hesabın var mı? giriş yap

  • ondorduncu lui tarafindan yaptirilan bu saray marie antoinettein "ekmek bulamazlarsa pasta yesinler" sozlerini sarf ettigi balkonun yer aldigi, av koskudur. paris'in banliyosunde bulunan saray, fransiz krallarini saltanat ve ihtişama doyurdugu ve ustun bir sinif olusturma cabalarindan dolayi halki gormezden gelmeye basladigi donemin bas mekanidir. fransiz ihtilalinin basladigi yerdir. fransizlar bu tarihinden dolayi sarayi gormezden gelmek istedikleri icin olsa gerek uzun yillar kapali tutmuslardir, ancak ozel izinlerle ozel misafirlere gezdirilmistir. daha sonra balayinda gezen zengin ve unlu bir amerikali olan roosevelt tarafindan restore ettirilerek tekrar ziyarete acilmistir. bugun parasini bastiran sarayi bir gunlugune (mesai bitiminden bir sonraki mesai baslangicina dek) kiralama ve orada bir davet verme imkanina sahiptir. pek cok yeri altin kaplama, bazi yerleri de som altin oldugu soylenir. marie antoinettein odasinda yatak ortusu ve perdelerin rengi solmasin die flasli cekim yapmak mumkun degildir.

  • valla türkiye'ye gelmeyen avrupalı turiste hayret ediyorum. herhalde daha önce sık geldiği için bıkıp da gelmiyor demektir .

    1. ucuz
    2. çok ucuz
    3. hizmet sektörü gelişmiş ve turistik bölgelerde ingilizce bilen çalışan yaygın
    4. vize derdi falan yok. kapıda kimliği göster gir.
    5. tur operatörü sistemi oturmuş. otel uçak her şeyi düşünmeden hallet geç
    6. güzel yemekler
    7. şahane doğa. dağcılık için ortam müsait, kapadokya'sı pamukkalesi atraksiyonu bol. paran fransız rivierasına yetmiyor mu gel buyur göcek datça hattına. cangıl mı göreceksin buyur geç karadeniz sınırına.
    8. göbeklitepe, hititler, iyonlar, antik yunan, roma, bizans, selçuklu ve osmanlı'yı içeren etkileyici bir tarih. ya antik şehirde 3000 yıllık mermere oturup denizi izleme lüksü nerede var?
    9. dini seyahat için de biçilmiş kaftan. ayasofya'dan, meryem ana'ya oradan kapadokya'daki ilk kiliselere. la ilk tapınak urfa'da zaten
    10.ya adamların keyfini kaçırmasınlar diye yerli halkı eve kapatıyorlar. böyle bir lüks var mı?

  • en son ortaokulda falanken böyle şeyler konuşuyorduk arkadaşlarla. nasıl milliyetçiyiz o zamanlar piuuu. asıyoruz, kesiyoruz, deli yürek kafası var, haydarinnaa.

    ergenlik yasaklanmalı bence. o dönem bitene kadar ev hapsinde tutulmalı veletler, tüm sosyal iletişimleri yasaklanmalı, haftada 1 kitap okuyup özeti çıkartma mecburiyeti verilmeli.

    şu temizlik fikrinden bile çok daha mantıklı değil mi lan?

  • klasik baba filan değildir. klasik babanın gömleğinin ya da tişörtünün cebinde her daim bir paket maltepe bulunur, elleri de sigara kokardı. nerede klasik amk bu jagler kokan babalar anlamıyorum. ben babamın bir defa diş fırçaladığını gördüm ömrümde, onda da 9 ay sonra kardeşim oldu amk.

  • taksim'in meydanında açık bir kafenin verandasında(!), en kenarda oturmuşum gazetemi okuyorum.
    biri koluma dokundu.
    baktım bi travesti bacı:

    - ojan ne gizeaal!
    şaşkın şaşkın tırnaklarıma baktım, sonra karşımdaki bol makyajlı, pırıl pırıl gözlere baktım:
    - sen de çok güzelsin, dedim gülümseyerek.
    - ay hakkaten miii.. (alaycı söylüyor bunu)
    - evet evet. hakkaten..

    yanında ojeyle gezen salak bi hatun değilim, tamamen tesadüf, çıkardım çantadan ojeyi verdim:
    - al. senin olsun.

    kızcağızın gözleri tekerlek kadar açıldı:
    - ay sahiden miii, gel buraya beee...
    dedi, masayı sokaktan ayıran korkuluklardan nasıl çekti beni kendine, şapır şupur öptü.
    herkes dumur vaziyette,
    içeriden bir hareketlenme olduğunu gördüm, korktum kıza bir şey yaparlar diye,
    - hadi git git, dedim, geliyorlar, atacaklar ikimizi de buradan...
    - ay hiç böyle şey görmediieeem... dedi kırıta kırıta sahneden ayrılırken.

    en cool halimle(bahaha!) tekrar yerime yerleştim, bir yandan da herkesin teker teker gözünün içine bakıyorum ki ne bir şey diyebilsinler, ne tepki verebilsinler ve lanet okuyorum bir yandan da, bu insanlara bu muamele reva mı allah belanızı versin diye..

    evet, arkadaşlar, o bendim o gün işte..

  • ben bu insanlari da anlamiyorum. istanbulda vaka olmadigini mi dusunuyorlardi? vakalarin buyuk kisminin istanbulda oldugunu zaten her insan evladi tahmin edebilir bence.

    hayatini korku ustune kurmus ve mantikli davranamayan insan hareketidir, cok net. evinden cikmasa, sosyal izolasyona dikkat etse belki de hic virus kapmayacagini idrak edemiyordur.