hesabın var mı? giriş yap

  • "...cem yılmaz'dann espriii bombardımanıııı... çapkın komedyen kameralarımıza yanında sevgilisiyle görüntülenince neeee dediiiii..."

    - cem bey dışarı çıkmışsınız bu akşam?
    - evet, birazdan da içeri gireceğiz.

    "amaaağn tanrıığm, bu ne bombardımandı... bu ne güldürü şenliği, bu ne espri yağmuruydu... her bir kahkaha bir pirzolaysa şarküteri açacak kadar olmuştuk... ilahiii cem yılmazdııı... kameralarımızda bir kahkaha tufanı, bir festival vardııı... hebelek de hübelek, güvegüve cüvelektiiiii..."

  • gözlemlediğim kadarı ile aracın motoruna ve yakıt ekonomisine zarar verilerek gerçekleştirilen eylemdir.

    dizel araç kullananlar, kimin nereden ve nasıl uydurduğu belli olmayan bir tavsiyeye uyarak "devirli kullanılmaları" gerektiğine inanmışlar.

    burada dizel motorun verimli çalışma aralığından bahsetmek farz oldu artık...

    dizel motorlar, benzinli yoldaşları gibi harici bir ateşleme sistemi kullanmadıkları için, hava yakıt karışımının ani bir şekilde sıkıştırılarak yanma derecesine erişmesi prensibi ile çalışır.

    distribütör, buji kablosu, buji filan yok yani.

    (kızdırma bujisi çok ayrı bir şey, ilk çalıştırmada soğuk ve vizkositesi yüksek olan yakıtın ısıtılıp inceltimesi, daha kolay püskürtülebilir hale getirilmesi için kısa bir süre kullanılır, o kadar)

    konumuza dönelim.
    ateşleme için yüksek sıkıştırma gerektiren bu mekanik düzenek, bu açıdan benzinli motor ile büyük fark taşır. benzinli motorların sıkıştırma oranları 7.00:1 ila 12.5:1 arasında bir yerlerde olup, ezici çoğunluğu 9.5 - 10.00:1 arasındadır.
    dizel motorların sıkıştırma oranı ise nereden baksanız 17.00:1 civarından başlar, 22.00:1, hatta daha yüksek değerlere ulaşır.

    bu kadar yüksek sıkıştırma oranı da, devir yükseldikçe ilgili mekanik bileşenler üzerinde ciddi bir yük yaratır.

    diğer yandan, dizel motor pistonlarının benzinlilere kıyasla silindir içinde daha uzun bir mesafe kat ederek çalışması da (bkz: stroke) daha düşük devirde güç üretmeleri anlamına gelir.
    benzinli ve dizel motorların hp ve tork grafikleri karşılaştırıldığında bu değerlerin dizel motorlarda ne kadar erken zirve yaptığı açıkça görülür.

    dizel motorların hatırı sayılır bir kısmı turbo charger ile aşırı beslenir.
    söz konusu bu turbo chargerlar benzinli motorlardakilerden farklı olarak çok daha erken (bazı uygulamalarda 1200, genellikle 1500 - 1800 devir/dakika) devreye girerek çalışırlar.

    tüm motorlara genel bir bakış ise, redline olarak ifade edilen müsaade edilebilir en yüksek operasyonel devrin de dizellerde benzinli motorların yaklaşık 2/3'ü kadar olduğunu gözler önüne serer. (dizel motoru 7000 devir/dakika seviyesine çıkarmaya çalışırsanız ortalık pek şenlikli olur)

    tüm bunlar göz önüne alındığında, dizel motorların tasarım parametreleri olan 1800 - 3000 devir/dakika aralığında kullanılması, kadranda 2000 - 2500 devir görülecek şekilde vites seçilmesi hem motor ömrü, hem de yakıt tasarrufu açısından en makul yöntem olacaktır.

    (bu değerler özel amaçlı üretilen, iş makinası, gemi motoru, uzun yol kamyon/otobüs motoru gibi istisnaları kapsamamakta, ortalama bir araca hitap etmektedir.)

  • bir gece otobüse binip ailemizin yanına gitmemiz gerekti olmaz olaydı. yanımızda bir tip bitti anında nereye gitmek istediğimizi de öğrendi firmanın birisi ile görüşürken. adam sülük gibi yapıştı zorla adını sanını bilmediğimiz bir firmanın otobüsüne bildirmeye çalıştı. git dersin gitmez biraz usteler kızarsın üzerine yürür; bir tane bile güvenlik görevlisi yok ortalıkta... (bkz: türkiye’nin ne kadar güvensiz ülke olduğu gerçeği)

  • evet ben bugün avm'ye gittim ve yine hayattan soğudum.

    allahım bu kadar sıkıcı, iç daraltıcı yerler olabilir mi? yemin ederim eve döndüğümde üstümden tır geçmiş gibi oluyor. fakat gözlemimi de yaptım, döndüm. kimdir bu avm'lerin özellikle haftasonları vazgeçilmez karakterleri? ne yer ne içerler? nerede yaşarlar? hepsi fely farkıyla sizinle;

    yüzü boyalı aptal çocuklar; avmler özellikle haftasonları onlarsız olmaz. avm'lerin gürültü yükünü çeken çilekeş tipler. avm'lerdeki fiks uğultuda onların payı büyük. kendilerine teşekkür ediyor, alkışlarla uğurluyoruz.

