hesabın var mı? giriş yap

  • bu sayfanın paylaşımlarını beğenen ve paylaştıklarına yorum yapan arkadaşlarım olduğundan uzun zamandır haberdarım bu olaydan. kızlar bi de paylaşılan evin fotoğraflarına yorum yapıp üzerinde tartışıyorlar. hatta geçen lüks sayılabilecek bir ev gördüklerinde kadının kocası ne iş yapıyor diye yorumlar vardı. yine böyle bir sayfada kızın biri 20 yaşındaymış kendisini isteyen adam 30 yaşında olduğunu anlatıp yardım istiyordu sizce ne yapmalıyım, evlenmeli miyim diye.

    toplumun çürümesi tam da böyle bir şey. öncelikle bu genç kızlar sanki hayatlarının en büyük amacının hemen evlenip güzel bir evde oturmakmış gibi olması umut kırıcı. eğitim, kendi ayaklarının üzerinde durmak gibi şeylerden habersizler. diğer bir konu ise özel yaşamlarını herkes ile paylaşarak hem fikir almak hem de güzel evleriyle nispet yapmaları var ki beni benden alıyor.

    ülkede o kadar hırsız, katil, vicdansız varken bu genç arkadaşlar mı göze batıyor diyenler olacaktır elbet. lakin neden daha 20 yaşına gelmemiş gençler ev kurmak çocuk yapmak için bu kadar çabalıyor anlam veremiyorum. gördüklerim içinde en azından üniversite bile akıllarında yok. ben kendi adıma üzülüyorum açıkçası.

  • 1885 yılında karl benz ilk arabayı icat ettiğinden buyana araba ile yapılabileceklerin sınırlarını zorlamanın hayalini kuruyoruz. bugün dünyanın en hızlı seri üretim aracı 490.48km/sa hızı ile bugatti chiron super sport 300+ (300+ 300mph'yi aşabilmesini temsil eder) olsa da bu hız, kara hız rekoru kırmaya çalışan sürücülerin ulaştıkları hızların yanında sönük kalmaktadır.

    bugatti chiron super sport 300+ 490.48km/sa'e ulaşırken

    kara hız rekoru denemelerinin öncüleri:

    1) la jamais contente
    17 ocak 1899'da 100 km/sa hıza ulaşan ilk araçtır. belçikalı camille jenatzy tarafından sürülmüştür. görsel

    2) ford 999 racer
    12 ocak 1904'te henry ford tarafından buz zemin üzerinde sürülerek 147 km/sa hıza ulaşmıştır. görsel

    3) stanley rocket
    26 ocak 1906'da fred marriot'ın sürüşüyle 205.5 km/sa ile rekoru kırmıştır. görsel

    4) fiat mephistopheles
    12 temmuz 1924'te 234.98 km/sa ile rekoru kırmıştır. sürücüsü ingiliz ernest eldridge'dir. görsel

    5) sunbeam 350hp
    malcolm campbell'ın sürdüğü araç 25 ekim 1924'te 242.63 km/sa ile rekoru kırmıştır. görsel

    6) babs
    28 nisan 1926'da 273.6 km/sa ile rekoru kırmıştır. sürücüsü ingiliz parry thomas'dır. görsel

    7) blue bird
    4 şubat 1927'de malcolm campbell ile 281.44 km/sa'e ulaşmıştır. görsel

    8) mystery (sunbeam 1000 hp)
    29 mart 1927'de henry segrave ile 322.95 km/sa ile rekoru kırmıştır. görsel

    9) golden arrow
    henry segrave'ın sürücülüğünde 11 mart 1929'da 372.46 km/sa ile rekoru kırmıştır. henry segrave 1930 yılında, henüz 33 yaşındayken su hız rekoru denemesi yaparken ölmüştür.

    10) blue bird
    malcolm campbell 24 şubat 1932'de 408.71 km/sa ile rekoru bir kere daha kırmıştır. video

    11) thunderbolt
    george eyston, 19 kasım 1937 yılında 502.12 km/sa ile rekoru geliştirmiştir. görsel

    12) railton special
    15 eylül 1938 yılında sürücüsü john cobb ile 563.6 km/saat hıza ulaşmıştır.

    13) spirit of america
    5 ağustos 1963'de 655.72 km/sa ile rekoru kırmıştır. sürücüsü craig breedlove'dır. video

    14) green monster
    5 ekim 1964'te 698.468 km/sa ile rekoru geliştirmiştir. aracı art arfons sürmüştür. görsel

    15) spirit of america - sonic 1
    craig breedlove bu sefer aracın yeni versiyonu ile 15 kasım 1965'de rekoru 966.57 km/sa'e getiriyor. bu rekorun kırılması için 5 yıl geçmesi gerekmiştir. sürüşü goodyear'ın reklamlarında kullanılmıştır. video

    16) blue flame
    23 ekim 1970'de gary gabelich aracı 1014.51 km/sa hıza ulaştırarak rekoru kırmıştır. video

    17) thrust2
    4 ekim 1983'de 1019,47 km/sa ile rekorun yeni sahibi olmuştur. sürücüsü richard noble'dır. video

    18) thrust ssc
    bugün dahi geçerli olan rekor 15 ekim 1997'de andy green'in sürücülüğünde tescillenmiştir. 1227.90 km/sa ile rekoru tescillenen araç bu denemesinden sadece 1 saat sonra 1240.77 km/sa hıza da ulaşmıştır. ancak tescillenen hızı 1227.90 km/sa'dir. günümüzde dahi 1,225 km/sa'lik ses hızını aşabilen başka bir kara aracı yoktur. video

