hesabın var mı? giriş yap

  • askerde yazıcı olan bilgisayar mühendisi bir asker arkadaşımdan naklen;

    aynı odada komutan 1 ve komutan 1'i ziyarete gelen komutan 2 arasında, yazıcı arkadaşım hakkında geçen diyalogtur.

    komutan 1: bu arada, seni bizim yazıcı arkadaşı görmedin di mi daha önce? bu bizim mustafa.. kariyerini duysan aklın şaşar..
    komutan 2: hadi ya neymiş, temiz çocuğa benziyor zaten, ehe he..

    (mustafa burada kulak kesilir)

    komutan 1: bu adam öss'de ilk 100'e girmiş, boğaziçi'nde bilgisayar mühendisliği okumuş, amerika'da master yapmış, dönmüş doktora yapmış.. programcılık üzerine kitapları var lan bi sürü hem de..

    (mustafa burada sırıtır)

    komutan 2: deme yav, sen de kaptın di mi hemen çocuğu çakaal..
    komutan 1: öyle valla, egzel tablosu filan yaptırıyom işte.. neyse mustafa, bırak sırıtmayı da sen bize ordan iki çay kap bakayım, hadi..

    (mustafa burada dumur ama çaresiz)

    (bkz: askerde yazıcı olmak)

  • ilk yurtdışı aynı zamanda amerika uçuşumun aktarması için schipolden bindiğim uçakta yerime yerleşirken tanımadığım birinin (ingilizce) ben ön tarafta oturuyorum, siz arkadaşımın yanındasınız, yer değiştirmek ister misiniz ?" demesi. benim kabul edip eşyalarımı toplayıp yeni yerime tam gitmişken başka bir kişinin "ben üst katta first class tayım (747 di herhalde uçak), arkadaşımla beraber uçmak istiyorum, servisi iyidir, yer değişmek ister misiniz" demesi. sonrasında ilk atlantik uçuşumu kim bilir kaç bin dolarlık biletle uçulan bir koltukta havyar ve ıstakoz eşliğinde gerçeleştirmem. yaşasın arkadaşı bol insanlar !

  • 45 gün nedir arkadaş!
    kendisi yatırım yapıp para kazanacak diye esnafa zulüm.
    tüketici olarak bilmediğimiz detayların bazılarını gösteren başlık.

  • hiç de ayıp olmayan durumdur. adam nerden bilsin kalecinin dizinin döndüğünü? druid shaman falan mı futbolcular amk? adamlar ligin en az gol atan takımı, belki sene sonunda ligde kalacaklar o golle. sikmişim duyarınızı.

  • hani diyoruz ya keşke 2 yıl önce o arabayı alsaydım, o evi alsaydım diye. şimdi de tarihi eserler için keşke sağlamken görebilseydik diyeceğiz gibi.

  • bir futbol sahası taş çatlasa 1 hektar; manhattan'daki central park, 341 hektar'dır. 171 futbol sahası büyüklüğündeki bir park projesini "dünyanın en büyük parkı" diye satana ve bu haberi havada kapana, dünyanın en büyük atasözü hatırlatılmalıdır:

    "başkasınınkini görmeyen, kendininkini piyade tüfeği zanneder"

  • saygı değmeyen vatandaş okur belki
    troll olduğunuz belli de gençler yalan ile beslenmesin diye yazalım

    * kuva-yi milliye ortak bir tepki olarak bir çok yerde başladı. organize hale getirildi, ordu kuruldu.
    * başta kalan tek düzenli ordu doğu anadolu'da kazım karabekir'indi. doğu'da milis güçten ziyade daha çok düzenli ordu hakimiyeti vardır. ermenileri bertaraf etmiş, batıdaki mücadelenin kafa olarak rahat yürütülmesini sağlamıştır.
    * güneydoğu'daki kuva-yi milliye'ye ekipman ve teknik destek yardımını ugandalılar yapmadı. ayrıca orada subaylar da vardı. bölgedeki kuva-yi milliye güçlendirildi ve organize edildi.
    * ege,marmara, karadeniz ve doğudaki rum ve ermenilere her türlü desteği veren batı ittifakıdır. karşında yalın bacak, tek başına, kendi imkanları ile mi yer aldı bunlar?
    * vali ile yönettiğini söylediğin yeri kurtuluş savaşından 100 yıl önce osmanlı kaybetti. ege işgali de osmanlı'nın kaybıdır. hesabını onlara sorarsın.
    *işgal edilen yerlerdeki paylaşıma göre de kaç düvel ile mücadele edildiğine bakarsın.
    * karşılıksız yardım almamak için açken bile rusya'ya buğday gönderip öyle silah alıp, zar zor düşman ile başabaş bir orduyu kurabilmek bir başarı iken, herkes işgal edilen yerleri kabullenip, elde ordu kalsın diye uzun vadeli direnişi savunurken ( öyle olsa yunan'dan ve diğerlerinden toprağı nah alırdın), ben bu ordu ile zafer alırım demek mucize gibi. çünkü o dönemki savaş şartlarına göre savunmayı kırman için düşmandan fazla olman lazım (1e 3 oranında olması lazım). ama sen anca başabaş bir ordu kurabilmişsin.
    * 200 yıldır savaş kaybeden, savunmada kalmayı öğrenen toplumu,orduyu bir de bu kadar güçlü bir ittifaka karşı savaşmaya ikna etmiş ve orduyu da hücum edecek zihniyete kavuşturmuşsun. 6 ay boyunca yerinden bile oynamaz denilen ihsaniye savunma hattını 1-2 günde yerle yeksan etmişsin.
    daha sayamayacağın bir milyon tane zorluk ve yokluk şartında zafer almışsın. girdiği topraktan çıkmayan, dönemin süper gücü ingiliz'i istanbul'dan atmışsın.sonrasında masada olabilecek en iyi sonucu almışsın.
    ama 100 yıl sonra baaaazı at organları çıkıp sana sallayabiliyor işte.
    batı uşağı, yunan hayranı feslinin izinden gitmeyin. bilgisizce de sallamayın.