen bir yaşlı adamın bakkalına aittir. kapının üstünde asılı duran file içinde voleybol topu benzeri plastik topları görünce bir an geçmişe yolculuk edilirmiş gibi olunur. ama sonra içeride görülen eski bir laptop bu düşünce bulutunu hemen dağıtır.

    kapıda bu cipsleri gördüğümüzde, hayatın çok hızlı akmadığı, yanlış, basit, atasözlerinin koşulsuz ifadesinden müteşekkil hayat görüşlerinin artık bu dünyada hakim olduğunu anlarız.

    tozlanmış bu cipsleri görünce, nazardan ötürü, güzelliklerinin bir bedeli olarak kör olmuş genç çiftlerin hikayelerine inanılan, yağmurlardan sonra mantar toplamanın çok önemli bir aktivite olduğu bu coğrafyada, artık, koşuşturmanın, küresel hırslardan bahsetmenin bir anlamı kalmadığını kabul ederiz.

  • çok enteresan bir şeklini görmüştüm.

    yolda yürüyorum, yaşları taş çatlasa 12-13 olan çocuklar top oynuyor. içlerinde aynen böyle bir çocuk, ama herkes gibi ronaldinho, alex, lincoln, delgado falan değil... fadıl vokri.

    - fadıl vokri!.. fadıl vokri!... şuuuuttt!... hay amını skym...

    ulan dedim, kimdi lan bu fadıl vokri? vardı böyle biri ama kimdi? sonradan hatırladım. takriben 15-16 yıl önce fenerbahçe' de oynayan sıradan bir futbolcuydu. peki bu eleman nerden biliyor fadıl vokri'yi? yaşı el vermiyor bir kere... efsane biri de değil herif. hadi bi yerden duydu diyelim, ulan başka futbolcu mu yok koca memlekette? ne düşündürmüştü velet beni o gün.

  • bu sene 300 milyon dolar daha yatırım alarak değerlemesini 2 milyar dolara çıkarmış.

    vejeteryan ve veganlar için gerçek et tadında bitkisel köfte/kıyma yapıyor, en bilindik ürünü impossible burger ama impossible tacos, chili cheese fries, empanadas, köfte, pizza ve döner, evet döner de var. özetle kıyma kullandığınız her yemekte kullanabiliyorsunuz.

    ürün etten farklı olarak geliştirilebilir bir şey olduğundan 2019 itibarıyla güncel sürümü olan v2.0 satışta. 113 gramlık (4 oz) bir köftesi bir önceki sürümüne göre 50 kalori daha az, 240 kalori. aynı şekilde yağı ve tuzu da azaltılmış.

    içinde ne var da et tadı veriyor derseniz, esasen et tadını veren şey soya leghemoglobini. başka ne var derseniz: su, soya proteini konsantresi, hindistan cevizi yağı, ayçiçek yağı, doğal aromalar. ayrıca %2 veya daha az olmak üzere: patates proteini, metil selüloz, maya özütü, cultured dextrose (kültürlenmiş glikoz/bakteriyle fermente edilmiş şeker), modifiye nişasta, tuz, soya proteini izolatı, karışık tokoferol(e vitamini), çinko glutonat, tiamin hidroklorür (b1 vitamini), sodyum askorbat (c vitamini), niasin, piridoksin hidroklorur (b6 vitamini), ribofilavin (b2 vitamini), b12 vitamini.

    hamburger'i çok yaygınlaştı, şu an umami burger, gott's roadside gibi amerika'da bilindik zincir restoranlarında var, ayrıca lokal mekanlarda da kolaylıkla bulabilirsiniz. bitti mi? bitmedi. burger king de ağustos 2019 itibarıyla impossible whopper servis etmeye başladı. impossible burger'ın yaygınlaşma hızı o kadar yüksek ki, talebi karşılamakta zorluk çekiyorlarmış.

    her ne kadar impossible foods'un ürünü vegan olsa da, restoranların tercihine göre hamburgere koydukları yumurta, bacon, mayonez gibi ürünler nedeniyle menüdeki hali vegan ve hatta vejeteryan olmayabiliyor, bazı restoranlarda bunun için menüde uyarılar bulunmakta.

    ben şu ana kadar sadece hamburger ve döner denedim.

    umami burger'ın impossible burger'ını beğendim, gerçek etten ayırt edemedim lezzeti. yetmezmiş gibi, umami burger'ın normal hamburger köftesinden daha güzel geldi tadı.

    dönerini de wursthall'da deneme fırsatı buldum, vasattı ama vejeteryan/vegan olsam yeterli bulurdum.

  • yeni türkiye'de normal olan olay. 7 bakanlıktan daha çok harcamış diyanet. içişleri, dışişleri, enerji ve tabii kaynaklar, kültür ve turizm, sanayi ve teknoloji, çevre ve şehircilik ile ticaret bakanlığı.
    bir ülke düşünün, açlıktan insanlar ölürken, diyanet'in yoksulluk fetvası ile millete açlığın sınama olduğunu söylüyor. ama aynı zamandan 7 bakanlıktan daha çok harcıyor.
    kaynak.

    edit: tahmin ettiğim gibi pınar altuğ'un dansı kadar ilgi göremeyecek bir başlıktır. ne diyeyim ki artık.

    edit 2: kaynağı beğenmeyenler olmuş, sabah yazdı da ben mi kaynak olarak koymadım.*

    edit 3 : hâlâ personel maaşı diyen var, insan gerçekten hayret ediyor.