hesabın var mı? giriş yap

  • dünyanın en akıllı esnafıdır kendileri. öyle ki; avm kurulmasın diye yola çıkan insanları dövmeye kalkarlar. sevinçten ellerinde pala ve satırlarla sokağa çıkıp, avm yapılacak haberini kutlarlar.

  • telefonunu yer atması gözlerden kaçmamıştır.

    nice insanlar tanıyorum ki ; ekranı çizildi diye depresyona girip psikolağa giden, telefon yere düşerken onunla beraber uçuruma atlayan ve belki de telefonu için canını veren...

    helal olsun diyoruz...

  • hayır yunanlılar bunu bize yapamazlar. o beşiktaş'ın en değerli oyuncusu. umarım hakkında çıkan olympiakos'a gidiyor haberleri doğru değildir. nobre kalitesinde bir santrafor bulmamız için en az 10 milyon euro harcamamız lazım.

    şmdi braya byle yzdım ki gogle trnslte'ten çevri yaprkn.... anladnz sz onu.

    not: türkçe'yi katlettiğim için özür diliyorum. fakat bunu yapmak zorundayım.

  • burada görüleceği üzere.

    her şeye karşısınız ama hiçbir şeyden de eksik kalmıyosunuz, her şeye özeniyosunuz ama özendiğiniz şeyleri bozmak istiyorsunuz. madem ki bu tür şeyler sana ters git evinde otur çocuk bak neyin şovunu yapıyosun

    gelen mesajlar üzerine edit: kimsenin giyim tarzını yaşam tarzını eleştirdiğim yok haddime de değil zaten sadece yapılan hareketin gereksizliğinden samimiyetsizliğinden bahsettim. her olayı islam düşmanlığına getirerek mağduriyet yaratmanızdan tiksindim artık

  • içinde bulunduğum ruh halini özetlemiştir.

    ''gelirsen yolum genişler, gelmezsen hayalini severim. yanmaktan korkmam ben. bu aşka, sağ çıktığım yerlerden geldim.''

  • kimine göre kapitalizmin bug'ı olarak adlandırılan bir oran. bir ekonomide çalışanlar, yarattığı katma değer nispetinde bir maaş alarak toplumunun ekonomik gelişiminin ilerlemesini sağlarlar.

    meritokrasi öyle buyurur ki, bir ekonominin en hızlı gelişimi her spesifik iş kolunda gereken en kalifiye çalışanın işe alınması durumunda gerçekleşecektir. bu durumda bile, piketty iddia eder ki eğer bir yatırımın kendini amorti etme süresi ekonomik gelişim oranından düşükse er ya da geç miras kalmış olan refah ekonomiyi domine edecektir.

    aslında bu durum, kriz dönemlerinde fakirin daha fakir, zenginin daha zengin olmasını da açıklıyor. benim açıklamak istediğim şeyse biraz daha farklı. sonuçta ister gelişmiş, ister gelişmekte olan olsun her ekonomide belli bir potansiyel büyüme oranı mevcut. türkiye gibi bir ülke için bu oran %5 olarak kabul edilebilir. yani kısaca %5'lik bir gdp artışı türkiye'nin temel makroekonomik göstergelerini sabit tutacak, bunun altındaki kötüleştirecek, üzerindeki ise iyileştirecektir.

    fakat bu kabul edilen oran bile, zaman içinde artmak zorunda kalacaktır. mesela hayali bir ekonomi düşünelim potansiyel büyüme oranı %5 olsun ve her sene %6 büyüsün. bu durumda gini katsayısı her sene düzenli olarak düşecektir. bunun temel nedeni de insanların yeterli iş bulma ve kendini geliştirme şanslarının daimi olmasıdır. lakin, çok değil bir nesil sonra, ki yaklaşık 35 sene eder, o çalışan nesilin bütün birikimleri de sonraki nesile aktarılacak ve sistemin sürdürülebilmesi için gereken potansiyel büyüme oranını yukarı çekecektir.

    iyi de ekonomik büyüme oranı sürekli yukarı çekilemeyecektir. bunun temel nedeni gelir arttıkça geliri daha çok artırmak için daha çok katma değer yaratmak zorunluluğudur. başka bir deyişle, çin için senede %7-8 büyüme çok matah bir şey değilken almanya için imkansızdır. optimizasyonla bir aracın verimini yükseltmeye çalışıtığınızı düşünün bir noktadan sonra verimi %1 artırmak için bile milyonlarca dolarlık arge yatırımı yapmanız gerekecektir.

