hesabın var mı? giriş yap

  • korku kurbağası ve tüylü kurbağa olarak da isimlendirilen bu kurbağa türünün diğer ismi ise wolverine kurbağasıdır. şu fotoğrafta da göreceğiniz üzere kurbağamızdaki kılların ve wolverinin saç ve favorilerinin ne kadar benzediği aşikardır. belki de wolverine bu arkadaştan esinlenmiştir.

    neyse şakayı bir kenara bırakarak konuya başlayalım; genel olarak orta afrika'da yaşayan bu arkadaşın dişileri 8-11 cm iken erkekleri yaklaşık 10-13 cm civarındadır. asıl wolverine benzeme amacı ise bir tehlike anında ellerinden pençeler çıkarmasıdır. hemen aklınıza ne var kedilerde pençe çıkarıyor diyebilirsiniz.

    fakat bu arkadaş bu pençeler parmak kemiklerini kırarak ortaya çıkarıyor. harvard üniversitesi karşılaştırmalı zooloji müzesi'ndeki david blackburn ve meslektaşları , korkunç davranışın bir savunma mekanizması olduğunu düşünüyor.

    diğer bazı türlerin bazı bölgelerinde keratin veya kemik çıkıntıları bulunurken(bunun gibi) bu arkadaş wolverine özenerek ayak parmağının kemiklerini kasıtlı olarak kırarak, deriden çıkartıyor. bu işlemi bir kas sel bir bağlantı tarafından yapıldığı düşünülüyor. kemiği tutan kas kasılıyor ve kemiğin uç kısmında bulunan başka bir kemik yapısından ayrıldığını görüyoruz.**

    bu çıkan yapı tam anlamıyla bir kedinin pençesi gibi görünebilir, ancak kırma ve kesme mekanizması çok farklı ve benzersizdir ayrıca pençelerdeki gibi koruyucu bir keratin yapıya sahip değildir. işin ilginç yanı kırılan yapının geriye çekilme mekanizması tam olarak bilinmemektedir.

    kaynak

  • bugün itibariyle galatasaray'da efsane statüsüne ulaşmış olan altın portakal. ulan 3 yıl önce kim inanırdı bu adamın galatasaray'a gelip fener ağlama diye şarkı söyleyeceğine asdfghjkasds.

  • diyelim ki oturaklı bir misafir gelecek.
    siz de açtınız yemek kitabını, kolayca gözüken bir yemeği pişirmeye çalışıyorsunuz.
    ama, işler planlandığı gibi gitmedi. yaptığınız köfteler kızarırken unufak oldu ya da karnıbahar haşladınız ama osuruk gibi koktuğu için onu salata yapmaktan vazgeçtiniz ya da oymayı başaramadığınız kabaklardan elinizde kalan kırıntıdan başka birşey değil ve misafir de gelmek üzere...
    panik yapmıyoruz.
    önce elimizde ne malzeme varsa, haşlanmış kabak, patates, karnıbahar, pırasa, bamya hiç farketmez alıyoruz bir tavada ince doğranmış az kavrulmuş soğan ve biberle karıştırıyoruz. tadı pek anlaşılmasın diye bol maydonoz, kekik, bir yerlerden bulursak azıcık kuru fesleğen filan atıyoruz. kara ya da kırmızı biber de olur.
    sonra bunları binyılın icadı borcamın içine diziyoruz. ve sakin oluyoruz. sadece 10 dakika daha..

    şimdi teflon bir tencere alalım. kocaman 2 kaşık yağ ve bir su bardağına yakın un koyup ocağın altını yakıyoruz. unlar yağla karışınca hemen sütü ekliyoruz. 2- 2,5 su bardağı falan. bunları hep göz kararı ile de yapabilirsiniz. ilginçtir ölçü bir şekilde hep tutuyor. sütü ekleyip durmadan karıştırıyoruz. pudinge benzer bir kıvama gelince o borcama dizdiğimiz şeyin üzerine döküp fırına veriyoruz.
    üzeri nar gibi kızarana kadar fırında pişiriyoruz.
    sonra da bir isim uyduruyoruz;
    -sana pakistan usulu beşemal soslu fırında kıymalı karnıbahar yaptım.
    -sana babamın en sevdiği yemeği yaptım. beşemal soslu kıymalı bamya
    -sana ingilteredeyken yediğim bir yemekten yaptım; beşemal soslu patlıcanlı tavuk..