ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
türk kahvesinin yanındaki su
-
babaanneme göre cevabı, misafir eğer önce kahveden yudumlarsa toktur, ama önce sudan içer sonra kahveden içerse aç demektir, tez zamanda sofra kurulması gerekir, olan soru.
(bkz: ben de onun yalancısıyım)
edit: (bkz: bu da mı gol değil)
will smith'in chris rock'ı tokatlaması
-
will smith espriye başta gülse de (alttan almaya çalışıyor) karısının yüzünün aldığı şekilden sonra gerçekten de tokadı basıyor.
karısının yüzüne dikkat, bu da reklam arasında will smith'in sakinleştirilmeye çalışıldığı anlar.
will smith'in ödül konuşması...
90'lar sonu 2000'ler başındaki satanizm furyası
-
kendini satanist olarak tanımlayan bebetoların kurban, kan içme vs ayinlerinin her akşam ana haber bülteninde yer aldığı dönemler. bu dönemin puştları yüzünden ana babamız akşamları dışarıda rahat rahat gezmemize engel oldu, metal dinleyemez saç uzatamaz olduk. o değil siyah kıyafet dahi giyilemiyordu lan ülkede.
bir lisede yaşanabilecek en dumur olaylar
-
ehliyet sinavi na girecek mudurun okul bahcesinde araba kullanma calismasi yaparken arabayla birlikte binaya girmesi, okulun tatil edilmesi.
kızınız ablanız sevgilim var dese ne yaparsınız
-
bu coğrafyadaki insanların kodları bozuk, oğlumun sevgilisini sorun diyor... oğlun eşek ile sevgili değil mi ?
ilk türk atom bombası için isim önerileri
beşiktaş bursaspor dostluk maçı
-
kendimi suçlu hissettiğimden yaptığım öneri. destek görürse de çok mutlu olurum.
dün orada o kadar çevik kuvvet bulunmasının nedeni biz beşiktaş taraftarı'nın ve rakip bursaspor taraftarı'nın arasındaki yıllardan beri süren husumet. bizi birbirimizden korumak için gelenler şehit oldu dün gece. makam sahipleri suçlu hissetmiyor, biz hissedelim.
tüm beşiktaş ve bursaspor taraftarı tribünde birlikte otursun vodafone arena'daki bu maçta. hiçbir polis mesaisini bu maç için harcamasın. hem bilet gelirleri polisimize aktarılsın hem de şehit olan polislerimiz bir hiç uğruna değil, bizim dostluğumuzu tesis uğruna şehit olmuş olsun.
bunu ulaştırabileceğim, yönetimden tanıdığım kimse yok. tek elimden gelen burada başlık açmak. belki bunu birilerinin görmesini sağlayabiliriz. biz de böylece bu suçluluk duygusundan biraz olsun kurtulmuş oluruz.
ortadirek bir ailenin çocuğu olmak
-
bankta oturup simit yemeği de bilir, çırağan sarayı'nda ki bir davette nasıl davranacağını da...
hastası olunan sözler
-
"nefret ettiğin insanla iyi geçinme çabasına siz medeniyet diyorsunuz, ben sahtekarlık diyorum.
o yüzden anlaşamıyoruz." charles bukowski
kanada'da yapılan sosyal deney
-
kanada'nın hamilton kentinde üniversite öğrencilerinin yaptığı sosyal deneyde öğrencilerden biri müslüman kıyafeti giymiş diğer öğrencinin otobüse binmesini rol icabı engellemeye çalışıyor. bir kaç yerde tekrarlanan deneyde her seferinde insanlar müslüman çocuğu savunuyor, hatta en sonunda birisi tacizci genci yumrukluyor. geçen hafta ottawa'da bir askerin müslüman bir fanatik tarafından öldürülmesinin ardından müslümanlara bakış açısında negatif bir değişim olmadığı gözleniyor. hatırlatalım hamilton öldürülen askerin memleketi ve düşük gelir seviyeli insanlardan oluşuyor. ırkçılık kanada'da bir kez daha barınamıyor.
haber ve video
yaran diyaloglar
-
olay çalıştığım kurumda vuku bulmuştur.
çalıştığım yerde güler yüzlü efendi bir çocuk var, bir gün baya keyifli gördüm onu, baktım herkese baklava dağıtıyor. ulan dedim ben bu gülüşü nerede görsem tanırım kesin dedim bu pezevengin çocuğu oluyor, baba oluyor..
baktım tıngır bıngır elinde baklavayla bana doğru geliyor. o sırıtıyor ben daha çok sırıtıyorum, geldi yanıma;
- abi merhaba
- merhaba güzel kardeşim ( omuzlarından vuruyorum )
- buyur abi sevinç baklavası
- kız mı oğlam mı lan ( baklava ağızımda, konuşmasına fırsat vermeden )
- nasıl abi anlamadım ( şaşkın şaşkın bana bakıyor )
* 5 saniye süren birbirimize karşı boş bakışlardan sonra
- nerde görsem bu gülüşü tanırım, araba mı ev mi aldın lan fırlama ( bozuntuya vermeden, sırıta sırata )
- yok abi ne arabası ne evi, nerede bu pahalılıkta
- e niçin bu baklava
- boşanıyorum abi onun mutluluğu
* önce bir dumura uğradım, ne oluyoruz ya dedim
- bir kaç saniye sessizlikten sonra ağzımda baklava, üzgün üzgün hayırlısı olsun kardeşim ve sessizlik..
sonra anladım ki bu gülüşleri nerede görsem tanımıyormuşum.
survivor all-star
-
merve oflaz'ı izledikçe guus hiddink'in meşhur sözü aklıma gelen program.
birisi hiddink'e sormuş; "yıldız oyuncularla çalışmak zor değil mi" diye.
hiddink cevap vermiş; "yıldız oyuncularla çalışmak hiç zor değildir, zor olan olmadığı halde kendisini yıldız sanan oyuncularla çalışmaktır."