  • piyango yine 65 yaşa vurdu. şimdi demez mi bu insanlar "e biz aşıyı niye olduk, covid-19'un askeri biz miyiz ulan" diye :) aşılanan insanlara yasak getirip, aşı olmayanları sokağa salan tek ülke biz miyiz gerçekten merak ediyorum. şimdi covid-19'a karşı kullandığımız en büyük kozumuz 65 yaşlar mıydı? her şeyin sorumlusu onlar mıydı? daha önce aşılama olmadığı halde bu denendi ve hiçbir sonuç alınamadı. zaten 65 yaş son zamanlarda herkesten fazla dikkat ediyor diye biliyorum.

    çok değil iki üç gün sonra vaka sayılarını düşürmeye başlarlar artık şöyle başardık, böyle yendik diye. alınan kararlar "dostlar alışverişte görsün" diye alınmış. hafta sonu ve gece yasaklarını zaten ipleyen yoktu. millet yolunu bulmuş, almış eline bir kağıt parçası at koşturuyordu sokakta. yine aynı şekilde devam.

  • robe de chambre - ropdöşambr
    garde de robe - gardırop
    soutien - sütyen
    charcuterie - şarküteri
    coiffeur - kuaför
    danseuse - dansöz

    daha çok var da yoruldum. pute!

    edit: imla

  • her başı açığa laik diyen bir troll'ün başlığı.

    ülkede kimin eli kimin cebinde belli değil ama şuna eminim ki, laik ve atatürk'ün izindeki hiçbir aileden cihatçı çıkmaz.

  • özünde çok iyi bir insan ama sahaya çıkınca kendini kaybediyor, eşi bazen "onu tanıyamadığını" söylüyor. biliyoruz ki direksiyon başında da kendini kaybediyor, muhtemelen halk ekmek sırasına girse orda da kendini kaybedecek ama özünde iyi bir insan. benden iyi mi? muhtemelen, hayatın kimi nasıl ödüllendirdiğine bakılırsa benden milyonlarca kez iyi, tıpkı patronum gibi, ya da hafta sonu sevgilisiyle sinemaya gidecek lise talebesi gibi. bi ben kötüyüm, allah başka dert vermesin.

  • esas olan, size endişe veren duygu ve düşüncelerden sizi uzaklaştıracak olan alışkanlıklardır.

    (bkz: günlük tutmak)

    böylece, olan biten her şeyi, tekrardan gözden geçirme ve kritik etme beceriniz gelişir.

    bu başlı başına kendi kendine terapidir zaten.

    uzun yürüyüşler yapmak. hep zihne hem bedene faydası vardır. oksijen almak zihni açar. sizi saran ve endişe veren düşüncelerden arınmanızı sağlar. sonrasında aynı konuya dönüp düşünmeye başladığınızda olaylara, kişilere ve fikirlere daha objektif yaklaşabilirsiniz.

    büyük ihtimalle yüzlerce defa denmiştir, ancak gene de es geçmeyelim. müzik dinlemek.
    özellikle de hiç bir şey yapmadan, sakin, derli toplu ve sessiz bir ortamda müzik dinlemek de sizi içinizde bulunduğunuz çıkmazdan kurtaracaktır.

    bisiklet sürmek. kesinlikle listede ilk 5'e girer. bir kere aynı anda bir kaç şey birden yaparsınız. böylece de zihninizdeki öncelikler yer değiştirir.

    el işi yapmak. evet, bu daha çok kadınlara has bir şeymiş gibi görünebilir. örgü örmek veya etamin işlemek gibi şeyler de gerçek terapiler kadar etkilidir. hele biraz da ustalaşınca insan kendi motiflerini çıkarmaya başladığında şundan
    http://v3.arkitera.com/…/news/2006/subat/heykel.jpg
    daha anlamlı şeyler çıkaracaktır ortaya.
    erkekler için de bu, maket uçak, tren, motosiklet filan gibi şeylerdir.
    kendinizden başka bir şeyle ilgilendiğinizde, kendi kendinizi baltalamaktan uzaklaşırsınız.

    çizgi roman okumak. hele de yanında bir parça çikolata ile birlikte sizi tüm varlığınızdan koparıp, bir hayal alemine sevk edecektir. çocukluk ve gençlik zihin yapınız ortaya çıkacaktır böylece.

    çiçek yetiştirmek. bu da önemlidir. zaman içerisinde, çiçekler ve botanik hakkında bilgi sahibi olursunuz. toprakla uğraşmak elektiriği de alır.

    yemek yapmak. bu biraz çetrefilli bir iş. yani canınız çok sıkkınken, stresliyken yapmaya kalkışırsanız, ortaya çok kötü bir sonuç da çıkabilir. çünkü lezzet sevgiyle ortaya çıkar. mutfağa girince her şeyi dışarda bırakabiliyorsanız, yapın.

    liste daha da uzatılabilir. ancak tüm bu alışkınlıkların ortak noktası, zihninizi başka bir şeye odaklamak temelli olduğu için, yazılacak şeyler hep bir şeylerin türevi olacak.

    en önemlisi ise, kendi depresifliğinize yenilmemektir.
    yoksa yolun sonu alkolizme kadar gider.