hesabın var mı? giriş yap

  • chatgpt dediğin şey buzdağının görünen yüzü. mart ayında en az 1000 tane yapay zeka aracı çıkmış. bunların arasından görebildiğim, işe yarar birkaç tanesini seçip listeledim.

    krisp ai

    zoom gibi uygulamalarda arka plandaki gürültüyü tek tıkla kesen yapay zeka destekli bir program. evde çalışanlar için biçilmiş kaftan. artık çocuklarınızın bağırış çağırışını patronunuz duymayacak. link

    gamma ai

    gpt-4 ile çalışan bir sunum hazırlama programı. dakikalar içinde harika sunumlar yapabiliyor. sunumlar hem ilgi çekici hem de kolay anlaşılır oluyor. canlı veya senkronize olmayan şekilde paylaşabiliyorsunuz. link

    perplexity for iphone

    herhangi bir konu hakkında anında cevap veren ve kaynak gösteren bir arama uygulaması. sesli arama, takip soruları, konu geçmişi gibi özellikleri var. google’dan daha hızlı ve daha akıllı. link

    background ai

    stüdyo kalitesinde arka planlar, illüstrasyonlar ve portreler oluşturan yapay zeka destekli bir araç. photoshop’a gerek kalmadan saniyeler içinde istediğiniz resmi yapabiliyorsunuz. link

    taskade ai

    ekibinizin çalışma şeklini basitleştiren yapay zeka destekli bir ekip düzenleyicisi. iş dağılımı, zihin haritaları, ekip sohbeti ve not alma gibi özellikleri var. işleri daha hızlı ve akıllıca bitirmenize yardımcı oluyor. link

    kickresume ai

    size 5 kat daha fazla iş görüşmesi kazandıran yapay zeka destekli bir özgeçmiş oluşturucu. özgeçmişinizi otomatik olarak yapay zeka ile hazırlıyor. işverenlerin dikkatini çeken özgeçmişler elde ediyorsunuz. link

    stability ai

    stable diffusion tarafından desteklenen photoshop’un yapay zeka eklentisi. photoshop içinde doğrudan yapay zeka resimleri oluşturabiliyor, düzenleyebiliyor ve tekrarlayabiliyorsunuz. link

    huberman ai

    andrew huberman dünyanın en çok indirilen sağlık podcast’ine ev sahipliği yapıyor ama yüzlerce bölüm var ve tam olarak aradığınız sağlık tavsiyesini bulmak zor. huberman ai size sadece aradığınız tavsiyeyi bulmanıza yardımcı oluyor. bir soru soruyorsunuz ve cevabını alıyorsunuz. link

    slides ai

    saniyeler içinde güzel slaytlar ve etkileyici sunumlar oluşturan yapay zeka destekli bir araç. powerpoint’e gerek kalmadan istediğiniz sunumu yapabiliyorsunuz. link

    daha fazlası ve kaynak için tık

  • muharrem'e, oğan'a verecek gençler bunları izleyip daha kötüsünün olamayacağını anlaması lazım. tek alternatif kılıçdaroğlu şuan. mesele ideoloji meselesi değil. memleket meselesi.

  • bu katil velet müebbet alsa en azından 60 yıl vergilerimizle beslenecek yiyecek içecek ısınacak. onun yerine bu ve bunun gibi mahlukatlar ya nükleer tesislerde atık bölümüne verilsin, derin madencilikte zincirle bağlanıp çalıştırılsın, veya idam edilsin organları ihtiyaç sahiplerine gitsin leşi de bilimsel araştırmalarda kullanılsın.

  • çok sempatikler ya. insan aralarındaki iletişimi, sıcaklığı hissediyor. tamam anne kızıyor ama onda da kendi annemizi görüyoruz biraz da :)

  • hakkında rahatlıkla 5-6 ciltlik ansiklopedi yazılabilecek konu. avrupa tarihinde ortaçağ, her ne kadar bir nevi duraklama dönemi gibi yansıtılsa da mimari açıdan romanesk sonrası gotik mimarinin ortaya çıktığı ve aslında çok görkemli bir dönemdir. o dönemde kasabalar, şehirler, en yüksek kiliseye/katedrale sahip olmak için birbirleriyle rekabet halindeydiler. özellikle ingiltere, fransa, almanya gibi bölgelerde her köşe başında yüksek gotik yapıların görülmesi esasen bundandır. inşa edilen kilisenin parası kasaba halkı tarafından toplanırdı, bir nevi imece. bina yüksek olunca yapımı hem daha zor hem daha maliyetli. o yüzden avrupa'daki gotik kiliselerin yapım tarihlerine baktığınızda genelde 100-200 yıl, bazen 600 yıl sürdüğünü görürsünüz. bunun nedeni, halkın topladığı para bittiğinde inşaatın durması, uzun sürdüğü için ustanın ölmesi, bir süre için yerine yenisinin bulunamaması vb. durumlardır. aslında tam da bu nedenlerden romanesk başlayıp barok biten çok bina vardır. konu hakkında temel bilgiye sahip gözler birinci katla üçüncü kat arasındaki farkı rahatlıkla görür. neyse... gotik mimari içine gireni cüceleştirir. gerçekten heybetlidir ve insanı ezer. zaten amaç da budur zira dönemin tanrı inancı budur.

