hesabın var mı? giriş yap

  • uzaktan eğitim okuyup diplomada örgün yazıyorsa saçma olan durum budur. biz acı çeke çeke okuduk. gerektiğinde derslerimiz uzadı, geceleri gündüzlere katıp çalıştık. bunun uzaktan eğitimle bir tutulacağını beklemek cidden örgünler açısından da can sıkan bi durum olurdu.

    doğru bir karar.

    edit : bana abuk subuk kuru bahanelerden mesajlar atmayın. bu kazanılmış hak felan da değil. sen buna başvururken zaten bir haksızlığa başvurmuşsun. göz göre göre devlet eliyle bütün o okuyanların hakkına girmişsin. burda hak felan yok. şimdi kalkar da bu konuda geriye dönük dava açılırsa ben kalkar örgünlerin mağduriyeti adına dava açsam ne olcak o zaman. biri yazmış 2-3 üniversite dışında örgün öğretim dezaten bi bok yok. ulan tırrık o kadar kolaysa git örgün oku o zaman. bende istanbul üniversitesi edebiyat fakültesinde okudum. hocalar dahil kimse sevmezdi uzaktan öğretimi kimi kandırıyorsunuz.

  • herkes kötü diyor, adice diyor, çirkin diyor tamam ama beynine nasıl söz geçirebileceğini söyleyemiyor kimse. aksi de mümkün olmuyor işte kimi zaman. misal benim kira borcum 3 olmuş, ev sahibim gitmiyor aklımdan, gitmiyor amk. ne yapayım lan ne yapayım ben, manitayı mı terk edeyim, ne edeyim. konuşurken herkeste laf bol tabi.

  • karşılığında derdime ortak fikir bulamayacaksam bir de üzerine "aman boş ver" denilecekse ne paylaşacağım?

  • evlerinde ilk kez misafiriz banyoya gireceğim baktım su kaynar “anne bu nasıl ılıştırılacak” dedim “ha ona öyle gir alışırsın kızım, soğuk suyu ben bilmiyorum” dedi. kendi evinde insan suyun yerini bilmez mi? öyle yıkanması imkansız o kadar sıcak, neyse kayınpederi bekledim ona sordum bana hemen diğer vananın yerini gösterdi. az aptal olsan kadın bildiğin haşlayacak.

    yazlıkta 10 kişiye yemek yapıyorum, çocuk da 3 yaşında bahçede oynuyor, bi geldim mutfaktan ki açmış bahçe kapısını gitmiş. “anne gördün mü oğlanı” “yok ben gazete okuyorum senin çocuğun ya dikkat etmedim” dedi.

    kendi düğünümde şarkı söyledim ben, bir gün tv da müzik programı izliyoruz. “senin sesin nasıldır” dedi bana. “anne düğünde söyledim ya nasıldı” dedim “ne bileyim iyi olsa aklımda kalırdı kötü olsa da kalırdı demek ki vasatmış” dedi.

    oturuyoruz yan yana birden işaret parmağıyla sırtımı dürttü, ne oldu anne dedim hayırdır, “kıyafet mi katlanmış yoksa etin mi taşmış ona baktım, etin taşmış” dedi.

    daha bunlar gibi onlarca say say bitmez.

    vicdan yok, sınır yok, şefkat yok.

    değil kayınvalide evlat olsa sevilmez.

    edit: eltime anlattığım dedikodularla debeye girmiş olmam çok komik oldu:))

    eylem tok ve oğlunu unutmayayım burası muz cumhuriyeti değil.

  • son yıllardaki yazılanlara baktım da çoğunlukla kendisini döneminde takip edememiş gençler yazmış. size şöyle örnek vereyim bugün yaşasaydı mültecilerin ve yasadışı göçmenlerin ülke için ne kadar faydalı olduğundan bahsederdi. oradan anlayın durumu.

  • genellikle altında art niyet bulunan sorudur. karşıdaki kişiyi "sen üniversiteyi nasıl kazanmışsın ki" şeklinde iğnelemeye çalışır soruyu soran üniversite okumamış şahıs.

    -hangi bölümde okuyorsun sen?
    +makine mühendisliği?
    -2 yıllık mı ?
    +... evet 2 yıllık
    -2 yıllık mühendislik mi olur ya?
    +yarrağım o zaman neden soruyorsun?

  • -(ben) bir milliyet lütfen
    - şu çakmak yanmıyor bi baksana..(nie müşteriye çakmak yanmıyor denir, tabi uyanmak lazım)
    - ayh! (elektrik çarpar)
    - dur nereye gidiyorsun..
    - başka bakkala....