ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
3 kuruş maaşa hayatımızı sattığımız gerçeği
-
arkadaşlar ben özelde çalışan bir öğretmen olarak tek hayalini kurduğum şey eşimle ve kızımla bir otele tatile gitmek .maaşımla bırakın tatili faturalarımı ödeyemiyorum.gerçekten kendimi geçtim artık ülkem adına o kadar üzülüyorum ki.
duzeltme : imla
stajyerin şirkette bittiği an
-
yurt disindan ar-ge birimine numune olarak gelen dondurmayi afiyetle mideye indirdigi an.
iki gündür rte sesi duymuyor olmak
-
açtım youtube'dan eski miting videolarını izledim ellerimin titremesi geçti.
yaran inci sözlük entry'leri
-
--- spoiler ---
başlık: beyler ülkeyi ecevitte kaydeden var mı
entry: beyler diyorum ki ülkenin boku çıktı. önceki bölümlerde kaydeden varsa oradan başlatalım. ben ecevit'te kaydetmiştim ama gül ün başbakan olduğu zaman yanlışlıkla üstüne yazmışım.
çok da parlak değil ama ecevit bölümüne ait kaydı olan oradan başlatabilir mi? oradan 3 kasım 2002 seçimlerinde cem uzana kastırıyoruz. yüzde yedi küsürdü, onu kastırıp yüzde yirmi yirmibeşe çekersek bu iş tamamdır.
--- spoiler ---
olm lksjdlkadaklsd
tek aktör için yaratılmış karakterler
onca yıl evrimden sonra sabahları hala işe gitmek
-
günaydın, dünyanın gelmiş geçmiş en büyük saçmalığı. lan sen binlerce yıl evrim geçir en üst yaşam formuna dönüş ama hala yaşamak için çalışmak zorunda kal. hadi çalışmasını da geçtim, en azından metrobüse binmek zorunda olmasaydık arkadaş en azından buna insan gibi bi' çözüm bulsaydınız. yoksa binlerce yıl önce sabah uyanıp mağarasından tarlasına yürüyerek gidip buğday tohumu eken atalarımızdan ne farkımız var allah aşkına, aradaki en büyük fark yürüyerek değil de metrobüsle gitmemiz mi? yazıklar olsun. evet.
75-90 arası doğanların vasıfsız olması
-
yks mi kötü geçti ne oldu abisi?
türkçe siri ile girilen komik diyaloglar
-
epicfail: adam levine'den nefret ediyorum. behati'yi elimden aldı.
siri: hangi elinden, sağ elinden mi sol elinden mi?
aziz sancar'ın artık bilim adamı olmaması
sevr'i gösterip lozan'a ikna ettiler zafer bu mu
-
bir twitter kullanıcısının yazdığı gibi, atatürk bu millete iyilik yaramadığının en büyük göstergesi.
ali ağaoğlu'nun bbc röportajı
-
bazı insanları türkiye sınırları içinde idare edebiliyoruz ama yurtdışında gerçekten bizi rezil ediyorlar. inşallah gençler için örnek biri değildir.
lc waikiki'den giyinen insan
-
3 yasindadir ve oglumdur. 40tl ye zara kids veya mothercare urunu almak yerine 5tane lc waikiki tshirt aliyorum. o da mis gibi giyiyor. corba mi doktu, yakasi mi esnedi sallamiyorum. pisti olmak da onun pipisinde degil zaten.
türkiye'deki büyücülerin yaptığı katliam
-
bunu başka etnik gruplara yıkmaya çalışanlar bariz bir biçimde ülkelerini tanımıyorlardır.
türkiye'de büyücü büyücü gezen bir grup insan vardır. bu gercektir. hiç mi kahveye gitmediniz, hiç mi ev kadınlarının arasında bir öğle vakit gecirmediniz de bu kadar şaşırıyorsunuz?
bu ülkede üniversite mezunları bile büyücüye gidiyor. yıllar önce üniversiteden bir arkadaşım büyücüye gitmişti, erkek arkadaşı onunla evlenmek istemiyor diye. büyücü de ona demiş ki erkek arkadaşının eski kız arkadaşı meğerse büyü yaptırmış. bu sebeple evlenesi yokmuş. bu büyünün bozulması gerekiyormuş.
buyuz abi. biz bu kadarız işte. 2020de orta çağ karanlığını yaşıyoruz. bunu açıkça söylemeden, kabul etmeden iyileşmeye başlayamayacağız.
neyse, bunu da buraya bırakıyorum biraz gülelim. bu tarz şeylere anca gülünür çünkü.
yabancılarda türkçenin fonetik algısı
-
negzel geyiği olan başlıklarda bu başlığı tek geçerim lan.
ben çeşitli yerlerde, çeşitli milletlerden duydum, özetle şöyle:
- almanlar, hollandalılar filan ü'ye takmış haldelerdi, söylenmiş bir çok kez, sürekli: ülülülü rülülü nününü filan diye taklit etmeye uğraşırlardı.
- amerikalılar'dan kelime sonundaki r'lerin aslında ş olduğunu öğrendim. yine rusça, lehçe filan bilen samimi arkadaşlarımdan biri, ü'ye takmıştı. abiğğ, diye başlayıp, ünününlerü üsünününü filan der dururdu, güya türkçe konuşuyor.
bir kız arkadaşla, antikacıda, o güzelmiş, bu neymiş, şunun nesi var filan diye bildiğiniz türkçe mağaza muhabbeti yaparken, dükkan sahibi 5 dk filan sonra dayanamayıp sorduydu: bu konuştuğunuz ne almanca, ne de fransızca, hangi dil diye. ben kız konuştukça fransızca gibi, ben konuştukça almanca gibi geldiğine inanırım hala.
ı love turkish diye, biz türkçe konuşurken, kendinden geçen amerikalılar da vardı.
hah unutuyordum, çok etrafta bulunanlar, tabii sürekli "come on yaaaa" derlerdi.
hızlı konuşup, bir şey üzerine karar vermeye çalıştığımızda da, "neden kavga ediyorsunuz" tepkisi hazır zaten.
r baskın konuşulduğunda, ki eğer zaten ortamda ingilizce de konuştuysanız r baskın, kesinlikle rus musunuz, rusça mı sorusu geliyor. olası en yakın dile havale mevzu.
- iranlı arkadaşlarım da, -leri, -ları eklerine takmış durumdaydılar ve çok hızlı konuşuyorduk. hatta kız sürekli, abileri, ablaleri, giderleri, suleri, yemeklari, filan derdi türkçe taklit için. yine italyanca, ispanyolca gibi geldiğini söylerlerdi.
- araplar, kesinlikle ş ve ç'lere takmış durumda, şışışış çıçıçıçıç şışışışış çııçıçıçıçıçı da onların türkçe taklidi. onlara sanırım ziyadesiyle asyalı bir dil gibi geliyor. su sesi gibi, çınlama sesi gibi, anlatabiliyor muyum, sürekli yansıma seslerden konuştuğumuzu düşünüyorlar.
eyyorlamam bu kadar.