hesabın var mı? giriş yap

  • twitter'da gördüğüm videodur. bu görüntüyü ve bilgiyi ilk kez görüyorum. şöyle denmiş: türk askerinin tatbikat esnasında hedefleri tam isabet vurduğunu görünce böyle seviniyor. sevinmesine kurban olduğum!

    o ilk anda yüzündeki gülümseme eliyle sevinmesi hani erkekler ağlamazdı

    link edit

    işte o tweet

  • yaklaşık bir buçuk yıldır devam eden ortodonti tedavimde kullanılan braket türü. tarafıma uygulanan söz konusu tedavi esnasında tecrübe etmiş olduğum tek avantajı kimse tarafından farkedilemeyen bir braket olmasıdır. gelelim dezavantajlarına.

    bana göre dezavantajları daha fazladır. fiyatı alışılmış braketlere göre yaklaşık 3 katı daha fazladır. tarafınıza uygulanan lingual braketler sadece sizin dişlerinize uygun olacak şekilde üretildiği ve bu üretimin yurtdışında yapıldığını düşünürsek uygulanması üretimden sonra olacaktır. benim braketlerimi ağız görüntülerim alındıktan 4 ay sonra dişlerime uygulamışlardı. ayrıca braketleri kırmanız, zarar vermeniz yada yapıştığı yerden düşürüp kaybetmeniz gibi durumlarda yenisini üretilip gelmesi yaklaşık 3-4 ay sürmektedir. bu durum ise tedavinizin uzamasına sebep olacaktır. temizliği ve bakımı diğer braketlere göre daha zordur ancak satın alacağınız bir ağız duşu aleti ile bu konunun üstesinden rahatlıkla gelebilirsiniz. diğer konu ise yeme içme esnasında yaratacağı dezavantajdır. braketinize takılan bir yiyeceği çıkarmak daha zor olacaktır, özellikle de satın almış olduğunuzu varsaydığımız ağız duşu aletinden uzaksanız. bir diğer konu ise kişiye göre değişen bir durumdur. konuşmanızı değiştirebilecek bir yapıya sahiptir. dişin arka yüzüne uygulanan bir braket türü olduğu için dilinizi kullanma kabiliyetiniz sınırlanır ve konuşmanız biraz daha peltek bir hal alır. aynı zamanda bu durum şehsen beni de çok rahatsız eden başka bir duruma sebep olur. dilinizin ön yüzeyi metale sürtünme sebebi ile düzenli bir şekilde tahriş olur. bende acıya yol açacak bir tahriş yaşatmadı ancak diş macunu, ağız gargarası gibi temizleyici özelliği olan ürünler kullandığım zamanlarda dilimin tahriş olan bölgelerinde sızı hissetmeme neden oldu.

    yukarıda bahsettiğim sebeplerin dışında çok önemli olduğunu düşündüğüm bir etken daha vardır. o da bu tedaviyi size uygulayacak olan diş hekimi. lingual konusunda uzman olması gerekir. çünkü geleneksel braketli tedavilerden daha farklı bir tedavi tekniği vardır. bana göre lingual konusunda eğitimli olması ile birlikte lingual tedavide yeterli tecrübeye de sahip olmalıdır.

    not: yukarıda bahsetmiş olduğum tüm detaylar kendi yaşamış olduğum tecrübelerdir. kişiden kişiye farklılık gösterebileceği için yukarıda yazdıklarımı bir tavsiye yada olumsuz görüş olarak algılamayınız.

  • inanılmaz bir tesadüf falan değildir. kazadır. takdir'i ilahidir falan da demeyin. hergün buna benzer yüzlerce olay oluyor. sadece düşenler çoğu zaman kimsenin kafasına denk gelmiyor. benim oturduğum semtin ana caddesinde üç kere apartmanlardan dökülen taşlara şahit oldum. iş işten geçtikten sonra belediye alanı çeviriyor. birisinde bir kızın başına düştü. haber olmuştu.

    buna benzer olaylar hergün yüzlerce kez oluyor. çünkü denetimsizliğin, kuralsızlığın, liyakatsizliğin tavan yaptığı bir ülke olduk. herkes sikinin ucuyla iş yapıyor. yaptığı iş patlayınca yaptırım da görmüyor. oh ne ala. kazadır deriz geçer.

    ulan elin isveç'lisinin kanadalısının başına niye gelmiyor böyle şeyler. neden bir alman böyle saçma sapan bir şekilde ölmüyor. yazık ya cidden. allahın lanetli kulları mıyız biz. o takdir norveçliye işlemiyor mu? o yüzden kader diyip, kaza diyip normalleştirmeyin bu vehameti. üzerim.