    oyun alanındaki asosyal çocuklar: bunlar da tam site-apartman, konut projesi çocukları. çocuk hayatında bakıcısından başka insan görmüyor ve avm'de oyun alanında başka insanların da olduğunu görünce tribe giriyor. annesinin yanından ayrılamıyor ve asosyalliğini vurguluyor. annesi de çocuğunu sosyalleştirmek derdinde.

    bakışmaya gelen ikili kız grupları: evet tek amaçları bakışmak. ne sevgili olmak ne birisiyle birlikte olmak. bakışmak. tek amaç bu. ne kadar bakışıldı o kadar kar. ikili olunca güvende hissederler. ayrıca yeni kıyafetlerini giyecekleri en uygun mekan. en fazla 30 tl harcarlar. 6 saat avm'de takılırlar.

    marco reus saçlı 3-4 kişilik erkek grupları: evet bunlar da olmazsa olmaz. avmye girmeden önce mutlaka sigara yakarlar. favori bölümleri defacto, lc waikiki, coton ve media markt tarzı teknoloji mağazaları. bunlar olmadan avm kepenk açmaz.

    direkt yemek katına çıkan beyaz yakalı: arabayı park etmiş garaja. tchibo'ya uğrar belki. ordan bi şeyler alır. ordan starbucks'a ya da gloria jeans'e geçip kahve içer. bambaşkadır bizim beyaz yakalı. hey yabancı buralar asıl benim triplerindedir.

    ilişkilerini avm'de yaşayan tipler: bunlar da olmazsa olmaz. sevgililik daha avm'nin dışına çıkmamış. ilişki daha dış havada oksijen görmemiş. burada sinemaya gidilmiş, burada kahve içilmiş. burda birbirinden sıkılıp cepten nete girilmiş, burda çekilen fotolar paylaşılmış.

    kendini mila kunis sanan kozmetikçi ablalar: bunlar da ayrı bir tür. lan yüzündeki o makyajı atsan bildiğin yıldız tilbe'sin ama hava mila kunis. bir gerine gerine yürüme. bir odaklanarak, karşıya bakarak yürüme. dandirik kozmetik mağazasında 1300 tl'ye çalışmıyor da, new york borsası'nda çalışıyor sanki. sizi de eledim.

    avm'ye gidip gözlemini ekşi'de yazan tipler: bu da ben oluyorum. kendimi de kategorize edeyim :) herkese b.k attık kendimize de atalım. bunlar da sanki toplumdaki genel kitleden çok farklıymış gibi gelir ekşi'de entry yazarlar. sanane millet istediği gibi takılsın. öyle mutluysa öyle devam etsin işte.

    lan cidden benim ne işim vardı avm'de? :)

  • bu ay itibariyle saatlik asgari ücret $15.59 oldu. bu da takriben aylık $2500 ediyor. san francisco'da kiraların bu civardan başladığı düşünülürse şehir için pek yüksek bir ücret sayılmaz ama şehir dışında yaşayanlara cazip olabilir.

    san francisco'daki tüm işverenler buna şu kanunlara tabi:

    - işverenlerin işe alımda çalışanların önceki maaşlarını sormaları yasak
    - çalışanlarının maaş bilgilerini başka işverenlerle paylaşmaları yasak
    - 72 saat zorunlu ücretli hastalık izni vermek zorundalar
    - iş yerinde çocuk emzirme için alan sağlama ve gerekli mola izinlerini vermek zorundalar

    en az 20 çalışana sahip şirketler ise bunlara ek olarak:

    - saatlik en az $1.95 değerinde sağlık sigortası imkanı sağlamak zorundalar
    - babalara 6 haftaya kadar doğum izni vermek zorundalar
    - bakım sorumluluğu olan çalışanlar için çalışma koşulları konusunda esneklik taleplerini karşılamak zorundalar

  • beton, öğütüldükten sonra, ince ve kaba malzemeleri ayırmak için elekler, metali ayırmak için mıknatıslar ve diğer istenmeyen malzemeleri çıkarmak için suda yüzdürme tekniği kullanılarak geri dönüştürülebilir.

    geri dönüştürülen bu malzeme, yapıların alt temellerini, yolları, yol yapımında kullanılan çakılı yapmak hatta agrega (hafif zemin dolgusu) için kullanılabilir.

    geri dönüştürülecek beton çok fazla kirletici içeriyorsa, geri dönüştürmek daha zordur ancak bunu denemeye değer: betonun geri dönüşümü, daha az çakıl madenciliği ve daha az çöp sahası anlamına gelir. bir ton betonun geri dönüştürülmesi ile 6.182 litre su tasarrufu sağlanır ve 900 kg karbondioksit salınımından kaçınılabilir.

    bazı beton karışımlarda sadece %30'luk geri dönüştürülmüş malzeme kullanılabilir. aksi durumda performansları düşebilir. ancak kimyasal katkı maddelerinin kullanıldığı teknikler, dönüştürülecek malzemeleri kum, çakıl ve kireçtaşı olarak ayırmayı sağlayabilir ve ton başına 60 kg karbondioksit salınımını önlediği gibi geri dönüştürülmüş malzemelerle daha sağlam ve kaliteli beton yapımını sağlayabilir.

    geri dönüşüm insanlık görevidir...

    kaynak: bbc science focus