hesabın var mı? giriş yap

  • videodaki iki genç sahilde takılırken aniden dev bir parmak izi beliriyor üstünde de yeni çağın başlangıcı yazıyor, ne anlama geliyor olabilir altından ne çıkacak merak ederseniz takipte kalın
    bkz: esrarengiz parmak izi

  • enseyi alıyorum abi
    hı-hı...al
    yanları bırakayım mı abi?
    hı -hı bırak

    o yüzüme sürttüğü fırça ne? enseme sürdüğü tuhaf kokulu pudra. birilerinin kulağına vurduğu alevli çubuğu kim akıl etti?
    alex göndermeleri iyi oldu abi?
    ya tabii şimdi.
    valla ben bi şey demiyom dış güçler var.
    gibi. yani

    gözlerini kapat abi.
    kapandı.
    abi aç.
    anam içim geçmiş.
    ense nasıl olmuş abi?
    iyi.

    zira o sırada ben hiçbir şey bilmiyorum. cahil, itaatkar, ezik, konformist. "al şu usturayı ananı babanı kes" dese o an "ne oluyor lan?" diyemeyecek insanlar var. ben de onu diyemem belki ama üzülürüm çok.

  • --- spoiler ---

    10k yılında teknoloji niye primitif diyenler olmuş. kitapta bunların açıklaması var ama filmde açıklama zahmetinde bulunmamışlar maalesef. açıklayıcı olacağını düşündüğüm hususlar:

    - geçmişte makine ve yapay zekaya karşı verilip zafer alınmış büyük bir savaş var (matrix'in tersi gibi düşünün) bu zaferden sonra “düşünen makinalar yapmak” yasaklanıyor. yani bilgisayar falan yok.

    - bilgisayarların yaptığı hesaplama işlemlerini yapması için “mentat” denen mutant zihinli insanlar yetiştiriliyor, bir nevi yapay seleksiyon ile bu tarz insanlar evriliyor. gözü arkaya kayıp akını çıkaran vezir kılıklı adamlar bu mentatlar.

    - gezegenden gezegene atlamak için o dev boru tünelini kullanıyorlar. ama uzay zamanı büküp oraya portalı açmak için gereken hesabı yapan bilgisayar yine yok. bu yokluğu gideren ise filmde “uzay loncası” diye geçen organizasyonun elindeki “navigator/seyrüsefer” denen, evrilip insanlığından çıkmış mutant yaratıklar. bu psişik garabetler (filmde görmüyoruz) yolu açmak için “baharat” ile kafayı bulmak zorundalar. kendileri kafa çekip alemlere giderken insanları da alemden aleme taşıyorlar.

    - hal böyle olunca tüm evren tek bir kaynağa bağımlı kalıyor. kaynak tekliği siyasette çoğulculuğu bitirip mevcut bir kaynağı elde tutanın muktedir olduğu emperyal ve feodal düzene geri dönüyor. serbest ticaretle burjuvazi getiremezsin ticaret baharata bağlı. yeni teknoloji icat etme motivasyonu yok çünkü yassak. merhaba galaktik ortaçağ.

    - vaktinde kalkan teknolojisi icat edilmiş. bu kalkanlar hızlı cisimleri durduruyor ama yavaş cisimler içeri girebiliyor. bu nedenle ateşli silahlar artık savaşlarda kullanılmaz hale geliyor ve kılıç hançer yeniden cephanelere geri dönüyor, yakın dövüş teknikleri savaşları domine ediyor.

    - lazer silahları kalkanlarla temas edince nükleer patlama gerçekleştiği için lazer silahları da rafa kalkıyor.

    işbu sebeplerden ötürü uzayda game of thrones izliyoruz.

    --- spoiler ---

  • olasılık dağılımı başlığı altında kesikli ve sürekli olasılık dağılımları arasındaki farkı anlatmaya çalışayım. çünkü bu husus aslında olasılığın temelleri arasında yer almakta. örneğin, bize aşağıdaki gibi iki şans oyunu verildiğini varsayalım:

    oyun 1: bir zar attınız. eğer 6 gelirse, bir ödül kazanacaksınız.

    oyun 2: bir adamın ağırlığını tahmin et. en fazla 10 denemede tahmin edersen, bir ödül kazanacaksın.

    bu oyunlardan biri, kesikli bir olasılık dağılımıdır ve diğeri ise sürekli olasılık dağılımıdır. peki nasıl karar veriyoruz?

