hesabın var mı? giriş yap

  • atalarımızın günümüze gelene kadar, ne kadar yol kat ettiğini gösteren muhteşem kanal.

    ilk okulda; şöyle bir duyup geçtiğimiz yontma taş devri, cilalı taş devri, demir devri gibi dönemlerde nasıl yaşıyorduk? insanoğlu, hayatta kalmak için karşılaştığı sorunlara nasıl çözümler buldu? bu soruların cevabını izleyebileceğimiz muhteşem youtube kanalı.

    insanlığın ilk ortaya çıktığı zamanın 2 milyon yıl öncesi olduğu düşünüldüğünde, günümüzden yalnızca 10.000 yıl öncesine kadar, neredeyse hiçbir ilerleme olmaksızın yaşamışız.

    tarihin bir noktasında, kullanılan taşları yontmayı, binlerce yıl sonra ise cilalayıp daha sivri ve keskin aletler elde etmeyi akıl etmişiz.

    atalarımızın yaptığı ilk balta örnekleri için bkz. https://www.youtube.com/watch?v=bn-34jfurhy

  • hayatınızı değiştirir.

    gün gelir canınızdan çok sevdiğiniz insanlara kan bulmanız gerekir.
    eşten dosttan bile önce, ekşi sözlük yetişir.
    ya bu ameliyat ben çaylakken olsaydı ne yapardım der, ürperirsiniz. sonra da artık benim ailem on binlerce kişilik dersiniz.
    gözlerim dolu dolu sözlük, iyi ki varsınız, her biriniz..

  • oturdukları yerden kasıt nedir? ayağa kalkıp bütün gün elimizde bilgisayar yürüyelim mi napalım amk ya?

  • bu toplumda absürdizm ile optimistik nihilizmi sürekliliği sağlanmış halde benimsenmek zordur. sadece tahmin yapmıyorum çünkü optimistik nihilizmi benimsemeyi denedim. zihinsel olarak seviyelerini de ilerletmeye çalışıyordum ama ne yazık ki elimde patlayıverdi. seviye konusunu iskambil kağıtlarından kule yapmaya benzetirsek eğer bu kuleyi, bu toplumda ve içerisinde bulunduğunuz çevrede sağlam inşa etmek pek hayli zor. kırılganlığı fazla. optimistik nihilizm temelinin sağlam atılabilmesi için refah bir toplum/çevre gerekiyor. veya kişinin doğuştan gelen mutluluk hali on üzerinden en az 5-7 seviyelerinde olması gerekiyor. mesela "x" kişisinin doğuştan gelen mutluluk hali 7 fakat refah bir toplumda yaşamıyor. hastalıklı toplumun kişi üzerinde etkisi -1 veya -2 olsa, "x" kişisinin neşesi düşer 5'e. optimistik nihilizmi kısmen de olsa benimseyebilir. "y" kişisinin doğuştan gelen mutluluk hali 2-3 ise, refah bir toplumda yaşamıyorsa ve mutluluğu -1,-2,-3 puan geri çekilirse bu kişi optimistik nihilizmi benimseyemez. optimistik nihilizmin süreklilik sağlayabilmesi için toplumun, kişinin mutluluğu üzerinde puan arttırması lazım. mesela "f" kişisi bir iskandinavya ülkesinde 5 puan ile doğdu. toplumun refahı kattı +1, güven duygusu kattı +1, toplumdaki insan karakterleri kattı +1, ekonomik güç kattı +1. "f" kişisinin mutluluk puanı oldu 9. bu kişinin yüksek farkındalığı olsa bile ne yacak bu birey? zaten huzurlu bir yaşamı var. ya absürdizm ya da optimistik nihilizm. veya tanrılara manrılara inanacak. uzun lafın kısası bu toplumda optimistik nihilizmi benimsemek zordur. evden dışarıya adımın attığın andan sonra eylemleri anlamlandırılamaz insanlarla karşılaşıyorsun. trafikte araba sürerken camdan çöp atan tipler, haksız olduğu yerde mekanda garsonla tartışan tipler, trafik serserileri, gecenin üçünde yüksek sesle müzik dinleyen şarlatanlar, takım elbiseli maymunlar, sabahın beşinde okunan ezan, çakallık yapan esnaflar, turist kazıklayan taksiciler vs. vs. uzar gider. zor yani zor. farkındalık, dinden bağımsız ahlaki değerler, detaycılık, hassaslık, adalet duygusu da varsa optimistik nihilizm elinizde patlayabilir bu toplumda. özetle optimistik nihilizm ile tanışıldı, gözlemlendi, idrak edildi, benimsenmeye çalışıldı, tükedildi ve işlevsizleşmeye başladı. şimdi ne yapıyoruz? işlevsizleşmeye başlayan her düşünceyi terk ediyoruz. böylelikle kişinin, hiçliği yeniden şekillendirme denemesi başarısız oldu.

  • "deniz kenarına bırakılmış bir tekne düşünelim. eğer bilinçli bir müdahale yapılmazsa zaman içinde bu tekne yıpranacaktır. mesela yüz sene sonra tekneye bakmaya gelseniz tekneden belki de eser dahi bulamayacaksınız. yani kimse teknenin bir gemiye dönüşme hikayesini beklemez."

    bu sözleriyle beni dine döndüren video. insanlar maymundan geliyorsa şimdiki tekneler neden gemi olmuyor sorusunu kendime sorunca gerçekleri anlamaya, aydınlanmaya başladım.