hesabın var mı? giriş yap

  • insan gibi "hayırlı işler" diyen sade vatandaşı da siklemeyen esnafın, bu sefer terse gelmesi hadisesidir.

  • 28 yil hayatimin askini bulucam diye dolandim durdum. sonunda buldum da. yaklasik iki yil ciktiktan sonra evlendik. ayaklarim yere degmiyordu. karninda kelebeklerin ucusmasi ne demek ogrenmistim. sonra bir gun bana baba olacaksin dedi. dedim ki ben bu hayatta hic yasamamisim. nasil bir mutluluk anlatamam. yasayanlar zaten bilir, yasamayanlar da umarim ogrenir. neyse uzatmayalim, gebeligin 24. haftasinda ogrendik ki bebekte gelisim geriligi var. sonuc husran tabi, 26 haftalikken kaybettik bebegimizi. arastirdik cocukta hic bir sorun yokmus. meger annesi, esim losemiymis. olsun dedik tedavisi var. mix tip cikti iyi mi(aml+all). 2.5 yil tedavi gordu, denenmedik kemoterapi kalmadi, 56 kilo olan esim 39 kiloya kadar dustu. habloid kemik iligi nakli yapildi. son alti ay esimden cok cocugum gibiydi. bebekler gibi her seyi icin yardima ihtiyac duyuyordu. annesi dahil herkes ya olsun ya iyilessin derken ben hep allahim her seyimi al ama esimi alma diye dua ettim. sonuc yine husran. 32 yasinda kaybettim. yaklasik 4 yil olacak. benim ic burkan detayim bu. bunu buraya niye yazdim onu da bilmiyorum.....
    edit: gelen mesajlar icin herkese cok tesekkur ediyorum. belki de bunun icin yazdim, belki cevremde anlaticak kimse kalmadi o yuzden onu bilemicem ama yazdigim icin memmunum.
    edit2: beni benden daha iyi anlayan yazar arkadaslarima cok tesekkurler. ozellikle "okurken sanki hayattan hep almak istedikleriniz varmış da bir türlü alamamışsınız, hep kursağınızda kalmış hevesleriniz gibi hissettim" diyen yazar arkadasa ayri bir tesekkur etmek istedim.

  • akp rozetini takıp resmi üye olacak.

    bunlar ohal'i de "milletimize müjdemiz var" diye getirmemişler miydi darbe sonrası?

  • kumar oynayıp servet kaybeden sonrada akp ye yanlayıp konser kovalayan tayfaya hiç acıyasım yok.
    ne diyordu şair.
    seni çöpe atacağım poşete yazık
    bir sigara yakacağım ateşe yazık...

  • kimileri bu güzel ve faydalı aktivite için "depresyon belirtisi" der. evet olabilir de nitekim. bana göre depresyondan çıkmak için en güzel terapilerden biri. (bir de temizlik yapmak var)
    mütemadiyen kış aylarında girmiş olduğum depresyondan bu sene de örgü örerek çıkmayı planladım ve işe koyuldum.

    malzemeleri tedarik ettim. 4mm şişler ve 1 adet renkli yumak, (devamı tüm bulabildiğim artık yünlerle gelecek)
    sonra ne öreceğime karar verdim. içimden battaniye örmek geldi. ama kocaman bir battaniye gözümde büyüdüğü için küçük kareler halinde örerek sonradan birleştirmeye karar verdim. hem küçük parçaları bitirdiğimde "oh bu da bitti" diyerek mutlu olacaktım hem de her bir karede ayrı bir öyküm olacaktı. misal şimdiye kadar 4 dilim ördüm.

    1.karede; bir işe başlamakta ne kadar zorlandığımı anlattım. (sürekli ters - haraşo örgü)
    2.karede; yeni başlangıçlarda motivasyonumun çabuk düşüp, çabuk yükseldiğini ve bunun böyle bir müddet devam ettiğini anlattım. (1 ters 1 düz - lastik örgü)
    3.karede; işler iyi gitmeye başladığında çıkan ufak tefek sorunların görmezden gelinebileceğini, bunların hayatın tuzu biberi olacağını anlattım. (3 düz 1 ters - yalancı selanik örgü)
    4.karede; bazen bir şeyler güzel başlar gibi olur, sonra bir engel çıkar, sonra iyi olan şeylerde kötü gitmeye başlar ama sonra illaki kötü şeyler de iyiye gidecektir.(1.sıra, sıra sonuna kadar, 1 ilmek düz 1 ilmek ters sonra 2. ve sonraki sıralarda düz ilmekleri ters, ters ilmekler düz - pirinç örgü)

    işte böyle sevgili gönül dostları. hesaplarıma göre ideal battaniyeme ulaşmak için yaklaşık 500 kare örmüş olmam lazım. ilerleyen karelerde savaşların kötülüğü, sigaranın zararlarını ve diğer sosyal yaralara da yer vermeyi düşünüyorum. son karede de bayrağa seslenicem.

  • para avcısı.

    kriterlerine bakmaksızin, parası için bir erkekle birlikte olan kadınlara denir. çiftin, muhtemelen aralarında yaş farkı fazlacadır.

    umarım çevremizde yoktur.

  • yaptırdıktan sonra şimdiye kadar yaşadığım en büyük pişmanlıklardan birini yaşadığım operasyon. korkudan şimdiye kadar yaptırmayan kafama sıçayım.

    (çok mesaj gelince tek tek yazmamak adina buraya yazayim:)

    dünya göz hastanesi’nde yaptırdım. altunizade. 2 tip önerdi doktor. lasek veya i-lasik.

    lasek: kornea kaldırmak yok. işleyiş korkutucu değil. fakat 2 gün yanma, batma, baskı hissediliyor. bunu yapan arkadaşım var, oradan biliyorum. doktor da söylemişti bu semptomları.

    benim olduğum i-lasik: makine korneayı kaldırıyor. laser yapılıyor ve doktor korneayı kapatıyor (detaylar önceki entry’lerde mevcut) olay anında ağrı, sızı, acı, hiç birşey yok. ama işlem korkutucu, korkmamak elde değil. ama acımayacağını bilince yine de çabuk geçiyor.

    ağrı kesici bile almadım. çıktım operasyondan güneş gözlüğümü taktım taksiyle eve gittim. ertesi günü otobüsle doktor kontrolüne güneş gözlüğümü takarak tek başıma gittim. ilk gün sabah olmuştum operasyonu, o gün karanlık odada yattım bütün gün. hepsi bu.

    25 sene gözlük takmış biri olarak, kesinlikle tavsiye ederim.

    kasım-2014 itibariyle:
    lasek: 2300 tl (6 taksit)
    i-lasik: 3200 tl (6 taksit)

    mayıs-2022 : gözler 8 senedir "0" miyop. yaşa bağlı hipermetrop başladı ama miyop yok. çok memnunum.