  • cem yılmaz'ı çokça seven, saygı duyan ve kendisinden öğrenilecek şeyler olduğuna inanan bir insanım. ancak her zaman kendisinin dillendirmeyi sevdiği bir söz vardır şu minvaldeki sorulara karşı:

    "neden güncel meselelere duyarlı anlamda eserler üretmiyorsun? neden mizahı zayıfın güçlüye karşı olan savaşında hep kullanıldığı gibi kullanmıyorsun? hem de bu silahı en iyi kullanabilecek en başarılı, en yenilikçi zeki sanatçılardan, silahtarlardan biriyken?"

    kendisinin cevabı ise şu kaçamak minvaldedir, bilenler bilir - ki ben buna hep saygı duymuşumdur:

    "bunu zaten yapan abilerimiz, arkadaşlarımız var. onlar bu işi iyi yapıyorlar. ben bunlara girmiyorum, ben yapabileceğim en iyi şeyi yapıyorum, sanatımı icra edip, insanları güldürüyorum. güldürürken düşündürmeyi başkaları yapıyor zaten."

    harika yapıyorsun, saygı duyuyorum, daha fazla para ve başarı kazan ve daha iyilerini yap; bunu tüm kalbimle umarım.

    buraya kadar her şey normal ama işte sayın cem yılmaz; sen bu insanların durumunu sallamaz, bu konuda kaçamak yaparsan, yarın gelip de yine bu insanlara karşı sosyal medyadan "korsan almayın, heeyy" diye bağırdığın zaman, 3-5 şak şakçı ya da fanboy haricinde hiç kimse seni ciddiye almaz, güler geçer; benim gibi bilerek ve isteyerek ya da bilmeden... zira bu milletin seninkinden önce açlık, fakirlik, sömürü, cehalet gibi onlarca sorunu var senin vaktiyle sallamadığın... ve şimdi onlardan senin onlar için yapmadığını, senin için yapmalarını, duyarlılık göstermelerini bekliyorsun. ancak biliyorsun ki sen insanlar için ne yaparsan, onlar da zamanı gelince senin için onu yaparlar. "eh ama ben onları o kadar, güldürdüm, hizmet ettim?" . eh onlar da güldüler işte, o kadar. neden şimdi düşünmelerini bekler oldun ki?

    hem hani sorunlarımıza girmiyorduk, düşünmüyorduk, gülüp eğleniyorduk seninle? ne oldu yani, senin paralara, emeğe dokunulunca mı sorun çıktı ilişkimizde? eh hani bizimkiler? hani asgari maaşa 14 saat çalışıp, ölen taşeron madencinin emeği? çok bir şey değil, çıkıp 2 kelime söyleyip duruş gösterebileceğin, bir şeyler değiştirebileceğin binlerce işçinin yetimin, çocuğun hakkı? bu böyle uzar gider, senin girmek istemediğin meseleler, biliyorum...

    heh işte, o yüzden susman daha iyi bu konularda, sen sanata devam et, gülelim eğlenelim yalnızca. böylece hayatım boyunca senin için yazmayı aklımdan dahi geçirmeyeceğim bu tarz bir ilyas salmansal bir entry yazmayayım bir daha, ta-mam?

