ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
sokaklarda bayağı bildiğin ayıların gezdiği yıllar
9 şubat 2024 anadolu jet tk915 uçuşu
-
(bkz: okuyanı siksinler)
vay amk. altı üstü bi uçuş iptal olmuş. adam bu iptal için resmen kitap yazmış. bunu yazana kadar yürümüş olsan yolu yarılardın yahu, bu neyin yazma hırsı?
sevgilisi için hayatını değiştiren insan
-
önce sevgilisi için kendinden, sonra kendi olmadığı için sevgilisinden olur.
endorfin bağımlılığı
-
acılı kebab, acılı lahmacun, acı biber, pul biber vs bilumum acılı şeyler yemenin gerçek ve temel sebebidir.
acı severler aslında acı sever değil endorfin bağımlısıdırlar. uyuşturucu müptelası olduklarının farkında değildirler.
acı denilen şeyler özünde acı değil "yakıcıdırlar". çünkü acı olan şeyi yiyemezseniz, tatları çok kötüdür. örneğin, acı çekirdek, acı hıyar gibi.
yakıcı yiyecekleri (pul biber, acı yeşil biber vs) yediğiniz zaman bunlar ağız içi ve boğazdaki mukoza tabakasını tahriş ederler. vucut, doğal savunma mekanizması olarak bu tahrişin verdiği rahatsızlığı gidermek için süratle endorfin salgılar. endorfin bir çeşit morfindir ve doğal bir uyuşturucudur. diğer tüm uyuşturucular gibi bağımlılık yapar. endorfine alıştığınız zaman alınmaz ise yoksunluk belirtileri gösterirsiniz. şiddetle endorfin istersiniz ama ne istediğinizin farkında değilsinizdir, nasıl alacağınızı da bilmezsiniz. fakat vücut farkındadır! endorfin salgılanması için bir yerlerinizin kesilmesi, kanaması, ezilmesi, tahriş olması gibi bir şey lazımdır. bunun en kolay yolu da acılı (yakıcı) bir yiyecek yemektir. siz farkında olmadan canınız acılı yemek çeker. uyuşturucu bağımlısının elleri titreyerek şırıngaya sarıldığı gibi sarılırsınız acılı adana dürümüne, boca edersiniz pul biberi çorbanıza. ve yine her uyuşturucu alımından sonra olduğu gibi üzerinize bir rahatlama, bir keyif, bir gevşeme, bir yavşama gelir, neşelenirsiniz.
küçüklükten itibaren acılı yemek kültürüne sahip yöre ve ailelerde büyüyen çocuklar endorfin bağımlısı olurlar. "şaane yemek yaptık lan, ziyafet çekeceğiz" diye masalarını acılı lahmacun, kebablarla donatan, yemeklerine pul biber boca eden aileler kendi elleriyle çocuklarını uyuşturucu bağımlısı yaptıklarının farkında değillerdir.
esra erol'un gözyaşları
-
ulkenin yarisi issiz, disiyle tirnagiyla ne emek verenlerin hakki yeniyor, dunyanin parasini goturmus olanlar agliyor. gozunuzu ne doyurur bilmiyorum.
iphone 14 pro max
-
kim nereden almış, nerede stokta yokmuş gibi sikko bilgiler almak isteyenlerin sözlükte takip edebileceği telefon modeli.
1112211.com
-
belli ki bipolar bozukluğu olan bir garibin günlük olarak kullandığı web sitesi.
ben açıkçası site içerisinde gülünecek bir şey göremedim, aksine gözlerim doldu. mental disorder yaşayan bir kafanın içerisine girmek çok hüzünlü bir şeymiş. eşyalara, yerlere ve olaylara bakışı öylesine farklı ki. kafaya takılan değişik ayrıntılar ve paranoya içinde boğuluyor sanki.
insanın zihinsel engellerinin, fiziksel engellerinden hiçbir farkı yok, dolayısıyla, "lan deliye bak" tavrı ile, "lan bak adamın bacağı yok" tavrı arasında bir fark göremiyorum.
allah kendisine ve çevresindekilere sabır versin.
kurtlar vadisi'nde anlam verilemeyen olaylar
-
pala gibi senelerce dağlarda yaşayan bir adamın, polat tarafından -evet tarafından- akvaryumdan japon balığı yakalar gibi yakalanması.
ölmeden birkaç saniye önce bile "göğsümden sık da vuruşmuş olalım" diyebilecek bir adamı, acaba çok sevildi diye mi öldürdüler, yoksa polat'ı izleyiciye daha güçlü göstermek mi istediler, yoksa gerçekten planlanan süresi bu kadar mıydı pala'nın bilemiyorum.
pala ile çakır'ın en azından cerrahpaşalıların karşılaştığı, restleştiği, kapıştığı sahneler güzel olmaz mıydı?
abuzer, pala, cerrahpaşalı halit'i bir odaya kapatsınlar, saatlerce konuşsunlar,
doğu bey ve aslan amcayı bir odaya kapatsınlar saatlerce derin devlet konuşsunlar,
karahanlı ve konseyi saatlerce ortadoğu, amerika, türkiye ile ilgili konuşsunlar,
elif, ömer baba ve nazife anneyi de bir odaya kapatsınlar, bir daha da açmasınlar ne halleri varsa görsünler.
ilk başkanlık seçiminde rte'nin rakibi
25 şubat 2015 kenan evren'in asılsız vefat haberi
-
birkaç dakika önce wikipedia'da doğum tarihine bakıp 1917'yi görünce maşallah demiştim, ağzım bal yesin hele bir de uzununkine uğrayayım.
edit: (bkz: scheisse)