    bu noktada da, aslında devreye miras maaş oranı dediğim oran giriyor. anne babanız, 30-40 sene boyunca yaptıkları tasarrufları size miras olarak bıraktığında sizin bu mirasın karşılığı olan parayı çalışarak ne kadar sürede elde edebileceğinizi belirten bir oran aslında bu ve kardeş sayısına da bağlı olmakla beraber bence bir çarpan da gerektiriyor. bu çarpan ise, eğer maaşlı çalışan olarak devam edecekseniz yapacağınız birikimlerin senelik ortalama faiz getirisini de içerdiği için ekleniyor.

    mirasın birikim süreci ekonomi geçmişte hızlıyken geliştiği için, ekonomi yavaşladığında geçmişten gelen birikim toplam refah içindeki payını artırmış oluyor. kısacası bunun önüne geçebilecek olan tek durum, ekonominin büyüme oranından çok büyüme oranının ivmesinin pozitif kalmasıyla mümkün olabilir. yani sürekli artan ivmeyle büyüyen bir ekonomi. ama bunun mümkün olmayacağını da optimizasyon örneğiyle ispatlamıştık. bir ekonomi büyüdükçe tam tersine büyüme hızı azalır almanya-çin örneğinde olduğu gibi.

    bu durum bende de, farklı düşünceler yaratıyor. ailemden bana kalacak olan mirası şu anki maaşıma böldüğümde yaklaşık 620 çıkıyor. yani yemeden içmeden 52 yıllık maaşımı biriktirsem o miras kadar para biriktirebiliyorum. bir yatırıma girişsem bile return of investment değeri, ev alsam ortalama 30 yıl, riskli bir yatırıma girersem belki daha kısa ama o da risk almayı gerektirdiğinden dolayı kolay değil. gelecekteki kariyer hedefime ulaşsam bile bu 52 yılın 26 yıl olması için enflasyondan arındırılmış maaşımı ikiye katlamam gerekiyor ki bunu da yapmak hiç kolay değil.

    bu durumda benim iddiam şu, eğer miras maaş oranınız 30 yıldan yüksekse çalışmanızın ekonomik açıdan bir anlamı yok. bu noktada devreye giren de insanın sosyal bir canlı olması ve çalıştıkça kendini değerli hissetmesi, yani çalışan olmanın getirdiği psikolojik faktörler.

    her ekonomi bir gün bu oran yüzünden batmaya mahkumdur. bunu engellemenin tek yolu ancak miras ve gelir sistemine okkalı vergiler getirilmesiyle mümkün olabilir ki sosyal refah yönüyle tanınan avrupa ülkelerinde olan da bundan çok farklı değil.

  • ben 5 yaşındayken, ingilizceden hiç anlamayan ve habire ingilizce dersinden çakan benden epey büyük komşu çocuğunu, eni vici vokke tadında uydurmasyon şarkılar söyleyerek delirtmem..

    bütün dünya ingilizce konuşuyoruz da bi o konuşamıyo sanıyodu mal..

  • tam da bu yüzden cumhuriyet çok güzeldir, çünkü duvarlarda altın rengi, iğrenç, eğreti, arabesk, çirkin arapça tuğralar, sakil ve kıro altın varaklı koltuklar, etrafa yayılan korkunç, zeka seviyesi düşürücü bayık bir tasavvuf müziği çakmasıyla, haremlik selamlık akpli cahil kodaman düğünü gibi zavallıca değil, valsle, zarafetle, güzel yemek ve güzel içkiyle kutlanması gerekir. cumhuriyet medeniyettir, ince zevktir, her zaman da öyle kalacaktır.

    edit: entriyi kesip biçip mağduriyet çıkaran, sen evinde istediğin gibi kutla, kimse sokaktaki adama içki iç, illa vals yap demiyor (zaten sen de bunu biliyorsun ama mağduriyet fırsatı, ah o mağduriyetler) ama devlet erkanı bu günü olabilecek en şık şekilde kutlamak zorunda. bugün yine beni güldürerek sevaba girdiniz, aptal sizin sülalenizdir ve evet medeniyet içki içene, istediği gibi giyinene, dans edene kudurmuş gibi bakan terliksi hayvanlar olmadan bunları yapabilmektir.

    debe editi: (bkz: umut örüyoruz insiyatifi)

    ayrıca: (bkz: sultan abdülaziz'in valsa davet bestesi)*