    1. oyun için 1,2,3,4,5 veya 6 gelebilir. bu zarların hepsi eşit derecede gelme şansına sahiptir. (1/6) bu size ayrık bir olasılık dağılımı sağlar:

    http://sketchtoy.com/68741872 (burada çizilen grafiğin zar oyunu ile bir ilgisi yok, sadece ayrık olasılık dağılım grafiğine bir örnek)

    ayrık olasılık dağılımında, bir sonlu küme içinde bulunan tüm elemanlar aynı eşit olabilirliğe sahiptir. bir hilesiz madeni para, bir kusursuz zar veya iyice karılmış iskambil kâğıtları için uygun olan bir olasılık dağılımıdır. tanımın alıntılandığı yer: (https://tr.wikipedia.org/…yrık_olasılık_dağılımları)

    2. oyun olan adamın ağırlığını tahmin etme oyununda ise, örneğin; 80 ve 90 arasında olduğunu tahmin ettin. ki bu aralık seçimi çok zor bir tahmine dönüşür. bu aralıkta bile sonsuz sayıda değer bulunur:

    80.1
    80.11
    80.111
    80.1111
    80.111111........

    işte burada sürekli olasılık dağılımı devreye girer. mesela adamın ağırlığını 80 olarak tahmin ettiniz. ancak bu değer asla tam olarak 80 değildir. belki de 79.9999 ile 80.1111 arasındadır. bu aralığı seçsek bile bile sonsuz sayıda değer olduğu için nokta atışı bir tahmin yürütümeyiz. ve devreye olası aralıktaki alanın hesabı girer. çünkü bu alandaki her bir nokta bu olasılıklardan biridir. yani alanımız. basit bir grafikle bunu anlatmaya çalışalım:

    http://sketchtoy.com/68741891

    burada aralıklar arası sonsuz değerler olduğu için aslında integral-alan hesabıdır. yani eğri altındaki kalan alan. bu arada grafiğimiz düzgün olmak zorunda değildir, şöyle de olabilir:

    http://sketchtoy.com/68741898

    http://sketchtoy.com/68741917

    ayrık (kesikli) olasılık dağılımlarına örnek olarak bernoulli, binom, poisson dağılımları örnek olarak verilebilir.

    sürekli olasılık dağılımları ise uniform, üstel ve normal şeklinde çeşitlenir. örneğin http://sketchtoy.com/68741891 de çizilen grafik uniformdur.

  • şu muameleden sorumlu olan subayından uzman çavuşuna kadar olan o bölükteki komutanlardır bence. disiplini kolayca tesis etmek için devreciliğe müsade ederler , bir nevi sorumlu olduğu bölükte kendi işleri de hafifler.
    o sırada nöbetçi komutan ya azar'da takılıyordur ya okey oynuyordur. diğer alt devre de masasına çay getiriyordur.
    vatani görev diye gittiğin yerde ; gerçek hayatta selam vermeyeceğin böyle karaktersiz , cahil cühela tipler üst devrelerin olur . şaşmaz.

  • devlet bahçeliyi aradı gözlerim.

    edit: çok mesaj aldım. şunu belirteyim o beyfendiyi zamanında destekledim ama ne oldu dik durmadı. kendisi sarayın stepnesi oldu. izahı olmayanın, mizahı olur.

  • tartışmayı çok sevmeyen bir zihniyettir:
    -abi imparatorluğun adını "çelik kartallar" koysak, öyle havalı bir isim...
    -olmaz
    -peki şeye ne dersin, "anadolu aslanları"?
    - ı ıh, kılıç aslan'ı getirir akla.
    -hıh buldum, demir pençeler imparatorluğu olsun...
    -olmaz dedik ya
    -e sen bir şey söyle bari
    -osman diyelim biz ona
    -ama...
    -evet, osman iyi.
    -peki abi.