ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
flash belleğe kuran yükleyip boyna asmak
-
flash belleklerin dine hizmeti...
kuran.pdf yüklenmiş, düşük hafızalı ve bir ucundan asılabilen flash belleklerin seri üretimini yapan bir firma olsa diyorum. tutar diyorum.
isveç'te mahsur kalan covid-19 hastası türk aile
-
isveç vergi mükellefi olan ailedir.
ikametleri de isveç'tedir. isveç'in imkanlarından faydalanmaktadırlar. bu imkanlar olumlu yada olumsuz sonuçlanabilir bir tercihin sonucudur.
türkiye'nin neden yardım etmesi gerektiği anlaşılamamıştır. normalde türk sağlık sisteminden yararlanma hakları bile var mı belli değil.
17 mayıs 2020 hakan şükür'ün attığı tweet
-
şu memleketteki bir gün gelecek herşeyi anlatacağım tribine de hastayım. anlat işte neyi bekliyorsun.
türkiye'de yapılmış zamanının ötesindeki parçalar
-
dönence-barış manço
hoşlanıldığınızı gösteren üstü örtülü detaylar
-
işyerindeki merve'nin benim haricimdeki bütün arkadaşlarıma asılması. bana bu kadar mesafeli durduğuna göre kesin hoşlanıyo amk. geçen gün beni görünce kafasını çevirdi yönünü değiştirdi. yüzünde iğrenç bir ifade ile uzaklaşınca tam emin oldum.
insanı iş yerinden soğutan şeyler
-
yöneticinin adaletsiz davranması, cahil, ikiyüzlü ve yalancı olması
insan yerine koyduğun kişilerin hayvan çıkması
bi boka yaramayan insanlarla mecburen muhatap olmak
fırında balık
-
balık etinin bağ dokuları diğer etlere göre daha gevşektir. bu özellik balığın hemen pişmesini ve fazla pişirildiğinde suyunun kaçmasına neden olur. tabi burada balığın yağ durumun önemlidir. yağlı balıkları ızgara ya da tavada pişirmeye gerek yoktur. barbun, tekir, mezgit gibi balıklar daha çok tavada kızartmaya uygun balıklar. fakat pandemi sebebiyle mangal ya da park bahçe imkanı kısıtlı olduğu için evinizde koku istemiyor ve balıktan maksimum verim almak istiyorsanız uyguladığım bir yöntemi paylaşıyorum. genel olarak çipura ve levreği bu yöntemle yaparım.
elinizin altında hazır olması gerekenler
7 yemek kaşığı zeytinyağı sızma zeytinyağı
2 yemek kaşığı taze sıkılmış limon suyu
2-3 çay kaşığı kurutulmuş kekik
2 küçük diş sarımsak
öğütülmüş biber
deniz ya da kaya tuzu
yağlı kağıt
alüminyum folyo
fırını önceden 210 dereceye ayarlayın. soğuk fırına asla atmayın. önceden ısıtılmalı.
balıkları temizledikten sonra iyice kurulayın.
tepsi boyutunda alüminyum folyo içerisine aynı büyüklükte yağlı kâğıt yırtın. folyo balığa temas etmemeli. buna dikkat edin.
balığı yağlı kâğıdın ortasına alın. balığın her iki yanında olan filetosunun ortasından kuyruğuna kadar çizik atın görsel
bu kesiğe deniz tuzu ya da kaya tuzu öğütün
küçük kapta zeytinyağı ve limon suyunu çırpın ve balıkların üzerine paylaştırın.
iç kısmına ezdiğiniz sarımsağı sürün.
elinizde kekik ve karabiberi birbiri ile karıştırın ve balığın üst kısmına serpin. biz biraz sulu şekilde pişirdiğimiz için karabiber serbest ama susuz pişirecekseniz fırında karabiberi tavsiye etmiyorum. piştikten sonra serpebilirsiniz.
tereyağı seviyorsanız kesikleri iç kısmına nohut büyüklüğünde tereyağı parçası yeterli. daha büyük parça koymayın.
200 derecede 20 dk, 190 derecede kontrollü bir şekilde 5 dk yeterlidir. ağdasız ve daha sıkı balık eti sevenler bu süreyi kontrollü bir şekilde uzatabilirler.
--- buğulama tarzı sevenler ---
yağlı kâğıdı her iki ucundan katlayarak balığı içerisine hapsedin. aynı şekilde kalması için folyoyu da zarf şeklinde kaptın ve buhar çıkmayacağından emin olun. görsel
fırın tepsinizin içerisine iki parmak su ilave edin ve bir saatlik pişirme süresini başlatın. 35-40 dk sonra suyunu kontrol edin. kalmamışsa biraz takviye edin.
--- buğulama tarzı sevenler ---
hepsi bu kadar basit.
not: siz balığı nasıl istiyorsanız tüketin fakat buğulama ya da en azından fırında pişirdiğinizde omega 3 yağ asitlerinin kaybı çok daha az olduğu için gelişme dönemindeki çocuklarınıza bu şekilde pişirin.
gelmiş geçmiş en büyük yalan
internette bir türlü bulunamayan efsane videolar
-
zamanında, bokunda boncuk bulmuşcasına haber yakaladığını sanan bir muhabirle halk plajında denize giren teyzenin arasında geçen bir dialog vardı. hatırladığım kadarıyla da şöyle bir şeydi;
- teyzecim görmüyor musunuz deniz ne kadar kirli. neden giriyorsunuz sağlıksız bik bik bik
- yavrum biz bilinçsiz vatandaşık
ailesine yük olmamak için okurken çalışan embesil
-
yurtta kalıp sadece yemekhane fişleriyle yemek yiyip ve sadece aldığı bursla geçinen arkadaşlarım oldu benim. ona rağmen parası yetmediği için ağır şartlarda ve az miktarda paralara çalışmak zorunda kaldı.kendini bilmezlerin embesil diye adlandırdığı gibi okulunu da uzattı evet. peki ne oldu:bir sene uzattı ama babasının gururunu kırmadı giyecek hiçbişeyim yok diye. annesini darlamadı babama söyle param kalmadı diye. dışardan atıp tutmakla ahkam kesmekle olmuyor o işler. annesi babası da engelli ya da hasta da olabilir. geçimini sağlamak zorunda diye bono poro vorocokson denmez öyle.
not: ben de okulumu uzattım ve paşa paşa da çalıştım. hiç de pişman değilim. yine olsun yine uzatır yine çalışırım
kubura melih gökçek mi düşse kurtarırsın rte mi
-
"ne demek olduğunu bilmesem de kubur denilen şeyi kurtarırım" diye cevaplanası soru.
ilaveten: bok çukuru demekmiş she is impossible adlı yazara teşekkürler.
sonuç değişmez kubur u kurtarırım. net.
başlık başta kalmış hatırlatanlara teşekkürler.