ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
1245 oydan 1382'sini almak
-
ulan kendi oylarınızı bari çalmayın dedirten durumdur.
35 yaşında olmak
-
insan 10'lu yaşlarda o günlere gelebileceğini hiç düşünmüyor. "yok artık, ben de mi?" diyor. tıpkı kendini ölümsüz sandığı gibi. 30'a yaklaştıkça ciddileşiyor. sanki 30 olunca hayat birden değişecek. sen evde otururken bir anda kendini başka bir yerde, başka bir hayat yaşarken bulacaksın, gibi geliyor. o kadar saçma 30 yaştan beklentiler. ne olacak 29'da neysen 30'da da osun. hatta aynı çizgide devam edersen 35 de 40 da hepsinde aynısın.
değişen şeyler de var tabi. insana, hayata bakış değişiyor ilk başta. önceliği kendine verir oluyorsun. bekarsan eğer, kendi isteklerin diğerlerininkinden önce gelmeye başlıyor. bencilleşiyorsun. evliysen eğer, sorgulamaya başlıyorsun yaşadığın hayatı. "mutlu muyum? " diye sormaya başlıyorsun. kendinle daha çok bir şeyler yapmak istiyorsun. kendine zaman ayırmak, kendinle vakit geçirmek. gördüğün ölümler, hastalıklar seni daha çok istediğin gibi yaşamaya teşvik ediyor. cesaret edemediğin şeylere cesaret ediyorsun, ertelediğin şeyleri yapıyorsun. anlıyorsun çünkü, fırsatının bir daha olamayabileceğini. gerçeklerle yüzleşiyorsun en çok da.
en güzel hediyesi ise senelerdir biriktirdiğin insanlar oluyor. anne babana eskisi gibi kızamıyorsun. daha ne kadar seninle olacaklarını kestiremiyorsun. hayatın gerçekleri kayıplarla daha da yüzleştiriyor insanı. kimsenin ölümsüz olmadığını iyice fark ediyorsun. eskiden boş kalsın diye uğraştığın evinde ses arar oluyorsun.
36 oldum bu sene. ne zaman ölürüm, ne kadar daha yaşarım bilmiyorum. ama bildiğim, bir gün güneş yine doğacak ama ben o gün göremeyeceğim. her an, her dakika keyifle yaşamayı seçmek için bir sebebim var. yaşamak güzel, sırf güneşin doğduğunu görebilmek için bile.
türk lirasına erdoğan'ın fotoğrafının basılması
-
80 milyar dolarlık yolsuzluk sebebiyle hatıra 80 lira bastırılarak yapılmasını istediğim olay.
kutu kolayı açarken çıkan ses
-
tam olarak şöyle bir sestir;
-tıpss. (açılış)
-jjjjjj (asit sesi)
-trikk! (açma şeysini koparma sesi)
-laklaklaklak. (içme sesi)
-ti (bu da boru sesi bulmacada filan çıkarsa diye)
iş mülakatlarında sorulan sinir sorulara cevaplar
-
web tasarımcı pozisyonu için gittiğim orta büyüklükte bir şirkette developer tarafından sorulan soru:
+tasarım dünyasına getirdiğiniz bir yaklaşim, bir yenilik var mı?
-öyle bir şey olsaydı bu mülakatta olmazdım sanırım.
sonuç: işi aldım.
tek harfli soyadı karizması
-
(bkz: şansal büyüka)
göğüs dekoltesi
-
ilginçtir zerre heyecanlandirmiyor beni. hatta tam aksine iğrenç geliyor dekolteli kadınlar. şaka be olm, yeni osbir cektim ondan bu artizligim. geçer 12 saniye sonra. abazanım olm ben.
stephen hawking
-
o kadar zeki olsa tıp kazanirdi ama puani anca fiziğe yetmiş.
imamoğlu'nun yunan tanrısını metroya bastırması
-
inanmıyorsanız da saygı duyun. haşa “sözde tanrı” falan ayıp oluyor.
yakın çağı bitirecek olan gelişme
-
10.000 altın
8.000 odun
akademi binası
top dökümhanesi
taksim'de cami
gereksinimlerinden hepsinin karşılanmasıdır. önce çağ atlayan avantaj sağlar.
üçlü prizin aslında ikili priz olması
-
nedeni basit. çünkü üçlü prizi fişe takmadan önce zaten 1 adet prizin var. üçlüyü takınca toplamda 3 adet prizin oluyor. 3-1=2
işte bunlar hep kapitalizm. şimdi dağılabilirsiniz.
edit: resmen inanamıyorum. sabah üçlü priz gördüm toplantı odasında, ofise çıkarıyım mı lazım olur mu diye düşündüm, sonra dedim ki zaten sadece +2 faydası oluyor, dur dedim bunun geyiğini yapıyım. pazartesi sendromu ışığında bu başlığı açtım ama millet amma kasmış! bir sürü matematiksel işlemler, özel mesajdan giydirenler, başka işin mi yok'çular, vb.
3-1=2 = üçlü prizin faydası. buna da yanlış diyenler olmuş. he dostum he 3'lü prizin faydası 3 evet.
3'lü prizden önce sadece 1 adet cihaz prize takılıydı.
3'lü prizden sonra 3 adet cihaz prize takılı olabiliyor.
yani ek olarak 2 yeni cihaz takabiliyorsun.
sana faydası ek 2 priz.
ama adı 3'lü priz.
ve bu komik.