  • teorik gök cismi. biraz bilgi verelim hakkında.

    kara delikleri muhtemelen duymuşsunuzdur. bunlar, güçlü bir kütle çekim gücüne sahip olan cisimler. çoğunluğunun oluşum aşamaları büyük ölçüde biliniyor ve bunlar birer yıldız ölüsü. ancak galaksilerin merkezinde süper kütleli olan ve nasıl oluştukları çok da iyi bilinmeyen türleri de mevcut. bu cisimlerin içine düşen herhangi bir şey, "sıfır hacim ve sonsuz yoğunluk" bölgesine doğru çekilir ve -en azından bildiğimiz kadarıyla- oradan çıkamaz. kara deliklerin varlıkları şüpheli değildir ve gözlemlerle doğrulanmıştır.

    kara deliklerin matematiksel olarak tersine beyaz delik diyoruz. bunlar teorik cisimler. yani var olmalarının önünde fiziksel yahut matematiksel bir engel olmamakla beraber herhangi bir gözlem aracılığıyla, var olduklarına dair bir kanıt bulunamadı. bunlar da bir kara deliğin tam tersini yapıyorlar; içlerinde bulunan cisimleri orada tutmuyor ve dışarıya atıyorlar.

    şimdi önce bir kara deliğin temsili çizimine göz atalım:
    görsel
    görselin kaynağı

    yeşil bölge, yani ergosfer, olay ufkunun hemen dışını çevreleyen yerdir. olay ufku, görselde "event horizon" olarak gösterilmiş olan, köprüden önceki son çıkış. buradan kara deliğe düşmeye başladığınızda geri dönüşü olmayan yola girersiniz ve resimde "singularity" olarak gösterilmiş olan, yukarıda da bahsettiğim sıfır hacim ve sonsuz yoğunluk noktasına doğru çekilirsiniz.

    beyaz delik için bunun matematiksel olarak tersi demiştik. peki o zaman bir kara delikle bir beyaz deliği birleştirirsek ne elde ederiz? bunu:
    görsel
    görselin kaynağı

    bunun bir adı da einstein-rosen köprüsü. görüldüğü üzere prensip oldukça basit: bir tarafından sizi çok güçlü bir kütle çekim kuvvetiyle içine çeken bu cisim, sizi diğer taraftan aynı güçle dışarıya fırlatacak. peki bu mümkün mü?

    genel görelilik buna itiraz ediyor. bunun nedeni, cisim henüz tekilliğe doğru ilerleyip resimdeki tünele vararak beyaz deliğe geçiş yapamadan önce, kara deliğin kendi üzerine kapanacağı ve o geçidi de kapatacağı iddiası. yine genel göreliliğe göre, bir kara delikten geçerek beyaz delikten çıkabilmek için o tüneli açık tutabilmek ancak negatif enerji ile mümkündür ki genel görelilik negatif enerjinin varlığına pek sıcak bakmadığı için solucan deliklerinin varlığını da olası görmez.

    ancak kuantum fiziği aynı fikirde değildir. bildiğimiz parçacıkların zıt ikizleri olan antimadde adlı parçacıklar, negatif enerji etkisi yaratarak solucan deliğinin geçidini açık tutabilirler. bu sayede solucan deliği kendi üzerine çökmez. böylece uzay zaman içerisinde bir noktadan yola çıkıp çok daha uzak bir başka noktaya ışıktan daha önce varmak mümkün hâle gelir. elbette bu gerçeğe rağmen solucan delikleri teorik cisimler olmaya devam ediyorlar ve gözlemsel kanıtları bulunana dek de öyle kalacaklar.

  • filmekimi kapsamında gösterilmiş, çinli kadın yönetmen lulu wang'ın, 2019 yılı yapımı filmi. filmimiz, ileri derecede kanser hastası olduğundan habersiz yaşlı kadının, dünyanın değişik ülkelerinde yaşayan akrabalarının ölmeden önce son bir kez görebilmek için çin'de sahte bir düğün düzenleyerek bir araya gelmelerinin hikayesi..samimi sıcak ve sempatik bir aile filmi.
    https://www.imdb.com/…37428/mediaviewer/rm539321344

  • - mezhebin ne?
    * cv'me yazmıştım aslında ama...
    - hmm... bakayım hemen... yazmıyor birşey.
    * hayret. o kadar mesleki önem taşıyan, kritik bir bilgiyi nasıl olmuş da yazmamışım...
    - ?!'"

  • dibine eşşek kadar taşlı bilezik koymuşlar, sonra da vay efendim "dünyanın en pahallı tatlısı"

    ben de kaşıkçı elmasına krem şanti sıkayım o zaman yeni yeni rekorlara koşayım...