    gotik mimaride binayı yükseltmek için payandalar kullanılırdı. şimdi, burayı okuyorsanız büyük ihtimal notre dame'ı bildiniz. onun yan ve arka tarafına geçince her pencerenin yanından destek amaçlı yay benzeri yarım kemerlerin çıktığını görecekseiniz. işte onlar uçan payandadır. dönemin elverdiği koşullarda, en uzun yüksekliğe ancak bu tip destekler sayesinde ulaşılabiliyordu. gotik mimarinin en gösterişli örneklerinde bol bol bulursunuz bunlardan.

    gotik mimariyi sadece ortaçağ ile sınırlamak büyük haksızlık olur. o zamanlar doğmuştur ama mimaride gotik unsurlar hala kullanılır. tek tek vermeye üşeniyorum ancak "modern gothic architecture" "21st cent gothic architecture" vb yazıp ararsanız şahane örneklerini görürsünüz.. mesela 20. yy ny gökdelenlerinde çokça vardır gotik unsurlar.

    son olarak, türkiye'yede de görürüsünüz gotik mimari. doğrudan, katıksız bir örnek var mı emin değilim ancak özellikle 19. yy sonrası cami ve kiliselerde çokça gotik pencere, süsleme mevcuttur.

    çok güzel yaw.. izlemeye doyulmuyor...

    edit: barok sonrası gotik unsurların geri döndüğü dönemi "gothic revival", "victorian gothic" veya "neo-gothic" olarak arayabilirsiniz.

    edit 2: anlatım bozukluğu vardı, el attım.

  • tabii...

    hükümet her şey için referandum yapıyor ya istanbul belediyesi de öyle yapmalı.

    yatıyoruz kalkıyoruz, ülkede haberimiz yokken hepimizi ilgilendiren zibilyon tane karar alınmış oluyor.

    ama seçimi kazanan cehape olduğu için yasal hakkını bile sorarak kullanmalı.

    ahmet hakan da dediyse tamamdır.

  • kendisine çarpıp kaçan iş adamından şikayetçi olan izmirli hurdacı bir abimizin sözleri bunlar. iş adamı uzlaşma talep etmiş, hüseyin abimiz para istememiş, 100 tane çocuğa mont talep etmiş. sözlerinin tamamı ise şöyle;

    "günde ortalama 20 tl kazanıyorum. allah bin bereket versin. bugüne kadar haram lokma yemedim. kazanın olduğu gün, sobada yakmak için bir şeyler toplamıştım. karşıdan karşıya geçmek için kaldırımın kenarında bekliyordum, yoldan geçen araç el arabama ve bana çarptı. çarpan kişinin yardım etmek için durmaması beni çok üzdü. ancak sonradan metin bey’i dinleyince, olayın istemeden olduğunu anladım ve ‘kazadır, insanlık hali, hepimizin başına gelebilir’ dedim. uzlaştırmacı canan hanım bana haklarımı anlatınca, şikâyetten vazgeçmek için metin bey’den para değil, 100 çocuğa mont bağışlamasını istedim. hakkım olmayan bir parayı, onun gönlünün rızası olmadan alsaydım, bunun günahını taşıyamazdım. 3 kız evlat büyüttüm, yoksulluğu iyi bilirim. şimdi 100 çocuk sıcak monta kavuştu. bundan güzel bir şey var mı?"

    ilgili haber;100 çocuğu ısıtan kaza

  • tarih, haziran 2012. yer, istanbul veliefendi hipodromu...

    dalamar kişisi arkadaşları ile 86. gazi koşusunu izlemek için yollara düşmüş, bülteni elinde, kuponu cebinde, hayalleri aklının bir köşesinde hipodroma varmıştır. güneşin altında uzun bir yürüyüşten sonra tribünün önüne gelmiş ve basamakları artık nefes nefese çıkmaktadır. o sırada telefonu çalar, arayan babadır. diyalog şu şekilde gelişir:

    dalamar: alo?
    baba:...
    d: baba?
    b: oğlum? nerdesin sen? arkadan gelen o sesler ne?
    d: hipodromdayım baba, kalabalık burası.
    b: kaçıncı oldun?
    d: efendim?
    b: ne bileyim lan, nefes nefese açtın telefonu, seni koşturdular sandım.
    d: ...

    böyle bir adamdır kendisi...